TKP Genel Sekreteri Okuyan: "Siyaset sosyal medya başında, televizyon başında yapılmaz"

(ANKARA)- Türkiye Komünist Partisi (TKP), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde 30 ilde yürüyüş düzenledi. İstanbul'daki kutlamalarda konuşan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, "Her şeyi devletleştirmek zorundayız. Emeğin siyasi iktidara el koymasının koşulu siyaset yapmaktan geçer. Siyaset sosyal medya başında, televizyon başında yapılmaz. Siyaset sokakta, fabrikada, okulda düzene meydan okuyarak yapılır. İşçiler partiye, parti iktidara. İşte bu kararlılıkla gerçek bir işçi sınıfı bayramını kutlayacağımız sosyalist Türkiye için yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm" dedi.
TKP, Türkiye'nin dört bir yanında 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlamak için alandaydı. İstanbul'da Kadıköy İskele Meydanı’nda yapılacak miting için sendikalar, işçi örgütleri, siyasi partiler Haydarpaşa ve Söğütlüçeşme olmak üzere iki koldan Kadıköy Rıhtım Meydanı'na yürüyüşe geçti. TKP'nin Söğütlüçeşme'de toplanma alanında kürsü kuruldu. Sanatçılar Senan Kara, Orhan Aydın kürsüden şiirlerle, sanatçı Gülcan Altan ve şef Haluk Polat yönetimindeki Ekim Korosu ise marşlar ve şarkılarla kortejdekilere seslendi.
Burada bir konuşma yapan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan "Dünyamızın hali Türkiye'nin halinin aynısı. Dünyada 750 milyon kişi açlıktan ölmemek için uğraşıyor. Dünyada 150 milyon kişinin başını sokacak evi yok. Dünyada gerçek işsiz sayısı 450 milyon. 750 milyon kişinin elektriğe erişimi yok. Dünyada 720 milyon kişi derin, aşırı yoksullukla karşı karşıya. Bunların aylık geliri aşağı yukarı 2 bin 400 lira ve altı. Niye anlatıyorum bunları biliyor musunuz? Bizler zaten ülkedeki büyük bir çoğunluk bu yoksulluğu, adaletsizliği yaşıyoruz. Ama bütün dünya böyle. Bu milyarlarca insanın çektiği karşısında bir avuç para babası muazzam zenginliklere sahip. Birileri dünyanın bütün kaynaklarına el koymuş. Bu yüzden yağmurun altında toplandık, hakkımızı istiyoruz" dedi.
Okuyan şöyle devam etti:
"Bugün İşçi Bayramı. Bugün mücadele günü. Önce hepimizin aslında sadece ve sadece işçi olduğumuzu kavramamız gerekiyor. İçimizde bu düzen tarafından ölüme mahkum edilen emekliler var. Emekliler işçidir. Aramızda eğitimine devam edebilmek için çalışmak zorunda olan, ailesine yardım eden işçi öğrenciler var, onlar işçi sınıfının parçasıdır. İçimizde ordan oraya koşuşturan, geç kaldığında fırça yiyen, birer esnafa çevrilmeye çalışılan, oradan oraya giderken araç altında kaza geçirip ölen kuryeler var. Onlar işçi sınıfının parçasıdır.
"Siyaset sosyal medya başında, televizyon başında yapılmaz"
Asalaklar, sömürücüler, holding sahipleri bütün ülkeye el koydular. Bizim bu ülkede parazitlere, asalaklara ihtiyacımız yok. O yüzden siyasi iktidara el koymak zorundayız. Her şeyi devletleştirmek zorundayız, her şeyi tepeden tırnağa. Emeğin siyasi iktidara el koymasının koşulu siyaset yapmaktan geçer. Siyaset sosyal medya başında, televizyon başında yapılmaz. Siyaset gerektiğinde yağmur altında 20 saat mücadele ederek yapılır. Siyaset sokakta, fabrikada, okulda düzene meydan okuyarak yapılır. Siyaset işçi sınıfının partisinde yapılır. İşçiler partiye, parti iktidara. İşte bu kararlılıkla gerçek bir işçi sınıfı bayramını kutlayacağımız sosyalist Türkiye için yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm."
Ankara’da 1 Mayıs coşkusu
Ankara’da 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları için emekçiler, sabah saatlerinde Ulus'taki Atatürk Kültür Merkezi önünde toplandı. Meslek örgütleri, sendikalar ve siyasi partilerin bir araya geldiği buluşma alanında işçiler, şarkılar ve sloganlarla yürüyüş hazırlıklarını yaptı. Kazım Karabekir Caddesi’nde bir araya gelen kortejler, Tandoğan Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Türkiye Komünist Partisi (TKP), “Patrona Zorbaya Diz Çökmüyoruz” pankartıyla kortejini oluştururken, semt evleri, fabrika işçileri ve Türkiye Komünist Gençliği’nden binlerce Ankaralı da kortejde yerini aldı.
Mitinge katılan TKP korteji daha sonra Maltepe Metro durağı önünde kendi kürsüsünü kurdu. TKP Merkez Komite üyesi ve Ankara İl Başkanı Ali Ufuk Arikan burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Bu düzen her gün en az 5 işçimizi öldürüyor. Yetmedi, şimdi gözlerini liselilere diktiler. Sadece bir yılda, MESEM adı altında 14 liseliyi öldürdüler. Öğretmenleri hukuksuzca kapının önüne koydular. Ama liseliler boyun eğmedi; sınıflarına, okullarına ve meydanlara sahip çıktılar. Bugün buradalar, selam olsun liselilere!
Bugün bizim günümüz: İşçi sınıfının, gençliğin, kadınların, Türkiye’yi var eden emekçilerin günü. Bugün bir meydan okuma günü. Bu düzenin karanlığına, yobazlığına, bizi teba gören, kendilerini sultan sanan saraylarda oturanlara meydan okuyoruz. Holding binalarından işçi sınıfına cehennemi yaşatan bir avuç asalağa, tarikatlara, cemaatlere meydan okuyoruz.
"Kavgamız var, bu haksızlığa boyun eğmeyeceğiz"
Dostlar, işçi sınıfının günü böyle kutlanır, bu iradeyle kutlanır. Ama burada yetinmeyeceğiz. Bugün bu memlekete bakıyoruz: Patronlar, 'İşçilerin ücreti çok yüksek, fabrikaları Mısır’a mı taşısak?' diyor. Milyonlarca doları bizim alın terimizle biriktiriyorlar, ama yetmiyor. Asgari ücret 22 bin lira, açlık sınırı 24 bin lira. Yoksulluk sınırı 76 bin lira. Yıllarca emek vermiş emeklilerimize 14 bin lirayı reva görüyorlar. Boyun eğmediğimizi, diz çökmediğimizi ilan edeceğiz. Kavgamız var, bu haksızlığa boyun eğmeyeceğiz! Bize yoksulluğu layık görüp kendilerini holdinglerde, yalılarda konfora attılar. Cumhuriyeti tasfiye ederek meydan okudular. Biz ise cumhuriyete sahip çıkarak, eşit ve özgür bir cumhuriyeti yeniden kuracağız. Bu memleket bizim.
Onlar holdingleriyle, tarikatlarıyla, cemaatleriyle, Koç’larıyla, Sabancı’larıyla meydan okudular. Soruyoruz: Son 23 yılda Koç’un, Sabancı’nın bir saniye üzüldüğü oldu mu? Biriktirdikleri servetle AKP ile el birliğiyle bu ülkenin kaynaklarını yağmaladılar. Hırsız holdinglere, hırsız düzene hesap soracağız! 'Cumhuriyeti yıktık, yeni Osmanlı düzenimiz var' diyorlar. Ama yanılıyorlar. Bu ülkenin gençliği, emekçileri, kadınları, işçi sınıfı sizin düzeninize diz çökmeyecek. Siz diz çökeceksiniz! İşçi sınıfının, kadınların, halkın iradesi önünde saraylarınızla, patronlarınızla diz çökeceksiniz!"
İzmir’de binlerce emekçi 1 Mayıs’ı kutlamak üzere alanlara çıktı. Sendika ve meslek odalarının oluşturduğu tertip komitesinin çağrısıyla gerçekleşen mitingde on binlerce emekçi katıldı. Kent merkezinde toplanan vatandaşlar 4 koldan yürüyerek Gündoğdu Meydanı’nda buluştu.
TKP, saat 11'de Alsancak Gar önünde toplanarak bir kürsü kurdu. Kürsüde önce hakkını aramak için günlerce eylem yapan ve işini geri kazanan İBB taşeron işçisi Doğukan Bayar ve TKP MK üyesi Savaş Sarı konuştu.
Eskişehir’de yüzlerce kişi 1 Mayıs’ı kutlamak için saat 10.00’da Atatürk Bulvarı Tramvay Durağı yanında TKP kortejiyle bir araya geldi.
Buradan Odunpazarı Meydanı’na miting alanına giden kitle, ardından “ediler Parkı’na yürüdü. TKP Parti Meclisi Üyesi Ömer Faruk Erol, Kadın Dayanışma Komiteleri adına Suzan Şahin ve Türkiye Komünist Gençliği adına Bahadır Sökel Yediler Parkı’nda konuşma yaptı.