TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar: “Çiftçinin borçları yapılandırılmalı"

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar: “Çiftçinin borçları yapılandırılmalı"

Haber: Erkan KARACA

(ÇORUM) - Çorum'da geçen aylarda don vuran meyve bahçelerinde incelemelerde bulunan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Türkiye’de çiftçimiz, özel bankalara, kamu bankalarına borçlanarak üretim yapıyor. Dolayısıyla bu ürünlerden para kazanamayacağı için borçlarını da ödeyemeyecek. Yani bu borçların muhakkak suretle yapılandırılmasını istiyoruz" dedi.

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bir dizi programa katılmak üzere Çorum’a gelerek, geçtiğimiz aylarda don vuran meyve bahçelerinde incelemelerde bulundu.

Meyve bahçelerinde gerçekleştirdiği incelemelerin ardından açıklamalarda bulunan Bayraktar, “Türkiye’de çiftçimiz, özel bankalara, kamu bankalarına tarım kredi kooperatiflerine borçlanarak üretim yapıyor. Dolayısıyla bu ürünlerden para kazanamayacağı için borçlarını da ödeyemeyecek. Yani bu borçların muhakkak suretle yapılandırılmasını istiyoruz. Bunu Cumhurbaşkanımıza da anlattım, ilgili bakanlarımıza da söyledim. Bununla alakala bir çalışma yapılması lazım. Bu çok önemli” diye konuştu.

"Türkiye 2030 yılında su fakiri bir ülke olacak, şimdiden tedbir almalıyız"

Açıklamalarını sürdüren Bayraktar, şöyle dedi:

“Bir de gittiğim yerlerde bugün TARSİM Yönetim Kurulu Başkanı ile de sabahleyin bakanlıkta toplantıda paylaştım. TARSİM’le alakalı şikayetlerin de giderilmesi lazım dedik. Yani TARSİM’in alanlarda adil bir şekilde, hakkaniyetli bir şekilde tespit yapmasını istiyor çiftçimiz. Her türlü tedbiri alacaklarını da bugün bana ifade ettiler. Şimdi TARSİM alanların beşte birinde ve çiftçimizin üçte birinde yani bugün TARSİM var. Bu yeterli değil. Bunu artırmamız lazım. Çünkü bu doğal afetler belli ki başta kuraklık olmak üzere bakın net söylüyorum. Bununla ilgili açıklamalarım da var. 2030 yılından sonra Türkiye su fakiri bir ülke olacak. Kişi başı su miktarı bin metreküpün altına düşecek. Bunun tedbirlerini şimdiden almamız gerekiyor. Almazsak ne olur. Allah muhafaza ülkenin gıda güvenliği tehlikeye girer. Bugün sofralarımızda üç öğün bir şey eksik değilse, bu üreticimizin fedakar üretimiyle mümkün oluyor. Onun için bugünden tedbirler almak lazım. Şimdi burada özellikle TARSİM bu manada önemli."

"Çiftçilerin primlerinin aşağı düşürülmesini talep ettik"

Çiftçilerin BAĞ-KUR sorunuyla ilgili de konuşan Bayraktar, “Çiftçimiz sosyal güvenlik primlerini ödeyemiyor. Primler dokuz bin lira olmuş ve çiftçimize ağır geliyor dedim. Bunu Maliye Bakanı’na da söyledim, Çalışma Bakanımıza da söyledim. Bunu nereden anlıyoruz. 2021 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıtlı olan çiftçi sayımız 1 milyon iken bugün 400 bine düşmüş. Bakın kaç yılda 3 yılda şimdi ne yapıyor çiftçilerimiz, ziraat odasına geliyor muvafakat belgesi alıyor çıkıyor oradan ama emekli olamayacak. Sosyal güvenliğini kaybediyor. Dolayısıyla tabi onlarla da alakalı belki geçmişe dönük saydırmayla alakalı bir prim ödemesi yaptırmak suretiyle belki emekliliğine hak kazandıracağız. Ama bugün için sosyal güvenlik kurumuna prim ödemeyen bu çiftçilerimizin emekli olması mümkün değil. Onun için bu primlerin aşağı düşürülmesini talep ettik. Bununla ilgili bir çalışma yapılıyor inşallah muvaffak oluruz” ifadelerinde bulundu.

"Çiftçilere yapılan desteklerşn artırılmasını istiyoruz"

Gazetecilerin "Çiftçilere Türkiye genelinde verilen gübre, mazot ve diğer teşvik ile destekleri yeterli buluyor musunuz" sorusunu cevaplayan Bayraktar, şu açıklamalarda bulundu:

“Şimdi biz bu desteklerin maliyetlerimiz çok arttığı için bu desteklerin sürekli arttırılmasını talep ediyoruz zaten. Şimdi bu sene destekleme modeli değişiyor. Bir çalışma yapılıyor. Bu açıklandığı zaman bu destek miktarıyla alakalı biz de bir görüş beyan edeceğiz. Çünkü artık destekler alan bazlı destekler gübre, mazot gibi hepsi birleşiyor. Hepsi toplu olarak ödenecek. Her bölgeyle alakalı bakanlık bir çalışma yapıyor. Biz zaten desteklerin sürekli artmasını istiyoruz. Yani maliyetlerimiz çok ciddi manada artıyor gerçekten ve Türkiye’de çiftçimiz maliyet baskısı altında ve maliyetlerimiz de arttığı için bazı ürün fiyatlarımız da üretici bazında artıyor haklı olarak dolayısıyla maliyetleri aşağı düşürmeden çiftçiye destek vermeden ürün fiyatlarını da aşağı çekemeyiz. Sadece bizim değil, lojistik artıyor. Paketleme artıyor ambalajlama artıyor. Bütün maliyetler ciddi bir şey getiriyor. Pazara gidinceye kadar katlanarak gidiyor. Dolayısıyla biz tabi özellikle tarım sektöründe maliyetleri aşağı düşürürsek daha ucuz üretiriz diye söylüyoruz kendilerine ve desteğin arttırılmasını talep ettik. Onlar da biz arttıracağız dediler şimdi çalışma devam ediyor bir önümüze gelsin ona göre yorum yaparız."

"Her türlü ithalata karşıyız"

Her türlü ithalata karşı olduklarını söyleyen Bayraktar, "Yani hayvan ithalatı yapıyoruz da Türkiye’de et fiyatları düşüyor mu? Önemli olan üretimi artırmaktır. Zaman zaman ithalat olur. Üretim yeterli olmaz, ithalat olur ama bunu hasat döneminde yapmamak lazım. Yani üretici üç kuruş para kazanacak hasada girerken üretim yapıyorsunuz ve ithalatı öldürüyorsunuz. Çiftçiyi tarladan soğutuyorsunuz. Ben net olarak şunu söylüyorum. Her türlü ithalata karşıyız ziraat odaları birliği olarak, üretim, üretim, üretim. Mücadelemiz bununla ilgili" diye konuştu.