Ümit Özdağ: "Devletin dini adalettir. Adalet ise mülkün temelidir"

(ANKARA) - Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, kendisi hakkında hazırlanan iddianameye ilişkin “İddianamede, benim olaylar sırasında attığım sükûnet içeren ve halkı evlerine girmeye çağıran tivitlerimle, 3 genel başkan yardımcımı olayları sakinleştirmesi için Kayseri gönderdiğim gerçeği iddianameye hiç konmadı bile… Ama Ümit Özdağ tutuklu yargılanıyor. Devletin dini adalettir. Adalet ise mülkün temelidir” dedi.
Marmara Cezaevi’nde tutuklu bunan Özdağ, sosyal medya hesabından bütün muhalif vatandaşlara uygulandığını belirttiği “düşman ceza hukuku” uygulamasıyla ilgili açıklama yaptı. Özdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Tekrar, tekrar anlatmaya devam edeceğim düşman ceza hukukunu. Bu ‘hukuk’ yalnızca benim gibi, bizim gibi kamuoyuna sesini duyurabilenlere uygulanmıyor. Bütün muhalif vatandaşlara uygulanıyor. Bu nedenle işte bir kez daha buyurun Düşman Ceza Hukuku’na;
2009’da ön hazırlıkları çok gizli sürdürülen PKK ile müzakereler Ağustos 2009'dan itibaren kamuoyuna açıklanmaya başlamıştır. 2010-2011'de PKK ile müzakereler yeni bir aşamaya taşınmış, PKK yurt dışına çekilme adı altında bir yandan yaşlı kadrolarını Kuzey Irak ve Suriye'ye yollarken diğer yandan Güneydoğu'da ilçe ve il merkezlerinde silah, cephane, patlayıcı yığınağı yapmaya başlamıştır. 2011'de Suriye iç savaşı başladığı zaman üzerinden TSK'nın baskısı kalkmış olan PKK bütün ağırlığını Suriye'nin kuzeyine vermiş ve YPG'yi desteklemiştir. Esad'ı devirme telaşı içinde olan Davutoğlu, PKK ile müzakereler devam ettiği için YPG'yi Suriye'deki dost güç olarak görmüş, YPG lideri Türkiye'de misafir olarak kabul edilmiştir. YPG ise Suriye ordusunun bölgeden çekilmesinden istifade ederek hızla Türkiye-Suriye sınırındaki yerleşim yerlerini işgal ederek Akdeniz'e ulaşma çabası içine girmiştir.
2014 sonbaharında Ayn El Arap (Arap Çeşmesi) Kobani için YPG ile IŞİD arasında çatışmalar yoğunlaştı. YPG'nin Akdeniz'e ulaşma stratejisinden rahatsız olan Ankara YPG'nin Kobani'yi elinde tutmasını istemediğini belli ediyordu. 5 Ekim 2016'da Murat Karayılan ‘7'den 70'e herkesi Kobani'ye sahip çıkmaya ve şehirleri işgale çağırdı. 6 Ekim'de Cemil Bayık ‘Kürdistan gençliğini’ ayaklanmaya çağırdı. 6 Ekim'de HDP Merkez Yürütme Kurulu HDP'liler Kobani için süresiz direnişe çağırdı. Bu çağrılar üzerine aralarında İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Şanlıurfa, Van, Erzurum, Diyarbakır ve Gaziantep olmak üzere 36 ilde ve ilçelerde toplam 114 yerleşim yerinde 6-7 Ekim olayları çıktı. Olaylarda 43 sivil, iki güvenlik görevlisi şehit olurken 331 güvenlik görevlisi 769 kişi yaralandı. 5 terörist öldürüldü. Ülke genelinde 2 bin 889 terör olayına 121 bin 899 kişi katıldı. 737'si güvenlik güçlerine ait 1881 araç zarar gördü. 27 kaymakamlık, 52 karakol, 283 okul, 73 siyasi parti, 12 belediye başkanlığı olmak üzere 2558 binaya saldırıldı ve zarar verildi. 4 bin 291 kişi yakalandı, bin 105'i tutuklandı. Bu olaylarla ilgili olarak Selahattin Demirtaş hakkındaki iddianame 68 günde hazırlandı.
30 Haziran 2024’te Suriyeli 27 yaşındaki bir erkeğin umumi tuvalette Suriyeli 7 yaşındaki bir kız çocuğuna tacizi ile başlayan olaylar Kayseri’de Danişment Gazi Mahallesi'nde başladı ve olaylar Güllük, Osmanlı, Selçuklu, Esenyurt, Kılıçaslan, Sahabiye, Argıncık, Aydınlıkevler, Uğurevler, Anbar, Fevzi Çakmak, Mimar Sinan, Mevlâna, Hürriyet, Yeşil mahalle, Keykubat ve Yenişehir mahallelerine yayıldı.
"Bir cezanın alt sınırının yatarı olmaz ise tutuklu yargılama yapılmaz"
3 ikametgâh, 261 işyeri zarar gördü. 5 işyeri de yangın çıktı. 12 araç yandı. 14 araçta zarar oluştu. 20 emniyet personeline 2 itfaiyeci yaralandı. Bu olayla ilgili olarak Ümit Özdağ hakkındaki iddianame 78 günde hazırlandı. İlk duruşma 11 Haziran'da bırakıldı. Savcı 1 yıl 10 ay ile 7 yıl 10 ay 15 gün arasında ceza istedi. Bir cezanın alt sınırının yatarı olmaz ise tutuklu yargılama yapılmaz. Üstelik benim halkı galeyana getiren bir tek tivitim bile yokken, geçmişte siyasi eleştiri ve toplumsal uyarı niteliği taşıyan tivitlerim alınarak bir iddianame oluşturuldu.
Bu iddianamede benim olaylar sırasında attığım sükûnet içeren ve halkı evlerine girmeye çağıran tivitlerimle, 3 genel başkan yardımcımı olayları sakinleştirmesi için Kayseri gönderdiğim gerçeği iddianameye hiç konmadı bile… Ama Ümit Özdağ tutuklu yargılanıyor. Devletin dini adalettir. Adalet ise mülkün temelidir."