Yapay Zeka Araştırma Komisyonu... TÜİK Başkan Yardımcısı Tuğba Değirmenci: TÜİK belli kalite prensiplerine göre istatistik üretimi yapar, biz doğruluğu esas alarak üretim yapıyoruz

Yapay Zeka Araştırma Komisyonu... TÜİK Başkan Yardımcısı Tuğba Değirmenci: TÜİK belli kalite prensiplerine göre istatistik üretimi yapar, biz doğruluğu esas alarak üretim yapıyoruz

(TBMM) - TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu'nda Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK adına sunum yapan TÜİK Başkan Yardımcısı Tuğba Değirmenci, kamu kurumlarının birbiri arasında veri akışına ilişkin "Sıkı korunmuş protokollerle, veri paylaşımını kolaylaştırmak için mevzuatsal çalışmalarımız Meclis’in önüne getirilmeye hazır hale getirildi" değerlendirmesini yaptı. Değirmenci, TÜİK tarafından açıklanan verilere dair ise "Biz veriyi, kalite prensiplerine göre üretimi yapıyoruz. Bu prensiplerin bir tanesi tabi ki doğruluk. Siz bir süreç işletiyorsunuz. Matematiksel işlem, istatistiki süreçten bahsediyoruz. Bu sürecin çıktısı herkes için ortalamadır. Ortalamayı temsil eder. Bütün bu süreçler doğruluk ve şeffaflık kriteri altında yürütülür. Biz doğruluğu esas alarak üretim yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu, Komisyon Başkanı AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez başkanlığında toplandı. Komisyonda Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye İş Kurumu ve Ankara Üniversitesi’nden yetkililer sunum yaptı.

Dönmez, sunumlar öncesinde, 8 Mayıs tarihinde komisyon üyelerinin de katılımıyla tüm gün sürmesi planlanan bir yapay zeka zirvesi düzenleneceği bilgisini verdi. Dönmez, "Meclis Başkanımızla az önce programı tekrar gözden geçirdik. 8 Mayıs’ta, bir tam gün sürecek ve beş panelden oluşacak 'Veriden Karara Yapay Zeka' başlıklı bir zirve yapmayı planlıyoruz" diye konuştu.

Tarım ve Orman Bakanlığı Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Yasin Hakkı Kocaman, sunumunda, yapay zeka teknolojileri için geçerli olmasa da birçok uygulamada büyük veriye dayalı araçların kullanılması gerektiğini belirtti. Kocaman, "Burada veri yönetişimi konusu devreye giriyor. Sağlıklı işleyen bir dijital tarım sistemi için bunların tamamını kapsayan bir yapı gerekiyor. Veri merkezi, tarım bilgi sistemi ve tüm bunları koruyan bir siber güvenlik altyapısı bu sistemin parçalarıdır" dedi.

"Coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama teknolojilerinin kullanımı, özellikle yapay zekâ ile desteklenerek, ön plana çıkıyor"

Kocaman, sunumunun devamında tarım alanında geliştirilen güncel çalışmaları anlattı: "Bakanlığımızın faaliyetlerini düşündüğümüzde, planlı üretim, rutin işlemler, denetim ve destek ödemeleri gibi icrai faaliyetlerde yapay zekanın temel bir araç olarak kullanılması yönünde bir kurgumuz var. Daha önceki konuşmalarda da dile getirildiği gibi, teknolojilerin bir ‘hype’ yani aldatıcı heyecan dönemi oluyor. Yapay zekâda da benzer bir durum var. İnsanların daha çok ‘chatbot’ ya da büyük dil modeli gibi konularla ilgilendiğini görüyoruz. Ancak bizim Bakanlığımızın çalışmaları esasen makine öğrenmesi, bilgisayarla görü ve derin öğrenme gibi alanlar üzerine yoğunlaşıyor. Faaliyetlerimiz de bu doğrultuda ilerliyor. Tüm bu çalışmaların sonucunda şu ortaya çıkıyor. Coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama teknolojilerinin kullanımı, özellikle yapay zekâ ile desteklenerek, ön plana çıkıyor. Çünkü Bakanlığımız, bir hesaba göre, ülkemizin yüzey alanının yüzde 98’ine, yani yapay yapılar ve şehirleşmiş alanlar hariç olmak üzere tarım, orman, mera ve su kütleleri açısından doğrudan temas ediyor. Bu kadar geniş bir hinterlandı yöneten bir kurum olarak, coğrafi bilgi sistemleri, uzaktan algılama teknolojileri ve bunların gerçekleşmesine katkı sunan yapay zekâ uygulamaları büyük önem taşıyor"

"Hava optimizasyon modelini 2016 yılından itibaren geliştiriyoruz"

Devlet Su İşleri Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Han Kılıçarslan ise yaptığı sunumunda yapay cezayı kurum olarak hangi alanlarda kullandıklarını anlattı. Kılıçarslan, "Devlet Su İşleri olarak akım tahmin ve havza optimizasyon modelini 2016 yılından itibaren geliştiriyoruz TÜBİTAK'la ortak olarak. Burada hedeflediğimiz şey sulama, enerji, içme suyu ve taşkın açısından suyun etkin ve verimli olarak kullanılması. Bu modelde ilk olarak pilot uygulamayı Seyhan havzasında yapmıştık, ikinci versiyonunu da diğer beş havzada; Ceyhan, Kızılırmak, Yeşilırmak, Fırat ve Dicle havzalarında uyguluyoruz, Dicle havzasını bu yıl sonunda tamamlayacağız. Buradaki hedefimiz suyun etkin olarak kullanılması, işte, elektrik altyapısının bilinmesi, meteorolojik verilerin değerlendirilmesi, buna göre de barajlardaki suların etkin olarak kullanımının sağlanmasıdır" diye konuştu.

"Bu yıl içerisinde yedi bölgemizde 20 adet sulamada yapacağımız yerlerle yapay zeka destekli sulama sistemlerimizi genişletmeyi biraz daha tabana yaymayı hedefliyoruz"

Yapay zeka uygulaması ile daha önce Muğla'da Bayırköy'de, sonrasında Afyonkarahisar'da Seyitler Selevir sulamasında uyguladıkları 'online' uzaktan yönetim sistemini Adana Yedigöze Barajı sulumanasında 3 bin 300 hektarlık alanda yapay zeka desteği ile sağlamayı hedeflediklerini anlatan Kılıçarslan, "Buradaki kaynaktaki su miktarının tespiti, ülke genelindeki yıllık ürün arzının belirlenmesi ki bunu yine Tarım Bakanlığımızın diğer birimleriyle veri alışverişini sağlar şekilde yürütüyoruz. Buradaki önemli olan husus şu ki: Toprak nem sensörüyle bitki su ihtiyacının tespiti, aynı zamanda radarlardan gelen meteorolojik verilerin de değerlendirilmesiyle bitkiye su verilmesinin sağlanması. Bu şekilde yürüterek minimum suyla maksimum verimi almayı çünkü yaklaşık yüzde 65 su verimi, yüzde 15 de ürün verim artışı sağlanmıştır bu sistemle ve bu sistemi yaygınlaştırmayla alakalı da bu yıl içerisinde yedi bölgemizde 20 adet sulamada yapacağımız yerlerle yapay zeka destekli sulama sistemlerimizi genişletmeyi biraz daha tabana yaymayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.

Orman Genel Müdürlüğü, Orman Yangınlarıyla Mücadele Dairesi Şube Müdürü Murat Ersöz ise yaptığı sunumunda, “Burada son dönemlerde özellikle yapay zeka algoritmalarının gelişmesiyle teknolojide çok sayıda ilerlemeler kaydettik. En büyük ilerlemelerimizden biri ve bizim en çok güvendiğimiz yazılımlardan biri Yangın Karar Destek Sistemi. Bu, bizim yangın verilerimizle beraber Türkiye'deki tüm yangın verilerini tutan, istatistiklerini sağlayan, tüm altyapıyla üzerindeki yapay zeka algoritmalarını kullanarak geliştirilmiş bir yazılım” diye konuştu.

"Duman algılamada hata payını minimuma indirdik"

Yangın Karar Destek Sistemi hakkında komisyona bilgi veren Ersöz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yangın Karar Destek Sistemi'nin 1'inci modülünde bulunduğu coğrafyaya göre yani yangın çıkan noktanın bulunduğu coğrafyaya göre yangın tahmini modülü. Orman yangınları çıktığı zaman ilk baktığımız yer burası ve yangın çıkış sebebine göre hazırlıklarımızı yaptığımız bir modül. 2'ncisi, yangın yayılma modeli. Yangın yayılma modeli orman yangınlarının ileriki saatlerde, ileriki dönemlerde nasıl davranacağını gösteren bir model. Bu nasıl oluşuyor? Bir, meteorolojik şartlar, coğrafya bilgisi ve bunların örtüştüğü orman bitki örtüsü. Eğer bir yerde yangın varsa nasıl davranacağını bilirsek ve önlemlerini alırsak bize efektif bir mücadele kaynağı sağlıyor. Örneğin, bir yangın yayılma modelinde yangın çıktı, iki saat sonra ne olacağını tahmin edebiliyorsak ona göre gücümüzü kullanmamız daha efektif olacaktır. Yani biz burada aslında orantısız güç kullanmanın önüne geçiyoruz. Bazı ufak yangınlara çok sayıda güç harcayacağımıza yazılım bize diyor ki: ‘Bu yangının gidebileceği yer burası, ona göre mücadelenizi sağlayın’ Bir diğer kullandığımız sistem, orman gözetleme kulelerinde bulunan orman içi optik kameralarımıza ilk önce 2007 yılında duman algılama olarak başladık fakat yapay zeka algoritmaları yaygınlaşınca bunları yapay zeka algoritmalarıyla destekledik. Bunun ne faydası var? Eskiden duman algılamada her dumana uyarı veriyordu bu kameralar 2007 yılında başladığımızda. 2014 yılından sonra biz yazılımları geliştirdikçe hata oranını minimuma indirdik. Şimdi, orman içinde ateş kaynaklı bir duman olmadıkça bize uyarı vermiyor.

"Özellikle yaz aylarında, kritik günlerde bir dakikada 3 milyon hektarı biz İHA'larla tarayabiliyoruz"

Belki de yapay zekânın bize en büyük faydası İHA'larla yangın tespiti ve İHA'ları bütün orman yangınlarına hassas bölgelerde kullanmamız. 2014 yılında helikopterlerle başladığımız yangın gözetleme işi, hava araçlarıyla yangın gözetleme işi 2019 yılından sonra İHA'larla devam etti. İHA'ların avantajı uzun süreler havada kalması. Özellikle yaz aylarında, kritik günlerde bir dakikada 3 milyon hektarı biz İHA'larla tarayabiliyoruz, 3 milyon hektar. Bir yangın gözetleme kulesinin tarayabileceği en iyi hektar alanı 50 bin hektar. 2019 yılından sonra şu an envanterimizde mevcut 10 adet İHA, 2 tane VTOL, 2 tane de rezerv İHA'mız var ve yangına hassas zamanlarda tüm yangına hassas bölgeleri tarıyoruz ve eğer yangın tespit edildikten sonra, yangın büyüdükten sonra da orman yangınlarını yönetmede İHA'ları kullanıyoruz. Taşrada ve Genel Müdürlükte bütün yangın yönetim merkezlerinde İHA'ların görüntüleri analiz ediliyor ve yönetimimizi de bu şekilde yapıyoruz"

TÜİK Başkan Yardımcısı Değirmenci: "Biz doğruluğu esas alarak üretim yapıyoruz"

Komisyonda Türkiye İstatistik Kurumu adına sunum yapan TÜİK Başkan Yardımcısı Tuğba Değirmenci ise kamu kurumlarının birbiri arasında veri akışına ilişkin "Sıkı korunmuş protokollerle, veri paylaşımını kolaylaştırmak için mevzuatsal çalışmalarımız Meclis’in önüne getirilmeye hazır hale getirildi" değerlendirmesini yaptı.

Değirmenci, sözlerinin devamında TÜİK tarafından açıklanan verilere dair "TÜİK, belli kalite prensiplerine göre istatistik üretimi yapar. Belli metadolojilere göre yapar. Biz veriyi, kalite prensiplerine göre üretimi yapıyoruz. Bu prensiplerin bir tanesi tabi ki doğruluk. Siz bir süreç işletiyorsunuz. Matematiksel işlem, istatistiki süreçten bahsediyoruz. Bu sürecin çıktısı herkes için ortalamadır. Ortalamayı temsil eder. Bütün bu süreçler doğruluk ve şeffaflık kriteri altında yürütülür. Biz doğruluğu esas alarak üretim yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Yapay zekaya kimleri ‘öcü’ gözüyle bakıyor"

Yapay zekanın gücü piyasasına etkileri üzerine sunum yapan İŞKUR Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Özdemir, Yapay zekanın yeni meslekleri ortaya çıkaracağını söyleyerek, "Yapay zekaya kimleri ‘öcü’ gözüyle bakıyor. Kimilerine göre ise geçici bir heyecan olarak değerlendiriliyor" diye konuştu. Çeşitli kurumların yapay zeka ve mesleklere ilişkin yaptığı araştırmaları sunumunda anlatan Özdemir, şunları kaydetti:

"Dünya Ekonomik Forumu’nun İşlerin Geleceği Raporu’na göre 85 milyon iş, otomasyonla yer değiştirebilirken, 97 milyon yeni rolün ortaya çıkacağı tahmin edilmiştir. Lindedln’in ‘Gelişen Meslekler Raporu’na göre, iş ilanlarında YZ uzmanlarına olan talepte yıllık yüzde 74’lük artış gerçekleşmiştir. McKinsey Global Institute’un işin geleceğine ilişkin raporunda, yüksek beceri gerektiren mesleklerde çalışanlara olan talebin artacağını, ofis çalışanları, üretim çalışanları ve müşteri hizmetleri temsilcileri gibi mesleklere olan talebin ise azalacağını ortaya koymaktadır. PwC’nin geliştirdiği Al İş Barometresine göre, YZ uzmanlık işlerinin sayısının tüm işlerden 3,5 kat daha hızlı arttığı belirtilmektedir"

"Yapay zekanın en çok kullanıldığı alan bilgi ve iletişim sektörü"

Özdemir, İŞKUR olarak yaptıkları ‘İkiz Dönüşüm Araştırması’na katılan işletmelerin yüzde 2,69’unun yapay zekayı kullandığını söyledi. Yapay zeka kullandığını belirten işletmelerin büyüklükleri dikkate alındığında, yapay zekanın en yoğun kullanıldığı işverenlerin 50 ve üzeri çalışan barındıran işletmeler olduğunu sözlerine ekleyen Özdemir, yapay zekanın en çok kullanıldığı sektörlerin, bilgi ve iletişim, mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler, finans ve sigorta sektörü olduğu bilgisini paylaştı.