Yozgatlı pazarcı esnafı: "Pandemiden sonra vatandaş kartlara alıştı, vatandaşın cebinde nakit olmadığı için pazara gelmiyor"

Yozgatlı pazarcı esnafı: "Pandemiden sonra vatandaş kartlara alıştı, vatandaşın cebinde nakit olmadığı için pazara gelmiyor"

Haber: Seyfi ÇELİKKAYA

(YOZGAT)- Yozgat’ta iki ayrı bölgede, farklı günlerde kurulan halk pazarına olan ilgi, pandemi sonrasında azaldı. Vatandaş halk pazarına gelmeyince, pazarcı esnafı da halkın ayağına gitmeye yönelik farklı mahallelerde her gün pazar kurulması için çalışma başlattı. Pazarcı esnafı Selim Onat, “Pazara gelen yok, istersen bedava sat, gelen yok. Pandemide marketler kart olayını alıştırdı, vatandaş pazara gelmiyor. Çoğu vatandaşın cebinde nakit para yok” diye dert yandı.

Yozgat’ta pandemi dönemine kadar yoğun ilgi gören, taze meyve ve sebzenin daha ucuza haftalık olarak karşılandığı halk pazarlarına olan ilgi azaldı. Hatada iki gün tezgah açan pazarcı esnafı, sabah saat 06.00 tezgah açmalarına karşılık ancak öğle saatlerine doğru siftah yapabildiklerini söyledi.

Esnaf Selim Onat, “Pazar göründüğü gibi, siftahımızı kısmetse saat 11.00'de yaptık. Saat 06.00'da geliyoruz, tezgahları yapıyoruz, saat 11.00'de siftah yapabiliyoruz. Pazara gelen yok, istersen bedava sat, gelen yok. Pandemide marketler kart olayını alıştırdı, vatandaş pazara gelmiyor. Çoğu vatandaşın cebinde nakit para yok” diye konuştu.

“10 liraya da patates var, 20 liraya da patates var”

Yozgat Sebzeciler ve Pazarcılar Odası Başkanı Salih Çavuşoğlu, bazı insanların pazarcı esnafını sosyal medya hesaplarından asılsız iddialarla kötülediğini ileri sürerek şöyle konuştu:

“Yozgat pazarlarımıza gelen ürünlerimiz, bizim tarafımızdan ve Yozgat'ta görev yapan hal zabıtaları tarafından denetlenir, pazara satışları bu şekilde çıkartılır. Çeşit çeşit ürünlerimiz var, fiyatlarına göre birinci kalite, ikinci kalite, süper kalite diye adlandırdığımız. 10 liraya da patates var, 20 liraya da patates var. 20 liraya da patlıcan var, 3 kilo 100 liraya da patlıcan var. Memleketimizde, memleketini kötülemek için kendine bir fırsat kollayan 3-5 tane insan iki gün içerisinde Yozgat'ın adını anılmayacak derecede, pazar üzerinden kötüleme çalışmaları içerisine girdi. Biz de bu insanlara karşı 170 tane, devletine, milletine hizmet eden pazarcı adına, devletine vergisini ödeyen esnafız.”

“Burası artık bir mahalle pazarı oldu”

Halk pazarlarına artık sadece pazarın kurulduğu bölgedeki insanların geldiğini hatırlatan Çavuşoğlu, belediye ile işbirliği yaparak, mahallelerde pazar kurulmasına yönelik çalışma başlattıklarını, halkın ayağına giderek hizmete devam edeceklerini aktardı. Çavuşoğlu, “Artık şehir genişliyor. Burası artık bir mahalle pazarı oldu. Bizim ana pazarımız daha önceden tek pazar olduğu için salı pazarı idi. Bugün çarşamba pazarı oldu, cuma pazarı yeri tespit edildi, cumartesi memurlar için pazar yeri tespit edildi. Şehir büyüdükçe mahallelere artık açılmamız gerektiğini hissettik, bunun çalışmalarını yapıyoruz. Fiyatlarımız da gayet makul. Marketlerde 50 lira, 60 lira, 70 lira olan domates bizde 20 lira, biberler 20 lira, patlıcan 20 lira. 10 liraya patatesimiz var, 20 liraya da patatesimiz var. Burası semt pazarı, kapalı semt pazarı, ancak bu mahalleye hitap edebiliyoruz. Bu mahallemizin de nüfusu yeterli sayıda değil. Saat 13.00 ile 17.00 arası hareketli bir işimiz oluyor. Ondan sonra zaten mahalli pazar olarak fazla bir görüntü vermiyor. Getirmiş olduğumuz esnafımız aynı gün Yerköy pazarı olduğu için Yerköy'e pazar yapmaya, aynı gün aynı gün Sarıkaya pazarı var, çarşamba günü oralara dağıtım olduğundan pazarımız anca bu şekilde oluyor” ifadelerini kullandı.

“Kendini ‘uluslararası şirket’ olarak gören insanlara denetimin yapılması şart, ufak esnaf zaten kan ağlıyor”

Maliye Bakanlığı tarafından yeni bir düzenleme yapılarak, denetimlerin sıklaştırılması yönündeki hazırlıklarına da değinen Çavuşoğlu, açıklamasını şöyle tamamladı:

“Biz tezgahlarımıza koymuş olduğumuz mamulleri Adana, Mersin, Tarsus, Antalya toptancı hallerinden bildirimle çıkış yapıyoruz. Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’nda künyeler var, künye üzerinden bildirim yapamadan Yozgat'a getirme şansımız yok. Bir eksiğimiz Yozgat'ta şu, toptancı halimizin olmayışı. Toptancı halimiz olduğu zaman zaten hiçbir sıkıntı olmayacak. Direk buraya giriş yapacağız, oradan pazarlarımıza dağıtım yapacağız. Biz vergi mükellefi olan, devletine her zaman vergisini ödeyen bir esnaf kuruluşuyuz. Esnafımızın herhangi bir eksiği olduğu zaman malı getirme şansı yok. Mersin-Adana-Tarsus, Çukurova, İzmir tarafından kantarlar, maliye denetimler, vergi denetimleri zaten yapılıyor. Buralardan almış olduğumuz, Yozgat'a getirmiş olduğumuz malların günlük fiş veya faturayla çıkışını yapmak mecburiyetindeyiz, bu bizim için bir sıkıntı değil. 24 saatte başımızı beklese sorun değil, çünkü bütün evraklarınız resmi. Kendini ‘uluslararası şirket’ olarak gören insanlara denetimin yapılması şart, ufak esnaf zaten kan ağlıyor. Onlar büyük esnaf adı altında ne getirdikleri, ne götürdükleri, yollarda dahi durdurulma şansları yok, ulusal market adı altında çalıştıkları için. Ufak esnafın kantara da girme mecburiyet var, faturada alma mecburiyeti, fiş da kesme mecburiyeti var. Onların adı ulusal market olmuş, ne aldıkları belli ne sattıkları belli. Bizim için devlet 24 saat başımızda nöbet beklese başımızın tacıdır, bizim eksik bir evrakımız yok olanlar düşünsün.”