Yurttaşlardan zam ve enflasyon tepkisi: Herhalde bu insanlar ölsün de azalsın diye bunları yapıyorlar, karanlıkta, TV ışığında oturuyorum

Haber: Zuhal ÇİLOĞLAN/Kamera: Mehmet ÇALPAR
(İSTANBUL) Merkez Bankası'nın mart ayında 'enflasyonun ana eğiliminin yavaşladığı' açıklamasının ardından gelen elektrik zamlarına yurttaşlar tepki gösterdi. ANKA'ya görüşünü açıklayan bir yurttaş, "Kuru ekmeği bulamıyoruz. Elektriğe de zam gelmiş. Herhalde bu insanlar ölsün de azalsın diye bunları yapıyorlar. Korkuma bir şey yakmıyorum, karanlıkta oturuyorum. Televizyonun ışığıyla oturuyorum" derken, bir başkası "Alım gücümüz de yarı yarıya düştü. Ben bu iktidara oy vermiş bir insan olarak bunu görüyorum. Bazen de doğruları söylemek gerekiyor" dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) mart ayı ''fiyat gelişmelerine'' göre, tüketici fiyatları mart ayında yüzde 2,46 oranında yükseldi, yıllık enflasyon 0,95 puan düşüşle yüzde 38,10 oldu. Yıllık enflasyon, gıda ve alkol-tütün gruplarında yükselirken diğer ana gruplarda gerileme kaydetti. TCMB açıklamasında "Bu gelişmede, taze meyve ve sebze belirleyici olurken, ramazan ayının da etkisiyle et fiyatlarında
kaydedilen artış dikkat çekmiştir. Üretici fiyatları artışı enerji grubunun etkisiyle bir miktar zayıflamış, yıllık üretici enflasyonundaki düşüş eğilimi devam etmiştir. Tüm göstergeler birlikte değerlendirildiğinde, mart ayında enflasyonun ana eğiliminin yavaşladığı gözlenmiştir" denildi.
“Gelip buraları görsünler bakayım enflasyon düşmüş mü?"
Konuyu, Şişli Halide Edip pazarında yurttaşlara sorduk. Enflasyonda düşüşü hissedip etmediklerini sorduğumuz yurttaşlar ise genelde tepkiliydi. Bir yurttaş, “Gelip buraları görsünler bakayım enflasyon düşmüş mü? Onlar için hava hoş. Milyonları götürüyorlar. Bizler yirmi bin liraya on beş bin liraya geçinmeye çalışıyoruz” dedi.
“Baştakiler badem unuyla ekmek yiyor, biz kuru ekmeği bulamıyoruz”
Bir başkası ise “Bir domates 50 TL. Daha hiçbir şey almadım. 600 TL ile geldim. Neye yetecek? Hiçbir şeye yetmiyor. Ne olacak bu halimiz? Baştakiler badem unuyla ekmek yiyorlar, bizler kuru ekmeği bulamıyoruz. Durumlar çok kötü. Keşke ucuzluk olsa. Bugün haberlerde dinledim, elektriğe de zam gelmiş. Herhalde bu insanlar ölsün de azalsın diye bunları yapıyorlar. Korkuma bir şey yakmıyorum, karanlıkta oturuyorum. Televizyonun ışığıyla oturuyorum. Ben emekli değilim, eşimin eline bakıyorum.” diye konuştu.
“Ben bu iktidara oy vermiş biri olarak bunu görüyorum”
Merkez Bankası’nın açıklamasına şaşkınlıkla karşılık veren bir esnaf ise şunları söyledi:
“Hangi ülkeden bahsediyorlar? Ben de Türkiye'de yaşıyorum, öyle bir şey görmedim yani. Bak saat kaç olmuş daha siftahımız yok. Alım gücümüz de yarı yarıya düştü. Malları iki katına alıyoruz ama satarken yarı fiyatına satıyoruz. Sırf ciro yapalım da evimize, ailemize, çoluğumuza rızkımızı götürelim diye. Ben bu iktidara oy vermiş bir insan olarak bunu görüyorum. Bazen de doğruları söylemek gerekiyor.
“Biz de bu memleketin güzelliklerinden yararlanmak istiyoruz”
İnsanlar fiyatı duydukları zaman hemen Anadolu şivesiyle ‘Uuu!’ deyip kaçıyorlar. Neden? Çünkü, iki bin lirayla şuradan istedikleri sebzeyi alıp da evlerine gidemiyorlar. O insan gelip de buradan tekstil malzemesi nasıl alsın ki? Yani bunu da ben kimseyi eleştirmiyorum ama eleştirilecek insanlar kendilerini görsünler ve üstlerine düşeni yapsınlar. Tabii ki her şey dört dörtlük olmayacak ama biz de bu memlekette yaşıyoruz. Biz de bu memleketin güzelliklerinden yararlanmak istiyoruz. Çünkü biz iktidarın değil, ülkemizin arkasındayız ve sonuna kadar da olacağız.”
Bir diğer esnaf ise fiyatların Ramazan’da çok yükseldiğini ancak, şu an normal olduğunu savundu:
"Fiyatlar düştü. Ramazan'da çok yüksekti ama şimdi biraz düşmeye başladı. Yani domates, salatalık normal. Ucuz da olsa her şeye pahalı diyorlar.“
“Millet çöpün içinden ekmek topluyor”
Bir başka yurttaş ise aynı esnafın önünde, Merkez Bankası’nın açıklamasına şöyle tepki gösterdi:
“Yok, hepsi yalan. Alakası yok. Çıksınlar bir pazarda alışveriş yapsınlar. Durumu bir görsünler bakalım. Ramazan'da da aynı hiçbir zaman değişmedi. Her zaman pahalılık var. Perişan oldu millet. Daha bunun ötesi yok. Hiçbir şey alamadım. Bak döndüm gidiyorum. Yok yavrum yok. Her şey çok pahalı. Ateş pahası. Millet çöpün içinden ekmek topluyor. Daha bunun ötesini sormaya da gerek yok.“
“TÜİK kimin istatistik kurumu?”
Dünyanın en pahalı gıda enflasyonunun Türkiye'de olduğunu belirten bir diğer yurttaşın tepkisi ise şöyle:
“Yani istatistikleri gösteriyorlar ama hangi istatistikleri? TÜİK kimin istatistik kurumu? Türkiye'ye ait bir kurum mu bilmiyorum ama ‘Tayyip’i Üzme İstatistik Kurumu’ diye geçiyor bence. Yani şu an bu gerçek enflasyon TÜİK' in açıkladığı enflasyondan en az üç kat fazla. Zamları ona göre yapıyorlar. Halk çok kötü, perişan. Artık bilmiyorum nasıl düzelecek bu iş. Onlar kendi enflasyonunu düşürebilirler. Yani nasıl, nereden, hangi pazardan alıyorlarsa halka da söylesinler oradan alalım bari. Eskiden olsa iki yüz, üç yüz liraya gelirdik pazara ama şu an yani bence minimum bir buçuk, iki bin lira lazım.”
"Çocukların geleceği yok, öldü"
Bir yurttaş ise kiralardan, işsizlikten şöyle yakındı:
"Kiralara yüzde yüz zam yapılıyor. Emekli maaşlarına veriliyor yüzde bilmem kaç zam... Kiralara gelip bakan yok. Binalar çürük, bakan yok. Malzemeler çok pahalı, alamıyoruz, güç yok. İnsanlar sokağa düşecek gerçekten. Yani geçinemiyoruz. 800 lira verdim şu kadarcık şeye. Emekli maaşım kiraya yetmiyor. Ev sahibi yüzde yüzden fazla zam yapıyor. Vermezsen ‘Çık, git!’ diyor. Tehdit ediyor. Kimi kime şikayet edeceksin? Kimseye şikayet edemiyorsun yani. Ev arıyorsun bulamıyorsun. Yani bilmiyorum. Çocukların geleceği yok, öldü. İş yok, güç yok. Ne diyeyim yavrum daha? Temizliğe gidersem alıyorum işte. Gitmezsem o da yok. Çocuklar da işte doğru düzgün çalışamıyor. Emekli maaşım 19 bin TL, kiram da da 15 bin... Seneye 30 bin TL yapacak. Ben nasıl vereceğim?"