Artvin ve Hopa'da kadınlardan 8 Mart yürüyüşü

Haber: Uğur İSTANBULLU
(ARTVİN) - Artvin ve Hopalı kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla "Kadınlar yürüyor, mücadele büyüyor", "Devlet elini bedenimden çek" sloganlarıyla yürüyüş düzenledi. Yapılan açıklamada, "8 Mart’ta sokaklardayız çünkü erkek egemen bu dünyanın bize bir yaşam borcu var. Haklarımızı sokaklarda direnerek kazandık. Dayanışma ve mücadeleyle korumayı sürdüreceğiz" denildi.
Artvin ve Hopa’da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bir dizi etkinlik düzenlendi. Hopa Belediyesi önünde bir araya gelen kadınlar, bisiklet turunun ardından belediye binası önünden İnönü Caddesi'nde yürüdü. Kadınlar, yürüyüş boyunca 'Yaşasın feminist mücadelemiz', 'Erkek devlet yıkacağız elbet', 'Kadınlar yürüyor, mücadele büyüyor', 'Devlet elini bedenimden çek' sloganları attı. Artvinli kadınlar ise Atapark’ta toplanarak Artvin Meydanı’na yürüdü.
"Hedef gösterilen, elimizden alınmaya çalışılan haklarımızdan da vazgeçmiyoruz"
Hopada yapılan yürüyüş sonrasında yapılan basın açıklamasını Yaren Ustabaş ve Fatma Biçer birlikte yaptı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"8 Mart, 1857 yılında Amerika’nın New York kentinde düşük ücretlere, uzun çalışma saatlerine ve insanlık dışı çalışma koşullarına karşı mücadele ederken fabrikaya kilitlenen ve fabrikada çıkan yangın sonrası polis barikatından kaynaklı kurtulamayan kadın işçilerin direnişiyle meşalesini ateşlemiştir. 8 Mart, kadınların eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam mücadelesinin günü! Ancak bizler, kadınları yoksulluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden, onları eve kapatan ve toplumsal hayattan dışlayan politikalar karşısında direnmeye devam ediyoruz. Kadın cinayetleri, kadına ve çocuğa karşı işlenen suçlar her geçen gün artarken, kadınları korumayı değil, faili cesaretlendirip ödüllendirmeyi seçen iktidar, 2025’i aile yılı ilan ederek kadınları maruz kaldıkları şiddet ortamına hapsetmeye çalışıyor. Oysa öldürülen kadınların büyük bir kısmı en yakınlarındaki yani ailelerindeki erkekler tarafından öldürülüyor. Kadınların her türlü şiddete maruz bırakıldığı 'kutsal ailenin' devamlılığını sürdürmeye çalışan zihniyetinize teslim olmayacağız. Ailenin bekası için kadınların boşanması zorlaştırılıp uzlaşma sistemi getirilirken her seferinde 'süresiz nafaka' diye çarpıtılarak hedef gösterilen, elimizden alınmaya çalışılan haklarımızdan da vazgeçmiyoruz.
"Laik ve bilimsel eğitimi savunmaya devam edeceğiz"
Kadınların, LGBTİ artıların ve çocukların eşit yaşam hakkını ellerinden almaya çalışanlara itaat etmiyoruz. İktidarın dayattığı heteronormatif aile düzeninin dışında kalan herkesi gayri meşru ilan etme çabalarına rağmen 'aileniz batsın' demeye devam edeceğiz. Kadınların özgürlüğünün ve eşit yurttaşlık hakkının güvencesi olan laikliği savunmaya devam edeceğiz. Bugün eğitim politikaları, gerici ve cinsiyetçi uygulamalarla şekillendirilerek kız çocukları erken yaşta evliliğe, eve ve itaate zorlanıyor. Karma eğitime karşı saldırılar, dini vakıflarla imzalanan protokoller ve bilim dışı müfredatlarla kadınların eşit bireyler olarak yetişmesi engelleniyor. Laik ve bilimsel eğitimi savunmaya ve kadınların özgür birey olarak yaşaması için gericiliğin karşısında durmaya devam edeceğiz.
"Çare örgütlülüğümüz, çare feminist mücadelemiz"
Tüm dünya kadınlarının kesintisiz sürdürdüğü özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesinin eş zamanlı sokaklara döküldüğü 8 Mart, bizler için kadın mücadelemize olan inancımızla onurlu barışı örmenin 8 Mart’ı olacaktır. Kadın özgürlük mücadelemizin mayasında savaşsız, şiddetsiz, sömürüsüz bir yaşam vardır. Savaşa karşı direniş ve mücadele vardır çünkü bizler şunu çok iyi biliyoruz ki; tarihin hangi döneminde olursa olsun, savaşlardan en çok kadınlar etkilenmiştir. Kadınlar için savaş demek; yoksulluk, işsizlik, erkek şiddeti, bedeninin ve emeğinin sömürülmesi, göçmen ve mülteci olmak demektir. İşte tam da bu nedenlerle en çok biz kadınlar savaşa karşı duranlar olmalıyız.Yoksullaştırma politikaları, aile politikaları ve erkek şiddeti karşısında çare dayanışmamız, çare örgütlülüğümüz, çare feminist mücadelemiz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar olarak haklarımız ve hayatlarımız için yine sokaklardayız. 8 Mart’ta sokaklardayız; çünkü kadın sağlığını daha fazla nasıl doğuracağımızdan ibaret gören iktidarın karşısında parasız, nitelikli ve erişilebilir sağlık hakkımızı istiyoruz.
"Dayanışma ve mücadeleyle korumayı sürdüreceğiz"
8 Mart’ta sokaklardayız çünkü gericiliğe karşı laiklik mücadelesinin sesini yükselteceğiz. Tarikatların ve cemaatlerin gerici kadın düşmanı politikalarına karşı laik, eşit, özgür bir memleket istiyoruz. 8 Mart’ta sokaklardayız; çünkü kadın katilleri, tacizciler, tecavüzcüler elini kolunu sallayarak yürürken, ceza indirimleri alırken susmaya niyetimiz yok. Failleri koruyan erkek adaletin karşısında gerçek adaleti istiyoruz. 8 Mart’ta sokaklardayız; çünkü en güvencesiz, ucuz, esnek işlerde kadınlar olarak biz çalışıyoruz. Güvenceli çalışma hakkımızı istiyoruz. Kamusal hakkımız olan nitelikli ve parasız kreşler, yaşlı bakımevleri istiyoruz. 8 Mart’ta sokaklardayız çünkü erkek egemen bu dünyanın bize bir yaşam borcu var. Haklarımızı sokaklarda direnerek kazandık. Dayanışma ve mücadeleyle korumayı sürdüreceğiz."