Bakan Fidan: Amerika’nın öncülüğündeki barış ve ateşkes görüşmelerini baştan beri destekliyoruz

Bakan Fidan: Amerika’nın öncülüğündeki barış ve ateşkes görüşmelerini baştan beri destekliyoruz

(ANKARA) - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD’nin öncülüğünde devam eden barış ve ateşkes görüşmelerini Türkiye olarak başından beri desteklediklerini belirterek, "Biz Türkiye olarak, hem ateşkese hem kapsamlı barış görüşmelerine her türlü desteği vermeye devam edeceğiz" dedi. Szijjarto Avrupa güvenlik mimarisi ile ilgili, "Türkiye ve Rusya dahil edilmeden Avrupa’nın güvenlik mimarisinden bahsetmek gerçekçi değil. Coğrafya önemli, burada birlikte yaşıyoruz. Dışlayarak değil, konuşarak sonuca ulaşabiliriz" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye'ye ziyarette bulunan Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Szijjarto ile Bakanlık'ta bir araya geldi. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Fidan şöyle konuştu:

"Türkiye-Macaristan arasındaki ilişkileri çok boyutlu bir nitelik taşımakta. Bir yandan ikili ilişkilerimizi derinleştirmek için çaba harcıyoruz, diğer taraftan küresel meseleler karşısında eş güdüm ve iş birliği içinde olmak için gayret gösteriyoruz. Açık sözlü iki ülke olarak uluslararası platformlarda fikirlerimizi dile getirmekten hiçbir zaman için çekinmedik. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakan sayın Orban arasındaki yakın dostluk ve güven ilişkisi bizlere bu anlamda rehberlik etmekte. Önümüzdeki dönemde geliştirilmiş stratejik ortaklığımızı daha da güçlendirecek adımlar atmak konusunda kararlıyız. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin yedinci toplantısını ülkemizde gerçekleştireceğiz.

"Ticaret hacmimiz 4,5 milyar dolara ulaştı"

Ticaret hacmimiz 4,5 milyar dolara ulaştı. Liderlerimiz tarafından belirlenen 6 milyar dolar hedefine bir adım daha yaklaşmış olduk. Macaristan’da 500’den fazla Türk şirketi farklı sektörlerde faaliyet göstermekte. Firmalarımızın istihdam ve katma değer yaratmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Savunma sanayi iş birliğimiz de giderek gelişiyor ve derinleşiyor. Firmalarımız artık ortak üretime başladı. Yakında ortak savunma ürünlerimizi üçüncü ülkelerde göreceğimize inanıyoruz. Enerji alanındaki iş birliğimizin de özel ve stratejik bir mahiyeti bulunmakta. Bu alandaki çalışmalarımızın geniş bir yelpazeye yayılmasında memnuniyet duyuyoruz.

"AB’nin artık stratejik pusulasını kalibre etmesini bekliyoruz"

Macaristan geçtiğimiz yılın ikinci yarısında AB Konseyi dönem başkanlığını üstlenmişti. Bu süre boyunca Türkiye-AB ilişkilerinin canlandırmak için çok ciddi bir çaba gösterdiler. Kendilerine de çabaları için teşekkür etmek istiyorum. Düzenledikleri etkinliklerin önemli bir kısmına ülkemizi de dahil ettiler. Biz katıldığımız toplantılarda Türkiye’nin sahip olduğu imkan ve kabiliyetlerle Avrupa’nın güvenliğine, istikrarına ve refahına önemli katkılarda bulunabileceğini hep söyledik. Bugün geldiğimiz noktada AB’nin de artık stratejik pusulasını kalibre etmesini bekliyoruz. Türkiye-AB ilişkilerinin bazı üyelerin dar çıkarlarına hapsedilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Diğer taraftan, Avrupa’nın güvenliği söz konusu olduğunda Türkiye-AB ilişkilerinin ne denli önemli olduğu görülmektedir. Avrupa güvenliğine dair atılacak tüm adımların Türkiye ile birlikte planlamasının ortak menfaatimiz için elzem olduğuna inanıyoruz.

"Ateşkese yönelik adımları memnuniyetle karşılıyoruz"

(Rusya-Ukrayna) Tarafların ateşkese yönelik adımlarını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu sürecin desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ümidimiz tam ve kapsamlı bir ateşkesin tesis edilmesi ve kalıcı barışa yönelik sürecin başlamasıdır. Bu yöndeki çabalarımızı ve temaslarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.

Suriye’de barış ve istikrar çabalarını baltalamaya çalışan provokasyonlara dikkatli olunması gerekiyor. Ulusal Diyalog Konferansı’nın ardından Anayasa Bildirgesi yayınlandı. Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve birliğini esas alan bu belge ayrılıkçı hareketleri reddetmektedir.

"Gazze’de ateşkes kalıcı hale gelmeli"

Gazze’de ateşkesin kalıcı hale gelmesi ve müteakip aşamaların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Ancak İsrail ateşkes anlaşmasını Gazze'ye insani yardımların girişini engelleyerek bozdu. Son günlerde yüzlerce Filistinli’yi şehit ederek soykırıma yeniden başladı. Netanyahu'nun gündeminde barış, istikrar, uluslararası hukuk veya insani değerler yok. İsrail'in amacı Filistin halkını sindirmek ve Filistin'i boşaltmaktır.

Türkiye olarak Filistin halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Pazar günü Kahire’de İslam İşbirliği Teşkilatı Arap Ligi Gazze Temas Grubu’nun toplantısına katılacağız. Şu andaki önceliği ateşkese geri dönülmesi ve Gazze halkının acil insani ihtiyaçlarının karşılanmasıdır."

Szijjarto: Türkiye ve Macarista yılmaz biçimde barıştan yana oldu

Macar Bakan Szijjarto ise konuşmasında şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz üç yılda Macaristan ve Türkiye barış kampının en yüksek ses çıkaran taraftarı oldular. Geçtiğimiz üç yılda Türkiye ve Macaristan da yılmaz biçimde, açık bir şekilde barış ve barışın gerekliliğinden yana olduk. Sonuna kadar ateşkes ve görüşmelerinin yapılmasını söyledik. Ancak Avrupalılar, bugün ateşkesten bahsedenler, üç yıl boyunca bizi gayrete düşürecek tutum sergilediler. Bugün ateşkesten bahseden Avrupalılar, üç yıl boyunca ateşkes kelimesine yasak getirdiler.

Donald Trump öncesinde Türkiye tek ülke olarak başarılı oldu iki taraf arasında. Şimdi şunu görüyoruz, en büyük ümit Ukrayna’da barışın gelmesi için her araçla Rusya-Amerika görüşmelerinin başarılı olmasını diliyoruz ve destekliyoruz. Bekliyoruz ki, Brüksel’in savaş yanlısı politikalarının barış görüşmelerine engel oluşturmamasını bekliyoruz. Geçtiğimiz üç yıl kanıtlamıştır ki, savaş alanında çözüm yoktur. Bunu son derece tehlikeli buluyoruz.

Önümüzdeki hafta planlanan Amerika-Rusya görüşmelerinin başarılı olmasını diliyoruz. Çünkü biz kendi tarihimizden şunu öğrendik ki, meğer medeni bir ilişkiye Rusya ve Amerika girerse, hem Macaristan hem de dünya barışı ve güvenliği açısından iyi olacaktır.

"Macaristan’ın enerji güvenliği Türkiyesiz mümkün değil"

Macaristan’ın enerji güvenliği Türkiyesiz mümkün değildir. Bunun için Türkiye’nin Macaristan’ın enerji güvenliğinde güvenilir bir ortağı olduğu için minnettarız. Türk Akım üzerinden 7,6 milyar metreküplük bir gaz akışına ulaştı. Her gün 20 milyon metreküplük bir miktarı aştık. Ancak ortak bir zorluğumuz var. Biden yönetimi öncesinde Gazprom Bank’a yaptırımlar uyguladı. Bununla kasıtlı olarak bölge ülkelerini doğal gaz açısından zor duruma çekmek istedi. Bu düşmanca bir yaklaşımdır. Şu anda dost bir yönetim var.

Geçen Türkiye’den doğrudan doğal gaz satın aldık. Bunun için ilgili firma olan BOTAŞ ile bu yıl da doğrudan Türkiye’den doğal gaz satın alabilelim diye yeniden görüşmelere başladık."

"Amacımız anlaşmanın harfine kadar, ruhuyla beraber uygulanması"

Ortak açıklamanın ardından iki Bakan gazetecilerin sorularını yanıtladı. Fidan, Şam’da Türkiye’nin mesajının ne olduğu ve Rusya-Ukrayna savaşındaki son gelişmeler ve Türkiye’nin oynayabileceği role ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

"Görüşmelerde iki ülke açısından da önemli konuları masaya yatırdık. Bunların başında Suriye’deki yeni yönetimin YPG ile yaptığı mutabakatı gözden geçirmek oldu. Bizim yorumumuz nelerdir, gördüğümüz birtakım riskler nelerdir, nasıl karşılıyoruz gündeme getirdik. Amacımız anlaşmanın harfine kadar, ruhuyla beraber uygulanması. Olası problem alanlarını da istişare ettik. Diğer taraftan bölgede DEAŞ’ın yeniden canlanmaması için ortaya konacak mutabakatın nasıl işletileceği meselesini gündeme getirdik.

Önceki haftalarda vuku bulan Lazkiye olaylarını gözden geçirdik. Buradaki provokasyonla ilgili olası tedbirler neler olmalı, nasıl alınmalı onları sayın Şara ve arkadaşlarından dinleme şansı bulduk. Memnuniyetimiz odur ki, hükümet bunu büyük bir ciddiyetle takip ediyor, ki hiçbir kesimin diğerine karşı husumeti nedeniyle sivil katliamını katliamına gitmemesi, burada olan sorunların bulunması gibi konularda bir hassasiyet var.

Ülkenin siyasi istikrarı önemli, ekonomik kalkınması önemli, bu konuda kurumların ayağa kalkması, ekonominin canlanması için neler yapılabilir, Türkiye olarak katkılarımız neler olabilir. Bu konuda Cumhurbaşkanımız oldukça hassas. Bununla ilgili konuları ele aldık. Devlet kurumlarının tekrar üstün bir performans göstermesi, halka temel hizmetlerin gitmesi başta enerji ve gıda konuları olmak üzere halkı sıkıştıran konuların izole edilmesi için neler yapılabilir, onları gözden geçirdik.

"Biz olayın başından beri barış kampındaydık"

Rusya-Ukrayna savaşında gelinen noktada Amerika’nın öncülüğünde devam eden barış ve ateşkes görüşmelerini biz baştan beri destekliyoruz. Zaten biz olayın başından beri barış kampındaydık, yani diyaloğun bir an önce olmasını istiyorduk.

Bugün geldiğimiz noktada yeni Amerikan yönetiminin bu gündemi ilerletiyor olmasını görmek tabii ki bölgemiz açısından, insanlık açısından sevindirici bir gelişme. Umarız en kısa sürede kalıcı ateşkese ulaşırlar. Şu anda ateşkesin öncülü olabileceğini değerlendirdiğimiz birkaç konuda herhalde anlaşma var. Seyrüsefer güvenliği, enerji tesislerine saldırılmaması, esir değişimi gibi konular var. Umarım en kısa sürede Rusya da 30 gün de olsa geçici ateşkesi kabul ettiği yönünde açıklamayı yapar. Bir an önce diğer görüşmelere geçeriz. Diğer taraftan tabii barış nasıl vuku bulacak, buradaki güvenlik garantileri nedir? Barışı gözetleme gücü, güvenlik garantileriyle oluşturulacak yapı, buna yönelik tartışmalar, çalışmalar, arayışlar devam ediyor. Özellikle Cumhurbaşkanımızın da katıldığı düzenli görüşmeler var. Bunların birçoğu online oluyor. Bugün de yine bir çevrimiçi görüşme olacak Avrupalı liderlerle, Cumhurbaşkanımızın da katılacağı. Buradaki arayış devam ediyor. Biz Türkiye olarak, hem ateşkese hem kapsamlı barış görüşmelerine her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Yani bu konuda Cumhurbaşkanımızın görüşleri ve politikası çok net."

Szijarto: Türkiye ve Rusya dahil edilmeden Avrupa’nın güvenlik mimarisinden bahsetmek gerçekçi değil

Ukrayna’daki güvenlik politikaları ve asker konuşlandırılmasıyla ilgili Macaristan’ın politikası ile Avrupa güvenliği bağlamında Türkiye’nin konumuna ilişkin soruyu Bakan Szijjarto şöyle yanıtladı:

"Önümüzdeki sürdürülebilir Avrupa güvenlik mimarisi ile ilgili olarak ancak şöyle konuşulabilir. Hem Rusya hem Türkiye de buna dahilse konuşabiliriz. Avrupa’da ideolojik fanatikler var. Bunlar ters görüşler bildirmekte, bunların münasebetleri oldukça zayıf ayaklar üzerinde durmakta. Türkiye ve Rusya dahil edilmeden Avrupa’nın güvenlik mimarisinden bahsetmek gerçekçi değil. Coğrafya önemli, burada birlikte yaşıyoruz. Dışlayarak değil, konuşarak sonuca ulaşabiliriz.

Macaristan neden AB üye ülkelerinin görüşmesine katılmadı? Çünkü biz barıştan yanayız. Savaşla ilgili konularda bizim olmamamızı istemiyorlar. Biz barışı konuşmak istiyoruz. Güvenlik garantilerine istinaden ise öncelikle sırayla ilerleyelim. Yani öncelikle ateşkes yapılsın, ondan sonra da barış görüşmeleri ve barış anlaşması olmalı. Her şeyi sırasıyla yapmak lazım. Bunları karıştırırsak barışa yönelik ilerleme şansımızı kaybederiz."