Bakan Yerlikaya'dan birlik ve beraberlik mesajı (2)

Bakan Yerlikaya'dan birlik ve beraberlik mesajı (2)

'SON 10 GÜNDE TÜRKİYE OLARAK ÇOK ÖNEMLİ SINAVLARDAN GEÇTİK'

İçişleri Bakanı Yerlikaya, memleketi Konya'daki programı kapsamında valilik tarafından Taş Bina Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. Daha sonra aynı merkezde AK Parti Konya İl Başkanlığınca düzenlenen bayramlaşma törenine katılan ve partililere seslenen Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik destek gösterilerine değindi. Son 10 günde Türkiye'nin çok önemli sınavdan geçtiğini ifade eden Yerlikaya, şunları söyledi:

''Son 10 günde Türkiye olarak çok önemli sınavlardan geçtik. İstanbul'da Cumhuriyet Savcılığı'nın yapmış olduğu bir soruşturma, onun akabinde gözaltı ve nihayetinde ilk mahkemece yapılan tutuklamalar sonucunda bildiğiniz gibi ana muhalefet bir çağrıda bulunuyor. İnsanları sokaklara çağırıyor. Ben İçişleri Bakanı olarak her zaman şunu söylüyorum; demokratik bir hak, toplanmak, gösteri yürüyüşü yapmak, protesto hakkı, herkes bu siyasal iklimde, bu özgürlük ortamında, aynı konuda, aynı şeyi düşünebilir miyiz? Düşünemez. 170 civarında siyasi parti var. Her birinin kendini kuruluş kanunlarında olduğu gibi temel bir görevi var. Bu ülkeye hizmet etmek. Kendisi gibi düşünen arkadaşları, kardeşleriyle beraber yol yürüyüp, milletin refahı, milletin huzurunu, dünya devletler ailesinde büyük ve güçlü bir Türkiye olma idealini sağlamaktır. Ama bunu yaparken dilimiz, davranışımız, tutumlarımız hem kanunlara uygun hem de bizim etik değerlerimize uygun olması lazım.''

Ana muhalefet partisinin Maltepe mitingine izin verdiklerini ifade eden Yerlikaya, ''Dün ana muhalefet, Maltepe'de bir miting yaptı. Valiliğe, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleriyle ilgili Anayasa'nın 34'üncü maddeye uygun olan bir kanunla ilgili müracaatı oldu. Biz valilik olarak, izin verdik. Toplantının, o mitingin yapılmasında, girişinde, çıkışında, gayet her şey yasalara uygun, en ufak bir sıkıntı olmadan bu tamamlandı. Orada düşüncelerini kendi düşüncesinde olan partileriyle, tüm Türkiye ile bütün dünya ile de paylaştı. Şimdi, bundan üç gün önce bakanlığın önünde yapmış olduğum basın toplantısında söylediğimi tekrar edeyim; 2024 yılında bize, İçişleri Bakanlığına ve taşra teşkilatlarımıza, valiliklerimize, mülki idare amirlerimize yapılan müracaat, 'Biz miting yapmak istiyoruz.' 'Biz toplantı yapmak istiyoruz' müracaatlarının yüzde 96'sına izin veriyoruz. Tıpkı Maltepe olduğu gibi. Siz düşüncenizi, yürüyüşünüzü, mitinginizi açık, kapalı, bunu yasalara uygun, değerlerimize uygun yaptığınızda, buna biz halel gelen bir cümle mi kurduk? Ama 19 Mart'tan 28 Mart'a kadar gündüz oruç, gece o mübarek vakitlerde sokağa çağrılan insanların bir kısmının, bazılarının neler yaptığını milletimiz gördü, değil mi? Türkiye'nin huzuru için İçişleri Bakanlığı olarak, 675 bin ailemizle beraber başta, emniyet, jandarma, Sahil Güvenlik olmak üzere biz ne yapıyoruz? Biz vatandaşlarımızın huzurunu, güvenliğini, esenliğini sağlamak üzere 7/24 görevimizin başındayız. Yasanın bize vermiş olduğu gücü, yasaya uygun ve milletimizin de destek ve duasını kazanacak şekilde kullanıyoruz. Bunun talimatını ve bunun takibini yapıyoruz. O yasa dışı gösterileri yapanların da güvenliğinden sorumlu olan bir Bakan olarak söylüyorum. Gelinen nokta ne oldu? 158 kahraman polis memurumuz yaralandı görevini yaparken. Ama şunu açık yüreklilikle söylemek istiyorum, aynı bugünlerde Avrupa'nın bazı başkentlerinde özellikle Fransa'da bir çıkarılacak veya çıkan bir yasanın protestosunu yapmakla ilgili yasa dışı gösteri yapanlara, polisin davranışlarına bakın, hiç anlatılacak gibi değil. Ama bizim kahraman polisimiz, duruşu, sabrı, sağduyusu, emir komuta, disiplin, buna hakimiyeti ve buna dirayeti şükürler olsun ki takdire şayan ve her biriyle bizim iftihar ettiğimiz bir duruş sergilediler. Ben huzurlarınızda bu toplumsal olaylarda, bu yasa dışı protestolarla, bu şiddet, vandalizme varan, sağa sola zarar veren, polise şiddet uygulayan; ama bunun karşılığında sabrı, disiplini, sağduyuyu elden bırakmayan bütün polis teşkilatımı, emniyet teşkilatımın hem bayramlarını tebrik ediyorum hem de kendilerini kutluyorum'' diye konuştu.

'SANDIĞA İNANIYORUZ'

Demokrasiye ve sandığa inandıklarını belirten Yerlikaya, ''Sayın Cumhurbaşkanımız, 23 yıldan beri başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı yani iktidarda. Milletimizin sesini, ihtiyaçlarını, en güzel noktada, en seri noktada teşhis eden ve bunu en güzel şekilde yansıtan bir duruş sergiliyoruz. Biz parti olarak demokrasiye inanıyoruz. Biz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sandığa inanıyoruz. Sandık ne zaman hangi sürede geliyorsa, sandıkla ilgili kendi beyanımızı, eser ve hizmetlerimizi anlatıyor ve milletimizin terazisine çıkıyoruz. O ne karar veriyorsa başımız, gözümüz üstüne diyoruz. Bir hatırlayalım; 6 Şubat'ta asrın felaketinde, o büyük sınanmada, o zaman ne dedi birileri; artık bu enkazdan çıkamayacaklar. Hatta, seçimi bile yapmayı düşünmüyorlar diye itham ettiler, değil mi bize? Hatırlayın. Ne oldu? Baktı ki enteresan, böyle acının büyük olduğu ortamlarda söylenmeyecek sözleri bile, siyasi rekabet ortamında güya söyleniyor. Sayın Cumhurbaşkanım dedi ki, 'Seçim sandığı aziz milletimizin önüne vaktinde gelecek, hiç şüpheniz olmasın.' Geldi de. Ne oldu? Aziz milletimiz 5 yıllığına tekraren hem parlamentodaki ittifak ortaklarımızla beraber çoğunluğu bize, hem de Külliye'yi yine sahibi Recep Tayyip Erdoğan'a verdi. Biz sandığa inanıyoruz. Çünkü o sandık kutsal. 'Egemenlik, kayıtsız, şartsız milletindir' sözüne biz yürekten inanıyoruz. Bu egemenliğin önünde, partiyi kurduğu ilk günden beri içte ve dışta ne kadar vesayet makamı varsa bunların her birinden güzellikle, dirayetle, azimle, kararlılıkla, Cumhurbaşkanımız bunları bir bir ortadan yasal olarak kaldırdı. Dil olarak kaldırdı, ruh olarak kaldırdı. Şu yakın zaman içerisinde önce İngiltere, sonra Almanya, ekranlarına çıkıp da 'Siz bizi bu mücadelede yalnız bıraktınız. Kendimizi terk etmiş hissediyoruz' sözünü de duyduk mu? Tabii çok üzüldük biz. Necip Fazıl'ın bir sözüyle karşılık verdik. Üstat diyor ki, 'Sokak lambası gibi olma. Kime yandığın belli olsun' diyor. Biz liderimizde neyi gördük? Tüm teşkilatlarımız neyi yapıyor? Yanmak kelimesi yanmak. Anadolu'da yanmak ne demek? Eş anlamlısı, sevda, hesapsız sevmek'' dedi.

BOYKOTA TEPKİ GÖSTERDİ

Bakan Yerlikaya, CHP'nin aldığı boykot kararına tepki göstererek, şöyle konuştu:

''Anlamakta güçlük çekiyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin gelirleri içerisinde o şehirde bulunan şirketlerin ödediği vergiden oraya para geliyor mu? Tıpkı Konya'daki, Konya'da ne kadar şirket daha çok ve bu şirketler ne kadar daha güçlü olursa, daha fazla ciro, daha fazla tahakkuk, daha fazla vergi öderse, bundan büyükşehir belediyesinin haklı payı geliyor mu? Geliyor. Tüm büyükşehirlerde geliyor mu? Derdiniz ne o zaman? 'Beni sevmiyor. Benimle beraber değil. Benim gibi düşünmüyor, benimle beraber yürümüyorsa, o zaman, seni boykot ederim.' Bunun anlamı şu; siyasi rekabette sınıfta kalınca, Türkiye'yi çökertirsek, AK Parti'yi çökertmiş oluruz, diyorlar. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Ama onların yaptığı gibi değil. Bize yakışan, 23 yıllık duruşumuzla onu yapacağız.'' (DHA)

https://64k.net/media/dha_img/202503/67e9695a5090a.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202503/67e9695a5090b.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202503/67e9695a5090c.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202503/67e9695a5090d.jpg

https://64k.net/media/dha_img/202503/67e9695a5090e.jpg