CHP grup toplantısı... Özgür Özel: "Erdoğan, çoklu makam bozukluğu hastalığının pençesinde"

CHP grup toplantısı... Özgür Özel: "Erdoğan, çoklu makam bozukluğu hastalığının pençesinde"

(TBMM) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Recep Tayyip Erdoğan'ın devletle partiyi birbirine karıştırdığı için Türkiye'ye bir kriz yaşattığını belirterek, "Yaşattığı krizin bütüncül adı ‘çoklu makam bozukluğu’dur. Erdoğan ‘çoklu makam bozukluğu’ hastalığının pençesindedir. O hastalığın bütün yükü millete çektirilmektedir" ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. 19 Mart'taki operasyonların ardından CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasını protesto eden gençlerin hala tutuklu bulunmasını gündeme getiren Özel, şunları kaydetti:

"19 Mart’ta darbe girişimini püskürtürken binlerce genç gözaltına alındı, yüzlercesi tutuklandı. Halen 44 arkadaşımız tutuklu. Bunlardan bir tanesi Esila. Geçen hafta Bakırköy Kadın Cezaevi’nde kendisini ziyaret ettim. Üniversite öğrencilerinin tutuklanmasını duyuyor, protestoya gidiyor. Kendi yazmadığı ve yasalara göre suç olarak da saymadığı bir dövizden dolayı Cumhurbaşkanına hakaretten yatıyor. Cumhurbaşkanına hakaret olduğu için birçok yönden kısıtlanmış. Ayrıca kalp, böbrek hastası; düzenli olarak doktor kontrolü gerekiyor ama 22 yaşında, pırıl pırıl bir genç yaprak gibi titriyor. Kadın cezaevinde tutuluyor. Bana dünya kadar şey yazıyorlar, dünya kadar mahkeme, tazminat davası açıyorlar. Esila’nın günahı neyse bana yazın, birazını da Ali Mahir’e yazın... Gökhan Bey’e yazın, parti sözcüsüne yazın, Başkan’a yazın... Diyor ki, ‘Ben bunun hakaret olduğunu bilsem tutmazdım. Orada vardı, aldım onu, gösterdim’ diyor, üstünde ‘Diktatör Erdoğan’ yazıyor. Bırakın Esila’yı, yazın birer tane bize, ‘Diktatör Erdoğan’ dediler diye.

"Tarafsız Cumhurbaşkanı’na yazılmış madde, taraflı Cumhurbaşkanı’na uygulanmayacak"

Çolukla çocukla, gençle uğraşmak doğru iş değil. Biz 86 milyona söz veriyoruz: İktidarımızda kimse bizden böyle şeyler görmeyecek. Bir kere tarafsız Cumhurbaşkanı’na yazılmış madde, taraflı Cumhurbaşkanı’na uygulanmayacak. Bu kolaycılığa kaçılmayacak. Mümkün olan en kısa zamanda Cumhurbaşkanı yeniden tarafsız olacak, güçlü bir parlamenter sistem kurulacak. Güçlü parlamenter sistemde yargı da, medya da, sendikalar da güçlü olacak; hepsi bağımsız olacak, herkesin içi rahat, gönlü huzur içinde olacak. Bir kişinin suçu, günahı ne olursa olsun anası, babası, eşi bu suçtan sorumlu tutulmayacak, rehin alınmayacak, rahatsız edilmeyecek. Eşi KHK’lı diye, bir örgütle ilişkisi var diye diğer eş işinden edilip aile açlığa sürüklenmeyecek. KHK’lılar, yargılanıp da beraat edilenler, hakkında kovuşturmaya gerek yok beyanı verilenler, hiç soruşturma açılmayanlar, hatta yargılanıp da ‘Adil yargılanmadım’ diyenlere bir yargılanma hakkı daha verilip artık kimse ama kimse eşinin dostunun, onun bunun, uzak akrabasının temasından dolayı, bir örgüt mensubu diye yaftalanıp bir kayıp kuşak yaratılmaya çalışılmayacak. FETÖ, örgütün başındakiler, darbeyi yapanlar, finanse edenler, bu kumpasları kuranlar, geçmişte ne istediyse alanlar cezalarını çekecekler. Onlarla hiçbir işimiz yok. Ama iktidar değişimini rakiplerin dövüleceği bir sopayı ele geçirmek olarak gören varsa dosta düşmana diyorum ki o sopayı da kırk yerinden kıracağım.

"Erdoğan ‘çoklu makam bozukluğu’ hastalığının pençesinde"

Siyasette milletin yanında duran kazanır. AK Parti, milletin yanından ayrıldığı için, devletin yerine geçtiği için, partiyi devlet, devleti parti bildiği için, katılınması gereken toplantılara katılması gerekenleri CHP’li diye dışlayıp olmaması gereken parti sözcülerini, il başkanlarını resmi toplantılara dahil ettiği için ve Türkiye’de devletle partiyi birbirine karıştırdığı için bu milletin gözünden de düşmüştür, gönlünden de düşmüştür. Bu krizi Sayın Erdoğan, yaşamaktadır ve yaşatmaktadır. Yaşattığı krizin bütüncül adı ‘çoklu makam bozukluğu’dur. Erdoğan ‘çoklu makam bozukluğu’ hastalığının pençesindedir. O hastalığın bütün yükü millete çektirilmektedir. Millet kendisini seçti, Cumhurbaşkanlığı makamına oturttu ama kendisi AK Parti Genel Başkanlığı’na geri döndü. Sayın Bahçeli’nin deyimiyle ‘O Anayasa’ya uymuyor, Anayasa’yı ona uyduralım’ dediler ve bir partinin genel başkanlığıyla Cumhurbaşkanlığı’nı aynı koltuğa verdiler. Hem Başkomutanım diyor hem ilçe başkanı atıyor. Başkomutanın ilçe başkanı atamak ne işi olur? Başkomutan, Başkomutanlığını bilecek ki herkesin Başkomutanı olacak. Malatya’nın Mezirme’sine ilçe başkanı atamakla meşgul olan Başkomutanı millet de takmaz, dünya da takmaz."

(SÜRECEK)