Troya Hazineleri Beyoğlu’nda kapılarını açtı
(İSTANBUL) - Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İstanbul Marmara Eğitim Vakfı ve Maltepe Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen “Troya Hazineleri: Please Come Back” adlı fotoğraf sergisi, Terra Santa Manastırı’nda kapılarını açtı.
Meşhur “Troya Hazineleri”nin yanı sıra değerli madenler veya taşlardan yapılmış yaklaşık 30 farklı eser grubunun hikayesini yansıtan “Troya Hazineleri: Please Come Back” fotoğraf sergisi Terra Santa Manastırı’nda sanatseverlerle buluştu. Küratörlüğünü Erkan Özdilek’in üstlendiği serginin açılış konuşmalarını Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Oktay Yalın yaptı. Arkeoloji dünyasında “Hazine A” olarak bilinen ve Heinrich Schliemann tarafından 1873'te keşfedilen ünlü “Troya Hazineleri”nin yanı sıra değerli madenler veya taşlardan yapılmış yaklaşık 30 farklı eser grubunun hikayesini yansıtan sergi, mirasın ait olduğu topraklara duyulan özlemi sanat aracılığıyla ifade etmeyi amaçlıyor.
“Tarihi eserler doğduğu topraklarda yaşamaya devam ediyorsa anlamlıdır”
Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, serginin ziyaretçileri topraklarımızın tarihini anlatan önemli bir yolculuğa çıkaracağını belirterek, “Öylesine kıymetli ve kadim topraklar üzerinde yaşıyoruz ki, bazen bir kalıntıda, bazen bir taşta ve hikayede geçmişin izlerine rastlayabiliyoruz. İnsan aklının alamayacağı kadar büyük bir kültürel birikim ve mirasa ev sahipliği yapıyoruz. Burada isminden özellikle bahsetmek istediğim bir Osmanlı paşası da var. Osmanlı Devleti’nin en zor dönemlerinden birinde birçok önemli görevde bulunuyor Saffet Paşa. Onun hikayesinde devlete sahip çıkmanın topraklarımızın birikimine ve zenginliklerine de sahip çıkmak olduğunu görüyoruz. Verdiği kamulaştırma kararı ile Osmanlı Devleti adına Troya’da bulunan eserlerin mülkiyetini elinde tutmuştur. Bugün Troya Hazinelerinin bazıları topraklarımıza döndüyse bu biraz da onun sayesindedir. Tarihi eserler doğduğu topraklarda yaşamaya devam ediyorsa anlamlıdır. Ben bunu en çok Beyoğlu’nun sokaklarında hissediyor ve yaşıyorum. Mirasa sahip çıkmak ecdadımıza sahip çıkmaktır. Biz de ecdat yadigarlarımıza sahip çıkmak, yüzyıllar boyu topraklarımızın kültür hazinesini besleyen Beyoğlu’muzu; kültürüyle, sanatıyla yaşatmak için çalışıyoruz” dedi.
“Sergimize ‘please come back’ başlığını ekleyerek ‘lütfen geri dön’ dedik”
Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Oktay Yalın da serginin önemine dikkat çekerek “Troya Hazinelerinden seksenden fazla setçinin yer aldığı fotoğraf sergisinde yurtdışına kaçırılan Troya Hazinelerinden örnekler göreceksiniz. Bunların içerisinde halen ülkemizde, İstanbul’da sergilenmekte olan değerli parçalar da mevcut. Bugün dünyanın çeşitli yerlerine yayılan; Almanya, İngiltere, Rusya ve ülkemizde de bir bölümü bulunan eserlerin, aslında kültür hazinelerinin ait olduğu topraklara geri dönmesi mesajını vermeyi hedeflediğimiz için sergimize bir de ‘Please Come Back’ başlığını ekleyerek ‘Lütfen geri dön’ dedik" ifadelerini kullandı.
“Troya Hazineleri’nin hikayesi”
Troya Hazineleri, 19'uncu yüzyılın sonlarında Alman tüccar ve amatör arkeolog Heinrich Schliemann tarafından Hisarlık Tepesi’nde yapılan kazılarla ortaya çıkarılmıştır. 31 Mayıs 1873’te bulunan ve “Priamos Hazinesi” adı verilen meşhur “A Hazinesi”, Troya II dönemine ait olup altın takılar, değerli taşlar ve çeşitli arkeolojik eserler içermektedir. Schliemann, bu hazineleri Osmanlı yasalarına aykırı biçimde yurtdışına kaçırmış; Osmanlı Devleti hukuki girişimlerde bulunsa da eserlerin Berlin’e kaçırıldığı anlaşılmıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında kaybolan hazineler, 1992’de Rusya’ya savaş ganimeti olarak götürüldüğü ortaya çıkmış ve 1995’ten itibaren Moskova’daki Puşkin Müzesi’nde sergilenmeye başlanmıştır.
Mirasın ait olduğu topraklara duyulan özlemi görsel anlatımlarla ifade eden “Troya Hazineleri: Please Come Back” fotoğraf sergisi, 20 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek.
