CHP’li Nalbantoğlu tutuklu gençler için hükümete tepki gösterdi: “Adalet duygunuzun olmadığını biliyorduk meğerse sizde hiç vicdan da yokmuş”

(ANKARA) – CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, “Cezaevlerinde bulunan öğrencilerin içinde ciddi sağlık sorunları olanlarda var. Bunlardan kalp hastası olan Esila Ayık için TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun CHP’li üyeleri olarak başvuruda bulunduk. Ama hiç umurlarında değil. İnsan hayatının hiç önemi yokmuşçasına bir duyarsızlıkla karşı karşıyayız. Adında Adalet olan partinin bu duyguyu kaybettiğini biliyorduk, meğerse bunlarda hiç vicdan da yokmuş'' dedi.
CHP İzmir Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, 47 gündür cezaevinde bulunan öğrencilerle ilgili hükümete seslenerek, ''Adalet duygunuzun olmadığını biliyorduk meğerse sizde hiç vicdan da yokmuş'' diyerek tepki gösterdi.
İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa başta olmak üzere ülkenin çeşitli illerinde ve çeşitli cezaevlerinde 40’ı aşkın öğrencinin tutuklu olduğuna dikkat çeken Nalbantoğlu, gençlerin devam eden davalarının yanı sıra her defasında ayrı bir iddianameyle suçlanmasının ve ileri tarihlere atılan duruşmalarla tutukluluklarının uzatılmasının da insan haklarına aykırı olduğunu belirtti. Nalbantoğlu, şunları kaydetti:
“İnsanları sokaklara ve meydanlara döken AKP’dir”
“Hiç kimsenin durup dururken işini, gücünü, eğitimini, öğrenimini bırakarak sokağa çıkmayacağına dikkat çeken Nalbantoğlu; “Gençleri, öğrencileri, üreticileri, çiftçileri, emekçileri ve emeklileri sokaklara ve meydanlara döken AKP’dir. AKP ve tek adam diktatörlüğünün yıllardır süren haksız ve hukuksuz, yalana ve talana dayalı yönetimidir. İnsanlar artık patlama noktasına gelmiştir. 19 Mart darbesi ise bardağı taşıran son damla olmuştur. İşte bu nedenle insanlar kendiliğinden sokaklara, meydanlara çıkarak Anayasa’nın 25’inci ve 34’üncü maddesinden kaynaklı haklarını kullanmışlardır. Göz ardı edilmemesi gereken bir diğer nokta ise yapılan gösteri ve yürüyüşlerde ne bir yasadışı slogan atılmıştır ne de bir cana ve mala zarar verilmiştir. Ancak bütün bunlar görmezden gelinerek adeta bir cadı avı başlatılmış, yüzlerce öğrenci haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alınarak, tutuklanarak, ev hapsi verilerek ve adli kontrol şartına bağlı kılınarak hem eğitim öğrenim hakkından hem de özgürlüklerinden mahrum bırakılmıştır. Ancak bilmeleri gereken bir diğer gerçek ise 'Rüzgar ekenin fırtına biçeceğidir.'
''İnsan hayatının hiç önemi yokmuşçasına bir duyarsızlıkla karşı karşıyayız''
Cezaevlerinde bulunan öğrencilerin içinde ciddi sağlık sorunları olanlarda var. Bunlardan kalp hastası olan Esila Ayık için TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun CHP’li üyeleri olarak başvuruda bulunduk. Ama hiç umurlarında değil. İnsan hayatının hiç önemi yokmuşçasına bir duyarsızlıkla karşı karşıyayız. Adında Adalet olan partinin bu duyguyu kaybettiğini biliyorduk, meğerse bunlarda hiç vicdan da yokmuş.''
''Gençleri tutuklayanlar, anayasal suç işliyor''
Rıfat Nalbantoğlu, 40’ı aşkın öğrencinin cezaevlerinde tutuklu olup bir an önce yargılanmayı ve özgürlüklerine kavuşmayı beklediğini belirtirken, gençleri bekleyen bir başka tehdidin ise isnat edilen suçlara yeni iddianamelerle başka suçların da eklenerek sürecin uzatılmaya çalışılmasının olduğuna dikkati çekti. Anayasa’nın 15, 17 ve 42’nci maddelerine göre gözaltı ve tutuklamaların suç teşkil ettiğine vurgu yapan Nalbantoğlu, öğrencilerin değil, onları tutuklayanların Anayasal suç işlediğini belirterek, ''İçerde bulunan her gencimiz ve her öğrencimiz serbest kalana kadar onların yanında olacağız, onlarla dayanışma içinde bulunacağız'' ifadelerini kullandı.