CHP'nin 38’inci Olağan Kurultayı soruşturması… Deniz Dalgıç, '‘villa karşılığında aday yapıldı’' iddialarına yanıt verdi: “Satış işlemi, aday adaylığı başvurumdan yaklaşık yedi yıl önce gerçekleşmiş, her yönü ile hukuka uygundur”

Haber: Esra TOKAT

(ANKARA) - Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca CHP'nin 38’inci Olağan Kurultayı'na ilişkin yürütülen soruşturmada ifade verdi. Dalgıç kendisi hakkında "aday olabilmek için Bursa ikinci sıra milletvekili ve Özgür Özel'in Bursa'daki ayağı olan Nurhayat Altaca Kayışoğlu'na ve CHP genel merkezinde etkili bir isme bir villa verdiği, bunun karşılığında belediye başkanı adayı yapıldığı" şeklindeki iddialara ilişkin satış belgelerini Savcılığa sundu ve "Belediye başkanlığı görevime başlamadan önce yürüttüğüm ticari faaliyetler kapsamında gerçekleşen bu satış işlemi, tamamen yasal süreçlere uygun biçimde ve belediye başkanlığı adaylığı sürecim ile hiçbir ilgisi olmayan bir dönemde gerçekleşmiştir. Bu satış işlemi, 2023 yılı Aralık ayında yaptığım aday adaylığı başvurumdan yaklaşık yedi yıl önce gerçekleşmiş, her yönü ile hukuka uygun ve gerçek bir satış işlemidir" dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihinde düzenlenen 38’inci Olağan Kurultayı'na ilişkin, "kurultayda para karşılığı oy kullandırıldığı" iddiasıyla başlatılan soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında 86 şüpheli arasında ismi geçen Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Ankara’ya gelerek ifade verdi.

İfadesinde İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden 1989 yılında mezun olduğunu belirten Dalgıç, "Yüksek lisansımı ABD Kaliforniya Santa Clara Üniversitesi’nde tamamlayarak aynı üniversiteden doktora derecesi aldım. Daha önce aile şirketi olan Yonca İnşaat Ltd. Şti. bünyesinde yönetici olarak yer aldım. Ayrıca, TED Bursa Koleji’nde Eğitimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak hizmet verdim. Bugüne kadar her görevimi saygın bir şekilde, layıkıyla yerine getirdiğimi düşünüyorum. Tarafımın da şüpheli listesinde yer aldığı bildirilen ve ifade vermek üzere çağrıldığım savcılığınızın iş bu soruşturma dosyasında, tarafımın isminin sadece Serda Tandoğan Kuru isimli tanığın, baştan sona dedikodu niteliğindeki, gerçek dışı, dayanaksız ve itibarsızlaştırmaya yönelik iddialarında verdiği beyanlarında geçmekte olduğu görülmekte olup, aleyhime isnad edilen dayanaksız ve tamamen gerçek dışı suçlamaları asla kabul etmiyorum" dedi.

"Tamamen gerçek dışı ve itibarsızlaştırıcı iddialar"

Bursa Delegesi Serda Tandoğan Kuru’nun kendisi hakkındaki "Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç'ın da aday olabilmek için Bursa ikinci sıra milletvekili ve Özgür Özel'in Bursa'daki ayağı olan Nurhayat Altaca Kayışoğlu'na lüks bir villa verdiği ve yine CHP genel merkezinde etkili bir isme bir villa verdiği, bunun karşılığında belediye başkanı adayı yapıldığı tüm Bursa CHP örgütü tarafından bilinmekte" şeklindeki iddiasına ilişkin de Dalgıç, şunları söyledi:

"Aleyhimde beyanda bulunan tanık Serda Tandoğan Kuru’'nun hakkımda ileri sürdüğü gerçek dışı iddialarının hiçbiri, soruşturma konusu edilen CHP’nin 2023 yılı Kasım ayında yapılan Kurultayı ile ilgili değildir, zira o tarihte ben parti üyesi dahi değildim. Bununla birlikte o dönemde veya sonrasında kurultay ile ilgili herhangi bir şaibeli bir duruma şahit olmadığım gibi, o dönemde sürecin içinde olan hiç kimseden de böyle bir şaibeli bir duruma tanıklık ettiğini duymadım. Ayrıca; sadece duyuma dayalı ve gerçek dışı tek bir tanık beyanı üzerinden hakkımda ileri sürülen iddialara karşı da suç duyurusunda bulundum. Bu dosyada da beyan ettiğim gibi Serda Tandoğan Kuru isimli tanığın hakkımda ileri sürdüğü iddialar gerçek dışı olup, bu iddialar tarafımı ve mensubu olduğum partiyi itibarsızlaştırmaya yöneliktir. Tanıklardan Serda Tandoğan Kuru, hiçbir kanıta ve bilgiye dayanmayan, adeta bir dedikodu niteliği taşıyan beyanlara dayalı verdiği ifadesinde, tamamen gerçek dışı ve itibarsızlaştırıcı iddialarda bulunmuştur. Dayanaksız ama bilinçli bir şekilde hakkımda yapılan ağır suç isnadı, herhangi bir somut bilgi, belge ya da görgüye dayanmamaktadır; tamamen hayal ürünü, asılsız ve temelsiz bir itham niteliği taşımaktadır. İfade içeriği, bir eleştiri yapmaktan öte, benim iş bu soruşturma dosyasında şüpheli sıfatı almama sebebiyet vermiştir.

"Yürüttüğüm ticari faaliyetler kapsamında gerçekleşen bu satış işlemi, tamamen yasal süreçlere uygun biçimdedir"

Bu iddialar yalnızca beni değil, siyasi parti içerisindeki farklı isimleri de zan altında bırakarak, kurumsal yapıya ve siyasi meşruiyete zarar verme amacı taşımakta, onurumu ve saygınlığımı hedef almaktadır. Serda Tandoğan Kuru, savcılığa verdiği ifadesinde aleyhime yönelttiği asılsız iddialar ile sanki kendisinin şahit olduğu bir olay varmışçasına beni, ‘Belediye Başkanlığı'na aday olabilmek için villa hediye etmek’ şeklinde haksız ve mesnetsiz bir şekilde suçlamıştır. Oysa; belediye başkanlığı görevime başlamadan önce yürüttüğüm ticari faaliyetler kapsamında gerçekleşen bu satış işlemi, tamamen yasal süreçlere uygun biçimde ve belediye başkanlığı adaylığı sürecim ile hiçbir ilgisi olmayan bir dönemde gerçekleşmiştir. Bu satış işlemi, 2023 yılı Aralık ayında yaptığım aday adaylığı başvurumdan yaklaşık yedi yıl önce gerçekleşmiş, her yönü ile hukuka uygun ve gerçek bir satış işlemidir.

"MASAK raporunda da benim hakkımda herhangi bir tespit bulunmamaktadır"

Bu olayın Belediye Başkanlığına aday olmam ile ilgiliymiş gibi gösterilmesi abesle iştigaldir. Dolayısıyla, görevdeyken ya da göreve gelmek için herhangi bir çıkar sağlama durumum asla söz konusu değildir. Aday olma tarihim ile satış işlemi arasında bu derece açık bir zaman farkı ayrımı bulunmasına ve yapılan satış işlemi son derece hukuka uygun olmasına rağmen dile getirilen iddialar; yalnızca kişisel itibarıma değil, verdiğim kamu hizmetine ve yerel yönetime duyulan güvene zarar vermekte; aynı zamanda kamuoyunu bilinçli biçimde yanıltma amacı taşımaktadır. Nitekim dosya kapsamında alınan MASAK raporunda da benim hakkımda herhangi bir tespit bulunmamaktadır. Serda Tandoğan Kuru’nun hakkımdaki beyanları açık biçimde planlı, maksatlı ve bizzat tarafıma karşı bir saldırı, bir itibar suikastı girişimi olarak değerlendirilmelidir. Serda Tandoğan Kuru'nun hakkımda öne sürdüğü; villa hediye etme iddiasının tamamen gerçek dışı olduğuna yönelik belgeleri ve ödeme
makbuzları asıllarını yeniden sunuyorum. Bunları avukatım kanalı ile de zaten dosyaya sunmuştum.

Bu belgelerden de anlaşılacağı üzere; yetkilisi olduğum inşaat firmasının Mudanya Mürsel Mahallesi’nde yürüttüğü bir konut projesinde, tanığın ifadesinde adı geçen Nurhayat Altaca Kayışoğlu da diğer müşteriler gibi yasal süreçlere uygun biçimde, 2017 yılında halk arasındaki tabir ile topraktan satın alma şeklindeki bir satın alma sözleşmesi imzalamış ve tüm satış bedelini taksitler halinde eksiksiz bir şekilde ödeyerek taşınmazın maliki olmuştur. 2018 yılında Yonca İnşaat Tic. Ltd. Şti olarak 05.11.2018 tarihli faturaya göre beş yüz bin TL bedelle buranın satışı gerçekleştirilmiştir. Bu satış satış yılı itibari ile hayatın olağan akışına uygun ve aynı projeden satılan diğer dairelerin fiyatları ile de uyumludur. Bu ödemelere ilişkin dekont asıllarını savcılığınıza sunuyorum. Ayrıca tapu kaydını, o dönemde düzenlenmiş olan faturayı ve şirketin muhasebe kayıtlarından bu satışa ilişkin bilgisayar çıktılarını da delil olarak sunuyorum. Bu belgeler, iddiaların aksine benim herhangi bir çıkar sağlama ya da siyasi karşılık üretme gibi bir durumumun asla söz konusu olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

"İddiasının asılsız olduğu belgelerle çürütülmüş, açık bir iftira olduğu da bu belgelerle kanıtlanmaktadır"

Ayrıca bu tanığın ifadesinde ismi geçen Özgür Özel veya Veli Ağbab ile ilgili ise tarafımca bu kişilere, bir satış veya bir taşınmaz devri söz
konusu dahi değildir. Ayrıca aynı projede benzer tarihlerde benzer bedellerle satış yapılan diğer konutlara ilişkin tapu ve fatura kayıtlarını da sunuyorum. Bunlar da söz konusu satışın, herhangi bir kişiye ayrıcalık tanınmaksızın, rayiç bedel üzerinden, ticari teamüller çerçevesinde yapıldığını kanıtlamaktadır. Serda Tandoğan Kuru'nun ifadesinde yer alan ‘villa karşılığı adaylık’ iddiasının, asılsız olduğu belgelerle çürütülmüş olduğu gibi, bu iddiaların açık bir iftira ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik algı manipülasyonu niteliğinde olduğu da bu belgelerle kanıtlanmaktadır. Serda Tandoğan Kuru’nun savcılık ifadesi aracılığıyla dile getirdiği iddialar, eleştiri yapma veya münferit bir yanlış beyanda bulunmanın ötesine geçmiştir. Kendisi hakkında yukarıda belirttiğim şekilde savcılığa şikayette bulundum. Soruşturma konusu döneme ilişkin olarak benim birinci ve ikinci derece yakınlarımdan CHP'li belediyeler ile iştiraklerine işe başlayan kimse yoktur. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum, suçsuzum, hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini talep ederim."