CHP Sözcüsü Yücel’den Silivri’de tutuklulara ziyaret: “İktidarın yargıyı sopa olarak kullanmasının sebebi iktidarı kaybetme korkusu”

CHP Sözcüsü Yücel’den Silivri’de tutuklulara ziyaret: “İktidarın yargıyı sopa olarak kullanmasının sebebi iktidarı kaybetme korkusu”

Haber: Çağatan AKYOL - Kamera: Umut Emre GÖKBULUT

(İSTANBUL) - CHP Sözcüsü Deniz Yücel, Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde yaptığı ziyaretlerin ardından yaptığı açıklamada, “İktidarın siyasilere, belediye başkanlarına, gazetecilere her geçen gün yargı sopasını daha fazla kullandığını, bu konuda dozu ve vitesi her geçen gün daha da yükselttiğini görüyoruz ve birlikte yaşıyoruz. Tabii bunu yapmalarının bir sebebi var. İktidarı kaybetme konusundaki korkuları, kaygıları, panikleri onları bunu yapmaya sevk ediyor” dedi.

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde bugün Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, görevlerinden alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ile Gezi Parkı davası hükümlüsü Tayfun Kahraman’ı ziyaret etti. Yücel, ziyareti sonrasında ANKA Haber Ajansı’na açıklama yaptı. Yücel, şunları söyledi

“İktidarın siyasilere, belediye başkanlarına, gazetecilere her geçen gün yargı sopasını daha fazla kullandığını, bu konuda dozu ve vitesi her geçen gün daha da yükselttiğini görüyoruz ve birlikte yaşıyoruz. Tabii bunu yapmalarının bir sebebi var. İktidarı kaybetme konusundaki korkuları, kaygıları, panikleri onları bunu yapmaya sevk ediyor. Seçilmiş belediye başkanları tutuklanıyor. Gazeteciler, sırf gazetecilik faaliyeti yaptıkları için, haber yaptıkları için soruşturuluyorlar, gözaltına alınıyorlar ve tutuklanabiliyorlar. Siyasi parti genel başkanları tutuklanıyor. Bugün de ben bu kapsamda şu anda Silivri zindanında hürriyetinden yoksun bırakılan 4 isimle görüşme yaptım. Bunlardan birincisi Suat Toktaş, Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat ve Gezi hükümlüsü Tayfun Kahraman. Demokrasi vaadiyle, adalet vaadiyle, özgürlük vaadiyle iktidara gelen ama süreç içerisinde totaliter ve otoriter bir yapıya bürünen iktidarlar, toplumsal desteğini kaybettikçe bu tip baskıyı ve zulmü artıran eylemler içerisine girebiliyorlar.

''Onlar mücadeleyi Silivri’de, biz dışarıda veriyoruz''

Şunu ifade edebilirim. Görüştüğüm 4 kişi de sevenlerine, kendilerine inananlara bu ülkeden demokrasinin, hukukun üstünlüğünün, adaletin bir gün hâkim olacağına inanan herkese selamlarını ve sevgilerini ilettiler. Bir mücadele veriliyor. Onlar şu anda bu mücadeleyi Silivri’de veriyorlar. Bizler bu mücadeleyi dışarıda veriyoruz. Bazen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, bazen sokaklarda, bazen de siz değerli basın mensupları kanalıyla bu mücadelemizi topluma ulaştırıyoruz. Bu ülkeye adalet de gelecek, demokrasi de gelecek, hukukun üstünlüğü de gelecek. Bugün haksız yere hapiste olan, Silivri zindanında tutulan isimler, bir gün özgürlüğüne kavuşacaklar. Biz iktidara geldiğimizde kimsenin muhalif olduğu için, düşünceleri nedeniyle, siyasi tercihi, siyasi duruşu ya da ideolojisi nedeniyle, inandığı değerler nedeniyle yargılanmasına ve hürriyetinden mahrum bırakılmasına izin vermeyeceğiz.''