'Çiftçiler üründe yaşadığı sıkıntıyı mobil ya da uygulama üzerinden öğrenebilecek' (2)
'ULUSAL VERİ STRATEJİSİNİN OLMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ'
TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyon toplantısı, milletvekillerinin sorularıyla devam etti. Devlet Su İşleri Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Han Kılıçaslan, yapay zekanın hava durumları tahminleri ile ilgili etkisine dair, "10 günlük tahminleri biz özellikle kısa vadedeki taşkınların tahmini ve onunla ilgili tedbirlerle ilgili çalışıyoruz. Bir de sulama sezonu başladıktan sonra bir kuraklık var mı veya önümüzde yağmur var mı? Bununla alakalı suyu daha etkin ve verimli kullanabilmek için kullanıyoruz ve günlük olarak üretip tüm birimlerimize dağıtıyoruz. Ancak uzun vadeli olarak barajları işletmek için uyguladığımız tahmin modelinde ise Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzden o kısa vadelileri alıp kendi içimizde tekrar işletiyoruz. Uzun vadeli 15 aya kadar tahmin yapıyoruz ve bu tahminlerimizi aylık olarak yapıyoruz, aylık olarak yeniden güncelliyoruz. Bu 15 aylık yapma nedenimiz de şu, oradaki barajlarımızda önümüzdeki yıl eğer kurak bir yıl geçecekse oradaki suyu daha etkin ve verimli kullanabilmek, daha sulu bir mevsim bizi bekliyorsa oradaki suyun taşkın riskinden dolayı bertarafını sağlayıp enerji vesaire diğer sektörlerde daha etkin olarak kullanabilmektir. Bu verilerde yüzde 95'e kadar isabet oranımız var" ifadelerini kullandı.
'METEOROLJİK VERİLERİ YAPAY ZEKA DESTEKLİ ATHOM MODELİYLE TAKİP EDİYORUZ'
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarım Teknolojileri ve Mekanizasyon Daire Başkanı Mustafa Gezici Türkiye'nin dijital tarıma uyum konusunda Avrupa Birliği ile uyum içerisinde olduğunu ve 7 bin 800 çiftçinin insansız traktör kullandığını ekledi. Orman Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Hasan Murat Ersöz ise orman yangınlarını, İHA ile 2 dakika, kulelerden 5 dakika, uydular aracılığı ise 10 dakika içerisinde tespit edildiğini söyledi. Devlet Su İşleri Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Han Kılıçaslan zirai don olayı ile ilgili ise, "Biz meteorolojik verileri yapay zeka destekli olarak ATHOM Modeli'yle takip ediyoruz. Ancak meteorolojiyle ilgili veri bire bir suyla alakalı ve kurumumuzla ilgili olduğu için biz bunları takip ediyoruz ama zirai donla ilgili uyarılarda zaten Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz, hangi sürelerle hangi bölgelerde hangi derecelere düşeceğiyle ilgili bilgi veriyor, biz bunları yine paylaşıyoruz. Genelde Meteoroloji Genel Müdürlüğünün verilerini paylaşıyoruz" diye konuştu.
'KAMUSAL VERİLERİN ENTEGRASYONU SAĞLANACAK'
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ardından Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkan Yardımcısı Tuğba Değirmenci sunumuna başladı. Değirmenci, Türkiye'nin doğru bir veri stratejisi oluşturmakta eksik olduğunu ifade etti ve veri mesuliyet sisteminin kurulması gerektiğini aktardı. Değirmenci, "Ulusal veri yönetişimiyle esasında biz ne kazanacağız? Şimdi, roller ve sorumluluklar çok net bir şekilde belli olacak. Tabii ki bazı mevzuatlarda bunlar çok belli; mesela, hangi bakanlıkların hangi verileri derleyebileceği. Mesela, 5429 sayılı Kanun'la, TÜİK istediği veriyi istediği otoriteden, belirli şartlar altında, gizliliğini ve güvenliğini tesis etmiş şekilde alma hakkına sahip fakat bazen ne yazık ki kanunlar birbiriyle çarpışıyor, başka bir mevzuatta, 'Veremem' ifadesi sizin mevzuatınızda, 'Alırım' ifadesiyle çelişebiliyor. O yüzden, bunların tamamını doğru bir şekilde yönetebilecek bir roller, sorumluluklar matrisinin belli olması, zannediyorum akışları çok daha hızlandıracak. Bizim kendi penceremizden baktığımız zaman, güvenilir istatistikler ve daha etkin karar sistemleri daha iyi bir veri yönetişimiyle mevcut olabilecek. Veri odaklı yeni yeteneklerin geliştirilmesi çünkü artık daha doğru, daha entegre, birbiriyle konuşan veriler elinizde, veri havuzları elinizde olacak ve bundan daha iyi yetenekler geliştirebileceksiniz. Tabii ki en nihayetinde kamusal verilerin entegrasyonu sağlanacak. Şimdi, biz kendi içimizde, bakanlıklar kendi içerisinde karar destek sistemleri üretmeye çalışıyorlar" dedi.
'KAMU VERİ ALANI PROTOPİMİZİ SUNACAĞIZ'
Değirmenci, Türkiye'nin dijitalleşme de dünyanın önde gelen ülkelerden biri olduğunu kaydederek, "Bizce veri entegrasyonunda da aynı durumda olabiliriz, yeter ki bir sistemden başlayalım ve bunu yavaş yavaş genişletelim. Mesela, Ulusal Yapay Zeka Stratejisi'nde bize atfedilen görevlerden bir tanesi kamu veri alanı çalışması. Kamu veri alanı çalışması, kamu kurumları arasındaki veri paylaşımına çok güzel bir örnek esasında, Türkiye İstatistik Kurumunun yaptığı, kamu kurumlarından aldığı idari kayıtları işlediği ve temiz hale getirdiği, kullanılabilir hale getirdiği verilerin toplandığı bir sistem olarak düşünebilirsiniz. Bu sistemin çekirdeği şu an ana girişim grupları, nüfus konut sistemi ve adrese bağlı birçok verinin çekirdek olarak yavaş yavaş genişlediği ve kamunun veri paylaşımını bu sistem üzerinden verimli bir şekilde yaptığı bir modüler yazılım olarak düşünebiliriz. Umuyoruz ki biz bu senenin sonunda kamu veri alanı çalışmasıyla alakalı prototipimizi inşallah sunacağız. Bu kamu veri alanının genişlemesiyle ve daha büyük bir sisteme ulaşmasıyla aslında ulusal veri yönetişim sisteminin temelini atabileceğimizi düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
'YAPAY ZEKA EN ÇOK SINIFLAMA DA KULLANILIYOR'
Yapay Zeka Portalı ve Sınıflama Tahmin Portalı sistemlerini anlatan Değirmenci, "İstatistik esasında sınıflamaya dayanır; siz veriyi sınıflarsınız, kategorilere ayırırsınız. O yüzden, yapay zeka esasında sınıflamada kullanılıyor. Fakat bunları döndürmek için çok büyük GPU kaynaklarına ihtiyacınız var. Bizim çok sınırlı GPU kaynağımızla bunları deneysel olarak kurumumuz da işletmeye çalışıyoruz. Yine, kamu ve özel üniversite ve özel firma işbirliklerimiz de oluyor fakat şu an maliyet ve getiri dengesini kuramıyoruz, çok yüksek fiyatlar alıyoruz. Bu bizim için ve diğer kamu kurumları için özellikle zorluk gösteren bir durum olduğunu söyleyebilirim. Aslında en büyük hedefimiz yazılım geliştirme süreçlerine yapay zekanın entegrasyonu. Bunu şu an esasında birçok kamu kurumu yapmalı, hatta bir kamu kurumu yapıp bir kamu kurumu geri kalıyorsa bence bu da ülke için hiç istemediğimiz bir durum oluşturur. Yine, hane halklarının harcamalarını mobil uygulamalara transfer etmesi veya İŞKUR'un verilerinden çektiğimiz meslek yetkinlik analizleri gibi kendi yapay zeka uygulamalarımız da şu anda mevcut. Bir ulusal veri stratejisinin olması gerektiğini düşünüyoruz. Veri otoritesi yapısının kurulması gerektiğini düşünüyoruz. Tabii ki mevzuatsal altyapının geliştirilmesi, kamu-akademi-özel sektör işbirliklerinin güçlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biraz önce TÜİK'in buna sağlayabileceği faydalardan bahsettim. Bizim şu an sistemsel olarak yönettiğimiz süreçler ve bazı programlar var. Örneğin, inşallah bu senenin sonunda veri yönetişim çerçevemizi, kendi kurumsal veri yönetişim çerçevemizi yayınlamış olacağız. Bir adet veri yönetişim portalımız var, veri yönetişim daire başkanlığımız var; kamuda istisnai örneklerindendir" ifadelerini kullandı.
Aliekber METE/ANKARA, (DHA)-