Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Çağdaşlığı kadeh tokuşturmakta gören cins zihniyeti milletimizin vicdanına havale ediyorum"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Çağdaşlığı kadeh tokuşturmakta gören cins zihniyeti milletimizin vicdanına havale ediyorum"

(İSTANBUL) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'li belediyelerin devraldıkları belediyelerde sosyal tesisleri meyhaneye çevirdiğini ileri sürerek, "Kendi insanının sağlığını düşünmeyen, dahası çağdaşlığı bilimde, teknolojide, kalkınmada, kültürde değil de kadeh tokuşturmakta gören bu cins mi cins zihniyeti milletimizin vicdan ve ferasetine havale ediyorum. Bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini siyasi emelleri için sokağa döken, polise saldırtan, kendileri de polisimizin üzerine araç süren, otobüs süren şuursuz bir zihniyetten başka bir türlü davranmaları da açıkçası beklenemez" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası Yeşilay Federasyonu Forumu'nda yaptığı konuşmada, "Özellikle gençlerimizin korunması çok ama çok mühimdir. Biz devlet olarak bağımlılığın her çeşidiyle mücadelede üzerimize düşen görev ve sorumlulukları tüm kurumlarımızla birlikte yerine getirmeye özen gösteriyoruz. Tütün ürünleri ve yasaklı maddelerden alkollü içeceklere, internet ve ekran bağımlılığından kumar bataklığına, nesillerimizi doğrudan tehdit eden bu tehlikelere karşı caydırıcı önlemler alıyoruz" diye konuştu.

Zehir tacirlerine operasyon

Erdoğan, "Emniyet birimlerimiz her yıl düzenledikleri yüzlerce operasyonla zehir tacirlerine ve suç şebekelerine göz açtırmıyor. Bakınız sadece 2024 yılında zehir tacirlerine yönelik 48 bin 590 operasyon düzenlendi. Evlatlarımızın canı, sağlığı ve hayatı üzerinden para kazanmaya çalışan alçaklara nefes aldırmıyoruz" dedi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"İnternet ve sosyal medya içeriklerinin gençlerimizi, değerlerimizi, toplum yapımızı hedef aldığı bir dönemde ailelerimiz de çok dikkatli olmalıdır. Şu gerçeği açık açık söylemek durumundayım. Şayet sanal bahis ve kumar girdabında boğulmuş, varını yoğunu kaybetmiş nesiller görmek istemiyorsak, zihinleri ve bedenleri esir eden, yuvaları yıkan alkol ve madde bağımlılığını bertaraf etmekte eğer kararlıysak, 'LGBT gibi sapkın akımlar toplum bünyemizi enfekte etmesin, bilhassa yeni kuşakları zehirlemesin.' diyorsak, 'Bilgili, şuurlu, sağlıklı nesillerle Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşalım' diyorsak, bu mücadeleyi hep birlikte omuz omuza vermek mecburiyetindeyiz. Diğer türlü evlatlarımızın, eşlerimizin, komşularımızın, iş arkadaşlarımızın elimizin içinden kaybolup gitmelerine engel olamayız.

"İçki, baskı ve dayatma aracı olarak kullanıldı"

Burada ortak bir duruşa ihtiyacımız olduğuna inandığımız için bunları ifade ediyoruz. Şurası bir hakikat ki bazı konuların partisi, ideolojisi, kökeni, kimliği olmaz. Bağımlılıkla mücadele işte böyle bir alandır, böyle bir meseledir. Dolayısıyla fikir ve siyasi görüş ayrılıklarını bir kenara bırakıp, bu sorunun üzerine hep beraber kararlılıkla gitmemiz gerekiyor. Bağımlılıkla mücadele gibi bir konunun dahi ideolojik takıntılara kurban edildiğini üzülerek görüyoruz. Muhalefetin ülke ve milletin asıl gündeminden kopuk tutumu maalesef burada da karşımıza çıkıyor. Biliyorsunuz ülkemizde alkol tüketimi çok yanlış bir şekilde on yıllar boyunca bir çağdaşlaşma, bir modernleşme projesi olarak lanse edildi. Hatta bir dönem devlet ricali eliyle içki kullanımı teşvik edildi. Yakın tarihimizde Gümrük ve Tekel bakanlarının 'Bol içki ve sigara içilir inşallah' diyerek bar açtığı utanç sahnelerine şahit olduk. Bu mesele öyle bir hal aldı ki 28 Şubat döneminde alkol kullanmadığı için insanlarımız fişlendi hatta mesleklerinden atıldı. İçki, kişisel bir tercihten ziyade bir kimlik meselesi haline getirildi, baskı ve dayatma aracı olarak kullanıldı.

"Suyun fiyatını ucuzlatın görelim sizi"

Aynı faşizan tavırlara biz de defalarca maruz kaldık. 'Milli içkimiz ayrandır' dediğimiz için acımasızca eleştirildik. Bir tanesi benim. Öyle dediğim için eleştirildim. Sigarayla mücadeleyi önemsediğimiz için saldırıların hedefi olduk. Alkolün sebep olduğu toplumsal felaketlere dikkat çektiğimiz için yasakçı ilan edildik. Son olarak 14 Mayıs 2023 seçimleri öncesinde benzer ithamlarla, iftiralarla karşılaştık.

Alkolü sembolleştirme politikası, muhalefet tarafından bugün bile devam ettiriliyor. Milletimiz hizmet bekleyedursun, bunların devraldığı belediyelerdeki ilk icraatlarından biri sosyal tesisleri adeta meyhaneye çevirmek oluyor. Bir tarafta bedava yapacağız dedikleri suyun fiyatını 10 kat artırırken, diğer tarafta alkollü içki fiyatlarını indirmekten bahsediyorlar. Rakının, şarabın, viskinin, biranın fiyatını dert ettikleri kadar halkımıza astronomik rakamlarla sattıkları suyun fiyatını dert etmiyorlar. Şimdi biz bunlara şunu sormayalım mı? Madem ucuzlatacak bir hizmet arıyorsunuz suyun fiyatını ucuzlatın ya hadi görelim sizi. Seçim döneminde, 'Allah'ın suyundan para mı alınır' dediğiniz suyun faturasının, elektrik faturasını geçti. Bunları gördükçe onlar adına biz hicap duyuyoruz.

"Bunlarla oyalanmayacağız"

Kendi insanının sağlığını düşünmeyen, dahası çağdaşlığı bilimde, teknolojide, kalkınmada, kültürde değil de kadeh tokuşturmakta gören bu cins mi cins zihniyeti milletimizin vicdan ve ferasetine havale ediyorum. Bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini siyasi emelleri için sokağa döken, polise saldırtan, kendileri de polisimizin üzerine araç süren, otobüs süren şuursuz bir zihniyetten başka bir türlü davranmaları da açıkçası beklenemez. Biz bunlarla oyalanmayacağız. 23 yıldır olduğu gibi ne kimsenin hayat tarzına müdahale edeceğiz ne kimsenin yediğine içtiğine karışacağız. Ne de içkiyi modernlik simgesi olarak topluma dayatan ideolojik bağnazlıklara teslim olacağız.

Ocakları söndüren bahis ve kumar illetiyle, yuvaları yıkan alkol musibetiyle, hayatları karartan uyuşturucu belasıyla, zihinleri iğfal eden ekran bağımlılığıyla velhasıl insanımızın sağlığına toplumsal huzurumuza zarar veren tüm marazlarla bağımlılığın her çeşidiyle mücadeleye devam edeceğiz. Hepimiz için bağımsız gelecek şiarıyla bağımlılığın pençesinde kıvranan kardeşlerimize el uzatacağız. Uyuşturucunun, kumarın, alkolün, sigaranın ve bağımlılık yapan her türlü illetin gençlerimizin rengini soldurmasına izin vermeyeceğiz."