Demokrat Partili Gürten’den, TBMM Başkanvekili Karaca’ya "oturum yasağı" uygulanacağı iddiasına tepki: "Anayasa ve iç tüzüğe aykırı"
(ANKARA) - Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Kadir Gürten, TİP Milletvekili Can Atalay hakkında AYM’nin verdiği hak ihlali kararını TBMM’de okuyan CHP’li TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’ya "oturum yasağı" uygulanacağı iddiasına ilişkin açıklama yaptı. Gürten, "Sayın Karaca’ya medyaya yansıdığı şekliyle ‘oturum yasağı’ gibi, anayasa ve iç tüzükte düzenlenmemiş bir disiplin yaptırımı uygulanması mümkün değildir" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, cezaevinde bulunan Gezi davası hükümlüsü ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) "milletvekilliğinin düşürülmesi işleminin yok hükmünde olduğuna" dair hak ihlali kararını 16 Nisan'da TBMM Genel Kurulu'nda okumuştu. Kararın Meclis’te okutulması tartışmalara neden olurken, Sabah Gazetesi’nde yer alan haberde Karaca’nın, bir daha Genel Kurul'u yönetmesine izin verilmeyeceği ileri sürüldü.
Söz konusu iddialara ilişkin basın açıklaması yapan Demokrat Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kadir Gürten, "AYM kararlarına yasama, yürütme ve yargı organ ve mensuplarının tamamı uymak zorundadır. TBMM Başkanvekili Sayın Gülizar Biçer Karaca ve Katip Üye Sayın Sibel Suiçmez'in iş ve işlemleri hukuka uygundur" dedi.
"Böyle bir yasak Anayasa ve İç Tüzük'te yok"
Gülizar Biçer Karaca hakkında medyaya yansıyan "oturum yasağı" iddialarına tepki gösteren Gürten, anayasa ve iç tüzükte böyle bir ceza düzenlemesi olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"TBMM Genel Kurulu’nda Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay kararı okunmuştur. Anayasa’nın 6. maddesi 'Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir' der ve Anayasa’nın 153. maddesi ise Anayasa Mahkemesi kararlarının herkes için bağlayıcı olduğunu açıkça düzenler. Bugünden itibaren, Yargıtay’ın kararının ‘yok hükmünde’ olması dolayısıyla vekillik görevinin devam ettiği açıktır. Bu nedenlerle Milletvekili Atalay’ın ivedilikle tahliye edilip Yüce Meclis’te yemin ederek görevine başlaması için bir engel kalmamıştır.
TBMM iç tüzüğünün 14. maddesinde Meclis Başkanı’nın görev ve yetkileri açıkça sayılmıştır. Her ne kadar ilgili maddenin 2. fıkrasında 'Başkan, özürlü olduğu veya Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde iken Ankara dışında bulunduğu zaman, görevlerini yerine getirmek üzere, Başkan vekillerinden birisini kendisine yaziyle vekil olarak tayin eder' şeklinde düzenlenmişse ve bu düzenlemede Meclis Başkanı’na kime yetki verebileceği konusunda takdir hakkı tanınmış olsa da, Sayın Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’ya medyaya yansıdığı şekliyle ‘oturum yasağı’ gibi, anayasa ve iç tüzükte düzenlenmemiş bir disiplin yaptırımı uygulanması mümkün değildir. TBMM iç tüzüğünde düzenlenen ve açıkça sınırlı sayıda sayılan genel olarak tüm milletvekillerine verilebilecek disiplin cezaları TBMM iç tüzüğü uyarınca sadece şunlardır:
Madde 156-Milletvekillerine verilebilecek disiplin cezaları şunlardır: Uyarma; kınama; Meclis’ten geçici olarak çıkarma. Burada kastedilen TBMM Başkanı’nın, özürlü veya Ankara dışında olduğu zamanlarda başkan vekillerinden birisini vekil tayin edeceği zaman bu hakkını kullanırken Sayın Gülizar Biçer Karaca’yı bir daha oturum yönetmesi için vekil tayin edilmeyeceği, takdir hakkını diğer mecliste grubu bulunan başkanvekilleri için kullanacağı kastedilmişse, bu durum ‘örtülü disiplin yaptırımı’ anlamına gelir ki bu da hukuka aykırılık teşkil eder.
Suç ve disipline aykırı fiillerde, açıkça yazılı bir yaptırım/düzenlemeye bağlanmamışsa (yüz yıllar öncesinden beri kabul edilen ve uygulanan) ceza/disiplin yaptırımı uygulanamayacağı kuralı (nullum crimen nulla poena sine lege)‘na, hukuka ve ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 6. maddesi uyarınca ‘millet iradesine’ ve en nihayetinde evrensel hukuk ilkelerine de aykırılık teşkil eder. Bu nedenlerle, ne Meclis Başkanvekili Sayın Gülizar Biçer Karaca’ya ne de Meclis Divan Katip Üyesi Sayın Sibel Suiçmez’e basında bahsedilen türde örtülü bir disiplin yaptırımı uygulanması mümkündür. Meclis Başkanı burada vekil tayin ederken takdir hakkını mecliste bulunan parti gruplarına eşitliği gözetmesi gerekir."
