Ekrem İmamoğlu'na gözaltı... Özgür Özel, Saraçhane'den seslendi: Burayı Erdoğan'ın kayyumuna vermeyeceğiz

Ekrem İmamoğlu'na gözaltı... Özgür Özel, Saraçhane'den seslendi: Burayı Erdoğan'ın kayyumuna vermeyeceğiz

(İSTANBUL) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Tayyip Erdoğan, Ekrem Başkan'ın bileğini mertçe bükemeyeceğini gördüğü için yargı sopası eliyle bileğini kırmaya, bu binaya hile ile girmeye çalışmaktadır. Bunun için buraya bir kayyum atamak,, bu binada işe girmiş 40 bine yakın her siyasi görüşten, liyakatli, pırıl pırıl, başarılı gençleri atıp, kendi gençlik kollarını, bu binanın liyakatli bürokratlarını atıp, yandaşlarını yerleştirmek istiyor. Bunun için biz 19 Mart Darbe Girişiminden itibaren buradayız. Saraçhane'deyiz, nöbetteyiz, eylemdeyiz, direnişteyiz. Burayı Erdoğan'ın kayyumuna vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstarnbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının üçüncü gününde belediyenin merkezinin bulunduğu Saraçhane'deki ''Halk Buluşması''nda vatandaşlara hitap etti. Özel, şunları söyledi:

"Biz Saraçhane'ye eylem yapmaya değil, sonuç almaya geldik. Bu bir parti mitingi değildir. Buraya gelen başta gençlerimiz, tüm itiraz ve siyaset kurumlarını yürekten selamlıyorum. Üç gündür Saraçhane'deyiz. Bundan yıllar önce hep birlikte Erdoğan Gezi Parkını kesip yerine 'Topçu Kışlası yapacağım' diyip. Oradaki Atatürk Kültür Merkezini yıkıp yerine AVM yaptırmak istediğinde o gün Gezi'de olmamız gerekiyordu, oradaydık. O gün bugündür Taksim'i yasaklıyor. And olsun ki Taksim'i geri alacağız.

Saraçhane Meydanı boşuna seçilmiş bir eylem alanı değildir. Saraçhane, İstanbulluların 2019'da Erdoğan'dan alıp... artık İstanbul'un tepesinde helikopterle gezip Arap şeyhlerine kupon arsası vermenden, artık İstanbul'a karşı kent suçları işleyip, gökdelenler yaptırıp, o kentin rantını yandaşına ve kendi siyasetine devşirmenden bıktım. Artık satacak bir şey kalmayınca Katarlılara vermek üzere güzelim İstanbul'a bir hançer çekip Kanal İstanbul'u yapmana izin vermeyeceğim. Artık zengini değil, yoksulu kollayan, gençleri duyan, gören, anlayan, onlara sahip çıkan İstanbul'a hizmet edecek, aç gözlü değil yüce gönüllü bir evladı var.

Ekrem Başkan emanetini almadan önce 19 gün oylarını çalmak, mazbatasına çökmek istediklerinde İstanbul'u teslim etmedik hep beraber direndik, oradaydık. Hep beraber mazbatayı söke söke aldık. Sonra utanmadan, sıkılmadan Erdoğan'ın direktifiyle YSK mazbatayı iptal etti. Seçimleri yeniledi. AK Parti ve MHP 'İmamoğlu'na Osmanlı tokadı atacağız' dediler. Uçak ve helikopterlerle İstanbul'a geldiler. Ekrem Başkan'ın yanında yol arkadaşları vardı. İşte o gün hep birlikte 806 bin oy farkla bir kez daha İmamoğlu'na İstanbul'un sembol mekanı Saraçhan'e emanet edildi.

''İstanbullular Bakan'a 'Git işine bak' dedi''

O günden sonra İmamoğlu beş yıl boyunca hiç durmadan, asla yılmadan sizinle beraber çalışarak İstanbulluya hizmet etti. Beş yıl sonra karşısına bir Bakan çıkardılar. İstanbullular Bakan'a 'Git işine bak' dedi. Bu kez bir milyon oyla bundan İmamoğlu belediye başkanı seçildi. 'Ben futbolcuyum' diyen Tayyip Bey'e şunu söyleyelim: İmamoğlu'u Tayyip Bey'i dört maçta da yendi, Tayyip Bey'i kümeye gönderdi. Güya yenilmez Tayyip Bey, partisinde hiç seçim kaybetmeyen Tayyip Bey, ilk golü İmamoğlu'ndan Beylikdüzü'nde yemişti, üstüne de İmamoğlu ona burada hattrick yaptı.

İşte bu hazımsızlık seçimlerin üstünden bir yıl geçmesine, her fırsatta Erdoğan 'Milli irade' demesine, sandığı güzellemesine rağmen geçen yıl ilk kez partisiyle kaybettiği seçimden sonra bu kez bu binayı oyla alamayacağını, Ekrem Başkan'ın bileğini mertçe bükemeyeceğini gördüğü için yargı sopası eliyle bileğini kırmaya, bu binaya hile ile girmeye çalışmaktadır. Bunun için buraya bir kayyum atamak, kendine yakın kayyum atamak, bu binada işe girmiş 40 bine yakın her siyasi görüşten, liyakatli, pırıl pırıl, başarılı gençleri atıp, kendi gençlik kollarını, bu binanın liyakatli bürokratlarını atıp, yandaşlarını yerleştirmek istiyor. Bunun için biz 19 Mart darbe girişiminden itibaren buradayız. Saraçhane'deyiz, nöbetteyiz, eylemdeyiz, direnişteyiz. Burayı Erdoğan'ın kayyumuna vermeyeceğiz.

Yarın Ekrem Başkanımız Vatan Emniyet'ten alınıp, Çağlayan Adliyesi'ne götürüldüğünde tarih önünde yargılanmak değil, dünyanın en namuslu, en çalışkan, en kararlı siyasetçisine soru soranları cevaplarıyla yargılamak üzere Çağlayan'da olduğunda biz de Çağlayan'da olacağız. Günü geldiğinde nerede olmamız gerektiğinde orada olacağız. Ayrıla ayrıla değil, birleşe birleşe, omuz omuza direnerek nerede olmamız gerekiyorsa orada olcağız. Yarın gelişmelere göre; Saraçhane ise Saraçhane, Vatan ise Vatan, Çağlayan ise Çağlayan, Taksim ise Taksim.

''Tayyip Erdoğan'ın istibdat ve baskı rejimi çökmek üzeredir''

Dünya ve Türkiye görüyor ki; Tayyip Erdoğan'ın istibdat ve baskı rejimi çökmek üzeredir. Ey Tayyip Erdoğan, 19 Mart darbesine kalkıştığın sabah beş gün süreyle, eylem yapmayı yasaklamıştın. Tayyip Bey, ilk gece bu meydanda 120 bin kişi vardı. Dün gece bu meydandan 160 bin kişi vardı. Dün TV izlerken elindeki kumandayı kırmışsın. Tayyip Bey, 'Hiçbir ilde eylem olmayacak' dedin. Bak burada bugün 210 bin kişiyiz.

Sayın Erdoğan, İçişleri Bakanı telefonunu bekliyor. İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü'nü görevden almazsan hatırım kalır. Performans ölçün buysa ne Vali'ne ne de Emniyet Müdürü'ne kıyma. Çünkü kendin gelsen, İstanbul'a vali olsan yine toplanacağız. And olsun ki Saraçhane bizimdir, Vatan Emniyet bizimdir, Çağlayan bizimdir, Taksim bizimdir.''

(Sürecek)