Eşi tarafından ölümle tehdit edilen Fatma Alpaslan: Bana "Devlet seni koruyamayacak, hangi kadını korudu ki seni koruyacak" diyor

(ANKARA) - Boşanma aşamasında olduğu Ş.A. tarafından ölümle tehdit edilen Fatma Alpaslan cezasızlık sebebiyle failin cesaretlendiğini “Ona bu gücü verenin devlet olduğunu görüyor, düşünüyor. ‘Devlet seni koruyamayacak, devlet hangi kadını korudu ki seni koruyacak’ diyor” sözleriyle anlattı. Alpaslan’ın avukatı Nevraz Zeliha Sığın failin çocukları da ölümle tehdit ettiğine dikkati çekerek “Şahıs sürekli müvekkilime ‘Devlet seni koruyamayacak’ diyor. Devletin 6284’ü etkin kullanmadığını gördüğümüz için koruyamadığını zaten çokça defa görüyoruz. Sanığın da bu yasanın uygulanmayışından cesaret alarak böyle bir beyanda bulunduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Fatma Alpaslan'ın, boşanma aşamasında olduğu Ş.A. isimli erkek tarafından ölümle tehdit edilmesine ilişkin dava İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. ANKA’ya konuşan Fatma Alpaslan cezasızlık sebebiyle failin cesaretlendiğini “Ona bu gücü verenin devlet olduğunu görüyor, düşünüyor. ‘Devlet seni koruyamayacak, devlet hangi kadını korudu ki seni koruyacak’ diyor” sözleriyle anlattı.
Alpaslan’ın avukatı Nevraz Zeliha Sığın failin çocukları da ölümle tehdit ettiğine dikkati çekerek “Şahıs sürekli müvekkilime ‘Devlet seni koruyamayacak’ diyor. Devletin 6284’ü etkin kullanmadığını gördüğümüz için koruyamadığını zaten çokça defa görüyoruz. Sanığın da bu yasanın uygulanmayışından cesaret alarak böyle bir beyanda bulunduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Avukat Sığın, şiddet faili sanık Ş.A'nın çocuklarını ölümle tehdit ettiği videolar sosyal medyaya düştükten sonra gözaltına alındığını ve tutuklandığını fakat öncesinde de çocuklara şiddet uyguladığını aktardı. Müvekkili Fatma Alpaslan’ın canını kurtarmak için kaçtığında da çocuklarla tehdit ettiğini dile getiren avukat Sığın mahkeme sürecine ilişkin şunları vurguladı:
“Müvekkilim kendi canını kurtarmak için kaçtığında da çocukları ilk fırsatta hemen ölümle tehdit etti. Şahıs ilk duruşmada mahkeme tarafından tahliye edilmişti. Biz hemen meslektaşlarımla birlikte bu karara itiraz ettik ve yeniden değerlendirmeye alınmasını istedik. Müvekkilimin ve çocuklarının can güvenliği olmadığını defalarca söyledik ama duruşmada dinlenmedi bu durum. Hemen İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi dosyayı ele aldı ve sanık hakkında tekrar yakalama ve gözaltı kararı çıkartılarak sorguya çekildi ve akabinde hiç cezaevinden çıkmadan tutuklandı bu şahıs. Şahıs sürekli müvekkilime şunu söylüyor: Devlet seni koruyamayacak”
“Öldürmeye teşebbüsten yargılanmalı”
“Devletin 6284 sayılı yasa gereği korumakla yükümlü olduğu dezavantajlı bireylerden olan kadınların 6284’ü etkin kullanmadığını gördüğümüz için koruyamadığını zaten çokça defa görüyoruz. Sanığın da bu yasanın uygulanmayışından cesaret alarak böyle bir beyanda bulunduğunu düşünüyoruz yoksa tabii ki devletin kadınları koruma yükümlülüğü var, kanunen de bu yükümlülüğü var. Dezavantajlı gruplar için devlet nezdinde daha korunaklı bir alan açan 6284’ün de etkin uygulanması gerektiğini bu vesileyle de tekrar etmiş olalım.
Silahlı tehditten açılan bir dava ama biz bunun bu kapsamda kalmadığını düşünüyoruz çünkü defalarca müvekkile attığı mesajlarla ‘Seni öldüreceğim, çocukları öldüreceğim’ gibi birçok mesajı var. Bunun basit bir tehdit, basit bir silahlı tehdit olmadığını bu olayın başlangıcından itibaren aslında öldürmeye teşebbüsle yargılanması gerektiğini söyledik. Mahkeme bu talebimizi de hiçbir şekilde dikkate almamıştı. Biz hala mahkemenin sonuna kadar da, istinafın aşamasında da, bunun bir öldürmeye teşebbüs davası olduğunu iddia ediyoruz. Sanığın bu eylemi sebebiyle ağır cezada yargılanması gerektiğini defalarca söyledik. Bu konuda ısrarcıyız çünkü sanık öldürebilir. Biz bu sanıktan her şeyi bekliyoruz. ‘Kendi çocuğudur öldürmez’ böyle bir şey yok, öldürebilir, öldürüyorlar da zaten. Buna rağmen mahkeme bu sanığı ödül gibi serbest bıraktı. Bunu anlamamız hiç mümkün değildi. Doğal olarak bu bir kasten öldürmeye teşebbüs davası olarak ele alınmalı ve ağır ceza mahkemesinde yargılanmalıdır.
“Böyle bir babada velayet olması söz konusu değil”
“Zaten defalarca çocuklarına şiddet uygulamış bir babadan söz ediyoruz, ilk kez yaptığı bir eylem değil. Bunun yakın bir tehdit olduğu çok ortadadır. Bu sadece yapılmamıştır, o gün o eylem gerçekleşmemiştir ama teşebbüste kaldığı da aşikardır. Çocukların velayetlerine ilişkin şöyle bir durum var, çocukların velayetleri sosyal inceleme raporları olarak tabii ki annede olmalı. Baba zaten çocuklara yaptığı bu eylem sebebiyle yargılanıyor. Böyle bir babada velayet olması söz konusu değil. Velayet zaten anneye verilmiş durumda, boşanma davasındaki süreçten bahsediyorum, geçici velayet anneye verilmiş durumda. Mahkemeden çıkacak kararı bilmemekle birlikte çok hakkaniyetli bir karar beklediğimizin altını çizelim. Tekrar tekrar Türk yargısına güvenmemiz, güvenmekten başka şansımızın olmadığının da dile getirelim. Fakat ilk duruşmada verilen tahliye kararı bizi çok derinden yaralamıştır ve hiç beklemediğimiz düzeyde bir kamuoyunda da baskıya sebep olmuştur. Biz şu aşamada İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinden görevsizlik kararı verilerek dosyanın ağır cezaya gönderilmesi kararını bekliyoruz”
“Onun korkusu yok ve ona bu gücü verenin devlet olduğunu görüyor, düşünüyor”
Evliliği boyunca sanık tarafından sürekli şiddete maruz bırakıldığını dile getiren Fatma Alpaslan, sanığın uzaklaştırma kararına rağmen kendisini ısrarlı takip ettiğini, şehir değiştirdiğinde de takibin ve tehdidin sürdüğünü anlattı. Sanığının “Çocukları öldüreceğim” tehditlerine ilişkin kanıtların mahkemeye sunulduğunu hatırlatan Fatma Alpaslan yetkililere seslendi:
“Bu caninin hak ettiği cezayı almasını istiyorum. Onun korkusu yok ve ona bu gücü verenin devlet olduğunu görüyor, düşünüyor. ‘Devlet seni koruyamayacak, devlet hangi kadını korudu ki seni koruyacak’ diyor bana. Bu mesajların hepsi de ortada kendisinin bana yazdığı mesajlar. Beni bulmak için her yolu deniyor. Tahliye olur olmaz, ki bu duruşmada da tahliye kararı verilirse ceza almadan çıkarsa ‘Tamam’ diyecek ‘Devlet kadınları korumuyor’ diyecek, beni bulduğu an zaten öldürecek. Ben çocuklarımla birlikte güvenle yaşamak istiyorum, hiç kimseden bir şey istemiyorum sadece hak ettiği cezası cezayı alsın, başka hiçbir şey istemiyorum.”