Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin: "Demokratik süreçlerin ve hukukun üstünlüğünün güvence altına alınması hayati önem taşımaktadır"

(ANKARA)- Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, son günlerdeki soruşturma ve gözaltılara ilişkin, "Son gelişmeler, ülkemizin dış dünyadaki algısını zedelemekte ve uluslararası yatırımcıların, diplomatik çevrelerin ve insan hakları örgütlerinin kaygılarını artırmaktadır. Türkiye’nin hak ettiği saygın konumunu koruyabilmesi için demokratik süreçlerin ve hukukun üstünlüğünün güvence altına alınması hayati önem taşımaktadır " dedi.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, son günlerdeki gelişmelere ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının seçim sürecine doğrudan müdahale anlamına geldiğini belirtti. Yargının siyasallaşmasının yalnızca siyasi değil, toplumsal ve ekonomik açıdan da ciddi sonuçlar doğurduğuna dikkati çeken Bilgin, ''Seçilmiş bir belediye başkanının yargı süreciyle görevden uzaklaştırılması, halk iradesine yönelik soru işaretleri doğurur. Türkiye’nin Avrupa güvenliği açısından artan stratejik önemi, insan hakları ve demokrasi ilkelerinin göz ardı edilmesine gerekçe olamaz. Demokrasi, halkın iradesine saygıyı gerektirir" ifadesini kullandı.
Gözaltı dalgasının boyutuna işaret eden Bilgin, siyaset, akademi ve medya dünyasının yanı sıra, önde gelen iş insanlarının da hedef alınmasının ciddi bir endişe kaynağı olduğunu belirterek, “Siyasetçilerden akademisyenlere, gazetecilerden iş dünyasının temsilcilerine kadar geniş bir kesimi kapsayan bu gözaltılar, Türkiye’de hukukun üstünlüğüne dair kaygıları artırmaktadır. Bu tür uygulamalar, yalnızca bireyleri değil, toplumun tüm kesimlerini tedirgin etmektedir" dedi.
İstanbul Üniversitesi’nin Ekrem İmamoğlu’na 35 yıl önce verdiği diplomanın ''yok hükmünde'' ilan edilmesini de değerlendiren Bilgin,
''Bu karar, hukuki temelden yoksun, yetki aşımı niteliğinde ve akademik bağımsızlığa gölge düşüren bir girişimdir. Akademik bir kurumun geçmişte verdiği ve resmî olarak geçerli bir diplomayı yok sayması, yalnızca bir kişinin siyasi geleceğini etkilemekle kalmaz, Türkiye’de yükseköğretim sisteminin güvenilirliğini de sarsar" tespitine yer verdi.
''Ekonomi böyle gelişmeleri sevmez''
Bilgin, yaşanan olayların yalnızca siyasi değil, ekonomik açıdan da ciddi sonuçları olduğunu vurgulayarak, ''Ekonomi böyle gelişmeleri sevmez. Belirsizlik ve güven kaybına karşı son derece hassastır. Son günlerde yaşananlar piyasalarda ciddi dalgalanmalara neden olmuş, Türk lirasının değerinde kayda değer bir düşüş yaşanmıştır. Bu durum halkta da büyük bir kaygı yaratmaktadır" dedi.
''Türkiye’deki demokratik olgunluk, halkın iradesini ifade etme kararlılığı ile bir kez daha ortaya çıkmıştır. On binlerce vatandaşımızın sokaklara çıkması, halkın bu tür gelişmelere duyarsız kalmadığını ve demokratik haklarına sahip çıkma bilincinin güçlü olduğunu göstermektedir" diyen Bilgin, basına yönelik baskıların da arttığına dikkati çekerek, özellikle Halk TV’ye yönelik operasyonları, gazetecilerin tutuklanmasını ve medya yöneticilerine uygulanan yaptırımlara tepki gösterdi. Bilgin, şunları kaydetti:
"Gerçekleri yazmak suç değildir"
''Gazeteci İsmail Saymaz’ın gözaltına alınması, Ece Üner’e adli kontrol ve yurtdışı yasağı kararı verilmesi, Halk TV’ye yapılan operasyon ve Genel Yayın Yönetmeni'nin tutuklanıp ilk duruşmaya kadar hapiste tutulması, Türkiye’de gazeteciliğin daha da baskı altına alınmaya çalışıldığını gösteriyor. Medyaya yönelik bu operasyonlar, ‘haberin cezalandırılması’ ve ‘habercinin görevini yapmaktan caydırılması’ amacını taşıyor. Ancak bu tür girişimler sonuçsuz kalmaya mahkumdur. Gerçekleri yazmak suç değildir, basını susturmaya çalışmak ise demokratik toplumlarla bağdaşmaz. Türkiye, güçlü demokrasi geleneği ve köklü devlet anlayışıyla uluslararası toplumda saygın bir konuma sahiptir. Ancak son gelişmeler, ülkemizin dış dünyadaki algısını zedelemekte ve uluslararası yatırımcıların, diplomatik çevrelerin ve insan hakları örgütlerinin kaygılarını artırmaktadır. Türkiye’nin hak ettiği saygın konumunu koruyabilmesi için demokratik süreçlerin ve hukukun üstünlüğünün güvence altına alınması hayati önem taşımaktadır.''
Nazmi Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti’nin demokrasiyi, basın özgürlüğünü ve hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edeceğini belirterek, ''Seçilmişlere, basına, akademiye ve iş dünyasına yönelik bu baskılar, Türkiye’yi uluslararası alanda giderek daha izole hale getirmektedir. Türkiye’nin geleceği, halkın iradesine saygı duyulan bir hukuk düzeniyle güvence altına alınmalıdır” dedi.