İliç'te altın madenindeki heyelana ilişkin 5'i tutuklu, 43 sanık hakim karşısında (3)

OY BİRLİĞİYLE REDDEDİLDİ

Saat 09.30'da kimlik tespitiyle başlayan duruşmada bazı sanık avukatları, salonun fiziki şartlarının yetersizliği nedeniyle itirazlarda bulundu. Avukatlar, şartların düzeltilmesini ve talimatla ifadeleri alınan bazı sanıkların salonda hazır edilmesini talep etti. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ve Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) taşınmasının mümkün olmadığını belirterek, yargılanmanın sürüncemede kalmaması için talepler oy birliğiyle reddetti.

TERCÜMAN ARACILIĞIYLA İFADE VERDİ

Duruşmaya katılan tek tutuklu sanık Lain Ronald Guille, tercüman eşliğinde verdiği ifadesinde, ölen işçilerin ailelerine başsağlığı diledi. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen ve tahliyesini talep eden Guille, "Kaza öncesi ve kaza anında üzerime düşen görevi fazlasıyla yerine getirdiğimi belirtmek isterim. Görevim gözlem yapmak ve rapor hazırlamak. 40 yıllık çalışma hayatımda daha önce böyle bir operasyonda yer almadım. Madencilik alanında 40 yılı aşkın çalışmama rağmen daha önce ne Türkiye'de ne de başka yerde böyle büyüklükte kaza görmedim ve duymadım. Asıl görevim, maden sahasında olanları raporlamaktı" dedi.

Maden sahasındaki çatlaklardan sabah saatlerinde haberdar olduğunu vurgulayan Lain Ronald Guille, "Rutin toplantımızda maden sahasında oluşan çatlakları tartıştık ve ne gibi önlemler alabileceğimizi yöneticilerimizle görüştük. Toplantının ardından durumu değerlendirmek üzere sahaya kadar gitme kararı aldık. Ancak alana yaklaştığımızda bölgenin yoğun barikatlarla kapatılmış olduğunu gördük. Oradaki amir geçmemize izin vermedi. Nihayet alana girdiğimizde küçük çatlakları tespit ettik. Ancak sahayı daha geniş bir yükseklikten görebilmek için yüksek bir alana çıktım. Görevliye istifleme işlemi yapılmaması gerektiğini söyledim" diye konuştu.

BERAATİNİ TALEP ETTİ

Daha önce verdiği ifadenin doğru olduğunu ve onları tekrarladığını ifade edip, söz konusu durumdan şirketin Amerika’daki yetkililerine bilgi verdiğini söyleyen Guille, şunları söyledi:

"Saat 11.00'den sonra ofise döndüm ve durumu Amerika’daki merkeze bildirdim. Saat farkından dolayı mailime cevap alamadım. Yaklaşık 3 saat sonra olay meydana geldi. Durumun ciddiyetinin anlaşılması üzerine çalışanlar tahliye edildi, kurtarma çalışmaları başlatıldı ve ilgili kurumlara bilgi verildi. Ben görevimi yerine getirmiştim. Yalnız gözlem ve rapordan sorumlu olmama rağmen olay günü bundan fazlasını yaparak, çalışanların göçük altında kalmasına engel oldum. Olayın ciddi olduğunu çalışmaların durdurulması gerektiğini ve solüsyon kesilmesini söyledim. Birlikte değerlendirdiğimde ne olay günü ne de öncesinde hukuka aykırı davranışım bulunmamaktır. Hukuka aykırı hiçbir davranışım olmamasına rağmen bir yıldan fazla süredir tutuklu bulunmaktayım. Öncelikle tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum"

Duruşma salonunda CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz ile Lain Ronald Guille'nin avukatı Murat Volkan Dülger arasında tartışma yaşandı. Yavuzyılmaz'ın “Elini cebinden çıkar, istersen bir de sakız çiğne" diyerek tepki gösterdiği Dülger, "CMK'da elin cepten çıkması yönünde böyle bir madde yok. Siz mahkemeye karışamazsınız, vekil olsanız da böyle bir hakkınız yok" cevabını verdi. Yaşanan tartışma üzerine mahkeme heyetinin 20 dakika ara verdiği duruşmaya devam edildi.

Katılımın fazla olması nedeniyle birkaç gün sürmesi beklenen duruşmanın ilk gününü CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, Erzincan Baro Başkanı Avukat Emre Bölükbaşı, Barolar Birliği adına gözlemci ve sivil toplum örgütü temsilcileri takip etti. (DHA)