İstanbul İşgücü Piyasası ve Kadın İstihdamı Araştırması: Çocuk sahibi ve çift gelirli hanelerde kadınlar, ev içinde ve dışında haftada yaklaşık 100 saat çalışıyor

İstanbul İşgücü Piyasası ve Kadın İstihdamı Araştırması: Çocuk sahibi ve çift gelirli hanelerde kadınlar, ev içinde ve dışında haftada yaklaşık 100 saat çalışıyor

Haber: Tuba KARA - Kamera: Hakan KAYA

(İSTANBUL) - İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) iştiraki İstanbul Personel A.Ş (İSPER) koordinasyonunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bölgesel İstihdam Ofisleri (BİO) ve Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (BETAM) ortak çalışması ile “İstanbul İşgücü Piyasası ve Kadın İstihdamı” araştırma raporu yayımlandı. Raporda, çocuk sahibi ve çift gelirli hanelerde kadınların ev içinde ve dışında haftada yaklaşık 100 saat çalıştığı belirtildi.

İBB iştiraki İSPER koordinasyonunda, BİO ve BETAM ortak çalışması ile “İstanbul İşgücü Piyasası ve Kadın İstihdamı” araştırma raporu yayımlandı. Dördüncüsü yayımlanan “İstanbul İşgücü Piyasası ve Kadın İstihdamı” araştırma raporunun lansmanına İBB üst yönetimi, özel sektör ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerin katılımı ile dün İBB Baruthane tesislerinde yapıldı.

Raporda, 2024 yılının aralık ayında adrese dayalı 3 bin hanede 9 bin 34 hane mensubundan 7 bin 297 yetişkin kişiyle yüz yüze yapılan anketten sağlanan veriler, firma yöneticileriyle ve sektör temsilcileri ile yapılan derinlemesine görüşmeler ile iş gücü piyasası ile ilişkili kadınlardan oluşan odak grupların görüşlerinden yararlanıldı.

Rapora göre, İstanbul'daki işsizlik oranları son on yılda azalmakla birlikte, hala her dört işsizden biri bir yıldan uzun süredir iş arıyor. Orta yaş grubunun gençlere kıyasla uzun süre işsiz kalma olasılığı ise daha yüksek. Bu yıl kadın istihdamına odaklanan rapora göre, geleneksel ve kültürel engeller kadın istihdamını olumsuz etkiliyor. Evlilik ve çocuk sahibi olmak kadın istihdamındaki düşüşü kuvvetlendiriyor.

“Her dört iş arayandan bir tanesi en az 1 yıldır iş arar durumda”

İBB İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman, rapora dair şunları söyledi:

“Bizim çok önemsediğimiz bir çalışma bu. Bu yıl dördüncüsünü yapıyoruz. Her yıl düzenli olarak yapmayı arzu ettiğimiz Türkiye’de ve İstanbul’da özellikle istihdamı konuştuğumuz ve istihdamın nereye doğru evrildiğini araştırdığımız bir çalışma. Bahçeşehir Üniversitesi ile beraber yürütüyoruz. Her yıl düzenli olarak yapıyoruz. Bu sene ana odağımız olan kadın istihdamının lansmanını gerçekleştirdik. Bizim geçmiş yıllarda gördüğümüz gibi İstanbul ve Türkiye’de istihdam problemi devam ediyor. Erkeklerde yaklaşık yüzde 69’a yakın bir istihdam oranımız var. Kadınlarda bu oran ne yazık ki yüzde 30’ları bulmuyor. Yani yarı yarıya neredeyse kadın istihdam edebiliyoruz. Her dört iş arayandan bir tanesi en az 1 yıldır iş arar durumda. Bu artık kronikleşmiş bir problem haline de gelmiş durumda. Bunları tespit etmek bir anlamda değerli ama bir yandan da aksiyon üretmek gerekiyor. Biz bu konuya iki boyutlu bakıyoruz. Biri stratejik boyutu diğeri ise taktik boyutu. İBB olarak malumunuz biz özellikle kadın istihdamını artırmak konusunda 5 yıl öncesinde koyduğumuz inisiyatifler bugün meyvelerini vermiş durumda. Çok ciddi sayıda kendi çalışanlarımız arasında kadın çalışan sayısını artırdık. Yüzde 45’in üzerinde çalışan kadın sayımız arttı, keza kadın yönetici sayımız yüzde 100’ün üzerinde arttı. Fakat bunlar yeterli değil. Ne yazık ki şu anda İstanbul’da 25-39 yaş arası aktif çalışabilir kadınlarımızın 900 bini ne evde ne de işte. Aslında istihdam edilebilir 900 bin genç insanımız iş arıyor. İş bulmakta zorlanıyor. Bunların üzerinde çalışmak gerekiyor. İşte orada da stratejik boyut devreye giriyor. Ne demek bu. Gerek yasal düzenlemeler gerekse de işverenlerle olan istihdam piyasasının iş verenlerle olan ilişkisini düzenleyen mevzuatın elden geçmesi gerekiyor. Burada en büyük problemlerden biri işverenlerin aradıkları kişileri bulamadıklarını iddia etmeleri. Burada bir gerçeklik payı var. Aradığı yetkinlikteki insanlar ne yazık ki sistemde yetiştirilemiyor. Bu da işverenlere ek bir maliyet yaratıyor ama bundan kaçınmamak gerekiyor. Çünkü, bu genç insanların ya da mevcutta çalışıp da yeni iş arayan insanların yetkinliklerini sürekli geliştirmesi ve iyileştirmesi şart. Bu bağlamda iş verenlerin bu konuda inisiyatif alması gerekiyor.

“İstanbul’un yaşam maliyeti oldukça yüksek ama fırsat maliyeti de yüksek”

Keza bir başka şikayet de arıyoruz ama aradığımız kişiler işi beğenmiyor, işi çok zor buluyor. Gençler zaten bu işleri zor diye görüyor, kolay iş arıyorlar gibi serzenişler. Bunların haklılık payı olsa da bizim araştırmalarımız şunu gösteriyor ki çoğunluğu biraz haksızca eleştiriler. Çünkü iş güvencesizse daha bilinçli insanların bunu kabul etmesi kolay değil. Keza ücret seviyeleri beklenenin çok altında olan işler kabul edilebilir işler de olmuyor. Bugün İstanbul’da erkeklerde 30 -32 bin lira altında zaten iş kabulü çok mümkün değil. Kadınlarda bu rakam 29 bin lira civarında. Dolayısıyla da asgari ücretin üzerinde bir ücret beklentisi minimumda bekleniyor. Bunları göz ardı ederek belli seviyede ücretleri iyileştirmeden yapılan teklifler doğal olarak insanlar açısından anlamlı bulunmuyor. Çünkü İstanbul maliyetli bir kent. Yaşam maliyeti oldukça yüksek, fırsat maliyeti de yüksek. Çalışması karşılığında bırakacağı diğer sorumlulukları yüklenecek olan insanlara ödeyecek olduğu paraları düşündüğü zaman kadın da erkek de açıkçası karşılığını bulmak istiyor. Bu bağlamda istihdam meselesi çok boyutlu bir mesele. Buna yerel yönetimler tabii ki aksiyon üretmek durumunda. İBB olarak bu verileri toparlama ana sebebimiz bundan sonraki sosyal politikalarımızı da bunun üzerinden kurgulamak. Fakat bunun ötesinde konuya devlet olarak eğilinmesi gerekiyor. Özel sektörün, iş verenlerin bu konuda ciddi olarak iş ortağı olması gerekiyor. Bütünsel olarak bu işi çözebileceğimizi düşünüyorum.

"Kadının istihdama katılımı ve istihdamda tutulmasıyla alakalı"

İBB İştirakler Hizmet ve İletişim Grubu Başkanı Banu Saraçlar ise şunları söyledi:

“Bu sene raporumuzun dördüncüsü düzenlendi. İstanbul iş gücü piyasası yanında bu sene kadının istihdamını da detaylı inceleyen bir bölümü oldu raporumuzun. Çok önemli bulgular var. 3 bin hanede yapılan 9 bin kişinin katılımıyla düzenlenen bir rapor. Hem hane halkı katılımı hem yüksek istihdam sağlayan firma temsilcilerinin katılımı, STK yöneticilerinin katılımı ve kadınlarla yapılan fokus grup çalışmalarıyla rapor oluşturuldu. Bize çok net mesajlar veriyor aslında. Kadının istihdama katılımı ve istihdamda tutulmasıyla alakalı. Katılım konusunda kadın esnek çalışma saatleri, vardiya dışı çalışma saatleri, evinin sorumluluklarına da vakit ayırabilecek şekilde zamanını düzenleyebileceği çalışma ortamları, güvenli çalışma ortamları ve yetkinliğini katabileceği mesleği ile örtüşen iş ortamları aradığını belirtti. Bununla beraber kadının istihdamı en son açıklanan TÜİK raporlarında da gördüğümüz üzere erkek istihdamının neredeyse yarısı. İş gücü ihtiyacı ve işsizlik verisi olarak baktığımızda da kadının işsizliği erkeğin işsizliğinin iki katından fazla. Bu demek oluyor ki esasında çok ciddi bir kadın iş gücü potansiyelimiz var harekete geçirmemiz gereken.

“Kadının çalıştığı hanelerde kadının mesaisi haftalık 100 saate kadar çıkabiliyor”

Ekonomik hareketlilik ve ekonomik kazanım anlamında baktığımızda kadının istihdama katılımını önceleyecek, destekleyecek politikalar üretmemiz kıymetli. Bu araştırmada çarpıcı veriler de var. Çalışan kadın adına özellikle haneye iki gelir giren kadının çalıştığı ortamlarda kadının mesaisi haftalık 100 saate kadar çıkabiliyor. Bu demek oluyor ki kadının iki mesaisi var. Hem iş yerinde hem de evde. Bu gerçekten meşakkatli ve zamanla yarıştığı iş temposu demek. Kadının istihdamda tutulması için esasında onu destekleyecek mekanizmaların kreş yardımı, yaşlı bakımı, evle ilgili sorumlulukları paylaşabileceği hane içindeki eşinde çocuğundan destekleri alabileceği ve esasında sürdürülebilir bir iş yaşamını sağlayabilecek ortamların olması elzem gözüküyor. Kadının istihdamı yüzde 35’lerdeyken evlilikle ve çocuk sahibi olmakla istihdamdaki oranı neredeyse yarıya inmekte. Evlilik hayatının ve çocuk sahibi olmanın getirdiği sorumluluklar nedeniyle kadınlar iş hayatından çıkmakta. Kadını iş hayatına katmakla birlikte sürdürülebilir, onu iş hayatında tutma politikalarını da gütmekte bu açıdan ne kadar önemli bu istatistikler bize gösteriyor.”

“İstanbul iş gücü piyasası, Türkiye iş gücü piyasasına kıyasla hem erkek hem kadınlarda önemli ölçüde daha yüksek istihdam oranlarına sahip”

“İstanbul İşgücü Piyasası ve Kadın İstihdamı Raporu”na göre; İstanbul iş gücü piyasası, Türkiye iş gücü piyasasına kıyasla hem erkek hem kadınlarda önemli ölçüde daha yüksek istihdam oranlarına ve daha düşük işsizlik oranlarına, aynı zamanda da daha eğitimli iş gücüne sahip özgün bir piyasa. Rapora göre, İstanbul iş gücü piyasasının en önemli sorunu; yüksek hayat pahalılığı nedeniyle iş gücü arzı ile talebi arasında dengesizlik. Temel sorunlar arasında ihtiyaç duyulan vasıflarda eleman kıtlığı, pek çok faaliyet kolunda çalışma koşullarının genç kuşakta kabul edilemez olarak değerlendirilmesi sonucu eleman bulmanın güçlüğü, bu sorunların yarattığı yüksek çalışan sirkülasyonu sonucu istihdamda istikrarsızlık ve kadın istihdamında yaşanan çok boyutlu sorunlar yer alıyor.