İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer: “Askıda ekmek, askıda yemek derken iş askıda insanlığa geldi”

(ESKİŞEHİR)- İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer, emekliler başta olmak üzere halkın çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek “Askıda ekmek, askıda yemek, askıda simit derken maalesef artık iş askıda insanlığa gelmiş durumdadır. Bakanlık broşürlerinde daha az et tüketin yazmaktan çekinmeyen, her olumsuzlukta olduğu gibi biraz daha sabredin denilerek milletin feryadı görülmemekte, duyulmamaktadır” dedi.
İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer, düzenlediği basın toplantısında, emeklilerin ve asgari ücretlilerin yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekti. Türkiye’de her beş haneden birinin sosyal yardıma muhtaç olduğunu söyleyen Yer, 16 milyon 500 bin kişinin sosyal yardımlarla ayakta durduğunu ifade etti.
Gıda fiyatlarının her geçen gün arttığını vurgulayan Yer, “Geçmiş Ramazan ayları ve bu süreçlerde insanlarımızın hak edişleri olan maaş ve ikramiye oranlarını karşılaştırdığımızda özellikle 2025 yılının rakamlarının önceki yıllara göre gelirde çok can yakıcı, gider kalemlerinde ise daha da ulaşılamaz duruma geldiği görülmektedir. Siyasi irade tarafından yıl geçtikçe sabite yakın ya da yaşanan enflasyon altında artırılan ücretler ve hızla artan, engellenemeyen özellikle temel gıda fiyatları net olarak dikkatimizi çekiyor” diye konuştu.
“Emekli ve asgari ücretli sadece yemek yiyebilir”
Emekli ve asgari ücretlinin aldığı ücretle sadece yemek yemesi durumunda başka hiçbir şey yapamayacağını ifade eden Yer, “Beraberinde Türk İş tarafından açıklanan 2025 Aralık ayı açlık ve yoksulluk sınırı rakamları da şu şekildedir: 4 kişilik ailenin açlık sınırı 22 bin 131 TL, yoksulluk sınırı 72 bin 88 TL, bekar bir çalışanın aylık yaşama bedeli 28 bin 756 TL. Diyanet’in açıkladığı 180 TL fitre bedeli baz alınırsa 4 kişilik bir ailenin aylık temel gıda bedeli 21 bin 600 TL, günlük 720 TL’dir. Bu fiyatlar ve rakamlarla emekli, asgari ücretli ve emsalleri yalnızca yemek yeseler hayatın diğer fonksiyonlarının tamamen durması gerekmekte olduğu görülmektedir” şeklinde konuştu.
Her beş haneden birinin sosyal yardıma muhtaç olduğuna dikkat çeken Yer, “Türkiye Cumhuriyeti’nde adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde 26 milyon 305 bin 332 hanede, TC kimlik numarası sahip 85 milyon 664 bin 944 kişi yaşıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre nüfusun yüzde 18,4’ü yani her 5 haneden biri sosyal yardım almaktadır. Yaklaşık 16 milyon 500 bin kişi sosyal yardıma muhtaç durumdadır” dedi.
“Sorumlular umursamaz tavırlar içinde”
Sorumluların umursamaz tavırlar içinde olduğunu söyleyen Yer, “Ülkemizde bu günlerde emekli, asgari ücretli, dul yetim ya da sosyal yardım alan birey olmak hangi anlama geliyor hep beraber net olarak görmekteyiz. Bu durumların, bu rakamların muhatapları ve sorumluları işin kolayı olarak bahsettiğimiz rakamlar, tablolar konuşulmasın, görülmesin derdindedir. Bunun için sanal yapay gündemleri, anlık, günlük pompalama dönemi yaşatmaktayken. İnsanlarımız ne nerede ucuz diye dolaşmakta, kuyruklarda soğukta beklemekte, cebinde bir çay bir simit parasının hesabını yaparak, evde lambasını kısarak, petekleri kapatarak, boş sobaya, boş buzdolabına, boş kilere bakarak yaşam sürdürmeye çalışmaktadırlar. Sorumlular en ufak bir muhataplık hissetmeden pembe rüyalar içinde yaşayıp milletten bihaber umursamaz tavır içinde yandaş kollayıp gözetmekte, onlara tasarrufsuz peşkeşlere devam etmektedirler” diye konuştu.
“Sabredin denilerek milletin feryadı görülmemekte”
Yer, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Askıda ekmek, askıda yemek, askıda simit derken maalesef artık iş askıda insanlığa gelmiş durumdadır. Bakanlık broşürlerinde daha az et tüketin yazmaktan çekinmeyen, her olumsuzlukta olduğu gibi biraz daha sabredin denilerek milletin feryadı görülmemekte, duyulmamaktadır. Gerçekten halimiz ağlanacak vaziyette. Sokağa, pazara, çarşıya çıktığımızda, televizyonları açtığımızda, gazeteye baktığımızda moralimiz bozuluyor, içimiz yanıyor. İnsanlarımız gerçekten yaşamın en zor zamanlarını yaşamaktalar. Esnafı, işçisi, köylüsü, kadını, çocuğu, annesi, babası kim aklınıza gelirse fakruzarureti en dibinde yaşıyor, yaşatılıyor.”