Öğrencilerin ailesi İstanbul Adliyesi önünde: ''Merhametli, vicdanlı çocuklar yetiştirdik. Bunların, bu tarz muameleyi görmeleri bizim içimizi acıtıyor'' 

Öğrencilerin ailesi İstanbul Adliyesi önünde: ''Merhametli, vicdanlı çocuklar yetiştirdik. Bunların, bu tarz muameleyi görmeleri bizim içimizi acıtıyor'' 

(İSTANBUL) - CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek eylemlerin ardından açılan davalarda yargılanan veya soruşturmaları süren öğrencilerin aileleri İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. Nuri Doğan adlı bir vatandaş, "Merhametli, vicdanlı çocuklar yetiştirdik. Bunların, bu tarz muameleyi görmeleri bizim içimizi acıtıyor. Yarın ne olacağını bilmiyoruz. Bizim içimizi acıtan şey bu çocukların, bu tertemiz çocukların yani görseniz içinize sokarsınız bu çocukları. Bu tertemiz çocukların bir aydan fazladır içeride tutuklu bulunması, davanın açılamaması, iddianamenin olmadığından dolayı içeride tutulması...Bizler bir an önce Adalet Bakanlığı'nın buna cevap vermesi, soruşturmaya izin vermesi ve iddianamenin oluşmasını talep ediyoruz" dedi.

İstanbul Adliyesi'nde farklı mahkemelerde bazı öğrencilerin yargılandığı dava nedeniyle bir araya gelen aileler gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bir vatandaş, şunları söyledi:

''Bugün Saraçhane olaylarından dolayı gözaltına alınıp tutuklanan ailelerle birlikte bir dayanışma içerisindeyiz. Cumhurbaşkanına hakaret davasından 14 arkadaşımız şu an da içeride. Bunların daha iddianameleri hazırlanmadı. İddianamelerin hazırlanması için bakanlıktan onay gerekiyormuş. Hala bakanlıktan da bu onayın gelmediğini ve bu 14 çocuğumuzun, gencimizin, arkadaşımızın, yoldaşımızın aileleri kaygı içerisindedirler. Bunun bir an önce bakanlıktan onayın gelip iddianamelerin hazırlanmasını istiyoruz. Bunun için de aileler buradayız ve bir günde bu ailelerin sesi, gözü, kulağı olacağız. Bunların yanında olacağız."

''34 gündür çocuklarımız tutuklu''

Ailelerden Nuri Doğan, şunları kaydetti:

"Burada bir ay önce Saraçhane'den alınan 14 tane çocuğun velileri adına konuşuyorum. Arkamda da diğer arkadaşlarım mevcut. Kişisel değildir bu isteğimiz. Bir aydan da fazla Saraçhane'den çocuklarımız alındı. 4 gün Vatan, 10 gün Metres, sonra akabinde Silivri'de bir aydan fazla tutuklu bulunuyor. İlk on günden sonra alanda bulunmalarına istinaden bu çocuklar tahliye edildi ama bizim çocuklarımız 14 kişilik bir grup Cumhurbaşkanı'na hakaretten de yargılandığından dolayı tutuklulukları devam etti. Yani 34 gündür bizim çocuklarımız tutuklu. Bizim aileler olarak buradaki talibimiz şudur: Bizler yargılamanın gayet adil ve düzgün olarak yapılmasını istiyoruz. Yargılamanın yapılması için bizim çocuklarımızın davası şu an da Adalet Bakanlığı'na soruşturmanın açılması için Adalet Bakanlığı'ndan izin bekleniyor. Bu izin geldikten sonra buradaki mahkemeler iddianameyi oluşturacak ve ona istinaden tutuksuz yargılanmasını bekliyoruz, aileleri olarak. Bundan dolayı mağduruz.

"Yarın ne olacağını bilmiyoruz"
Bu süreçte biz bilgi alamıyoruz yani Ankara, Bakanlık soruşturmaya izin verdi mi? Vermedi mi? Burada mı? Değil mi? Doğru dürüst bilgi alamıyoruz. Bundan dolayı bizler tedirginiz. Bizler iki açık görüşme yaptık. Ben kendi adıma konuşayım orada. 14 arkadaştan iki açık görüşmeye girdik. Bu iki açık görüşmede çocukları da yakinen ben gördüm. Hepsini de gördüm. Bu çocuklar 18-22 yaş arasında gencecik pırıl pırıl çocuklar. Öyle ki bizler aile olarak çok iyi çocuklar yetiştirdik. Merhametli, vicdanlı çocuklar yetiştirdik. Bunların, bu tarz muameleyi görmeleri bizim içimizi acıtıyor. Yarın ne olacağını bilmiyoruz. Bizim içimizi acıtan şey bu çocukların, bu tertemiz çocukların yani görseniz içinize sokarsınız bu çocukları. Bu tertemiz çocukların bir aydan fazladır içeride tutuklu bulunması, davanın açılamaması, iddianamenin olmadığından dolayı içeride tutulması... Bizler bir an önce Adalet Bakanlığı'nın buna cevap vermesi, soruşturmaya izin vermesi ve iddianamenin oluşmasını talep ediyoruz. Bu konuda duyarlı ailelerden de desteklerini esirgememelerini diliyorum."
"Tutuksuz yargılanmalarını talep ediyorum"
Çocuğu tutuklu bir vatandaş da şöyle konuştu:
"Ben bir anneyim. Bu ülke için milliyetçi, vatanını ve milletini seven bir evlat yetiştirdiğimi düşünüyorum. Biz her zaman çocuğumuzu ahlaklı, terbiyeli ve milletine bağlı bir yetişkin olarak yetiştirmeye çalıştık. Evet, bir anne olarak ne yaşıyorum? Çocuğum evde değil günlerdir, 34 gün olacak neredeyse. Evladım bizimle birlikte değil. Bir kardeşi var. Bu da üzülüyor. O da endişeleniyor. Bir daha geri gelmeyeceğini düşünüyor. Ben bir anne olarak vicdanlara sesleniyorum. Lütfen bu çocukların tutukluluk durumunu yeniden değerlendirin. Bir an evvel onların salınmalarını istiyoruz. Tutuksuz yargılanmalarını talep ediyorum. Çok büyük bir talihsizlik. Bunu başka çocuklar da yaşayabilirdi. Hiçbir anne babanın evlatlarıyla sığınmasını asla istemiyorum. Lütfen bununla ilgili vicdanlara sesleniyorum. Bir an önce çocuklarımızı serbest bırakın veya tutuksuz yargılanmalarını istiyoruz. Bir an önce iddianamelerin her şeyin hazırlanmasını istiyoruz."
"Destek bekliyoruz"
Oğlu tutuklu olan Emine Çepneler de şunları kaydetti:

"Biz bu süreçte nerede olduklarını bilemeden geçirdik birçok zamanı. Ters kelepçeyle sabaha kadar bekletildiler arabada. Bazıları sonuçta dayak yediler falan. Böyle bir süreç yaşamadık hiç hayatımızda. Arkadaşlarımın da dediği gibi yani çocuklarımız çok merhametliler. Hepsi de çok tanıdık hepsine. Enteresan bir şekilde bir bağ oluşturmuşlar aralarında içeride de. Tanıdık ve gördük ki hepsi merhametli gerçekten ki benim oğlum kuzenini kurtarırken diğer polislere de yardım ederken alınanlarla arasındaydı. Ve bizim Cumhurbaşkanı'na hakaretten dolayı çocuklarımız içeride tutuluyor. Hiçbir kanıt yok. Hiçbir resim yok. Hiçbir şey yok yani. Dosya yok daha doğrusu ortada. Bir şeyle suçlanamıyorlar bile ve içerideler. İddianame hazırlanmıyor. 'Bakanlık onay vermiyor' deniyor. Bakanlıktan onay çıktı deniyor. 'Dosyanın fizikisi gelmesi gerekiyor' dendi. Biz anne babalar olarak çocuklarımızın onayını, postasını takip etmemiz gerekiyor. Acaba geldi mi gelmedi mi? Yani bu durumdayız şu an da. Ve gündem değişti. Üstüne birçok şey geldi ve tamamen düştük gündemden. Şu an da biz dayanışmaya katılan kimse de yok. Kimse yok etrafımızda. Yani biz destek bekliyoruz. Kamuoyundan destek bekliyoruz. Gerekirse Cumhurbaşkanı'ndan destek bekliyoruz ki yani büyük ya kendisi sağ olsun Sayın Cumhurbaşkanımız, devlet büyüğümüz. Çocuklarımızı bıraksın yani lütfen, rica ediyoruz. Hiçbir suçları yok yani."

"Bu gençlere sahip çıkmalıyız"

Bir vatandaş ise şu ifadeleri kulllandı:

"Çocuğum içeride değil ama biz gençlere bir gelecek borçluyduk. Bu gençler geleceklerine sahip olmak için dışarı çıktılar ve yürüdüler. Ama maalesef ki 301 gencimizle daha sonrakilerle birlikte işte gözaltına alındı, serbest bırakıldı. Kimisi tutuklandı. Benim kamuoyundan isteğim bu gençlere sahip çıkmamız. Onlar geleceklerine sahip çıktılar. Biz de bu gençlere sahip çıkmalıyız. Onları hiçbir zaman yalnız bırakmamalıyız. Yanlarında olmalıyız. Ve bu konuyu hiçbir şekilde gündemden düşünmemeliyiz. Çocuklar bizim çocuklarımız, hepsi bizim çocuklarımız. Hepimiz anneyiz, hepimiz babayız. Onları lütfen yalnız bırakmayın."