Özgür Karabat'tan Silivri’de tutuklulara ziyaret: Türkiye'de ne yazık ki yargı araçsallaştırılıyor ve bir adam adına karar verilmeye çalışılıyor
![Özgür Karabat'tan Silivri’de tutuklulara ziyaret: Türkiye'de ne yazık ki yargı araçsallaştırılıyor ve bir adam adına karar verilmeye çalışılıyor](https://64k.net/media/anka_img/202502/bce4aeed-39a7-4fd7-9453-9b082d4bc064.jpg)
Haber: Edda SÖNMEZ - Kamera: Ozan URAL
(İSTANBUL) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ile görevden alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ı ziyaret etti. Karabat, "Türkiye'de ne yazık ki yargı araçsallaştırılıyor ve bir adam adına karar verilmeye çalışılıyor. Oysa mahkeme kararlarının tamamı Türk milleti adına diye başlar. Gördüğümüz tablo şu bir kişi adına karar verme süreçleri var. Üstelik soruşturma süreçlerinin cezalandırma süreçlerine dönüştürdüğü bir süreci beraberce yaşıyoruz" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde bugün bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ile görevden alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ı ziyaret eden Karabat, ziyaretinin ardından ANKA Haber Ajansı’na konuştu.
Karabat şunları söyledi:
"Türkiye'de ne yazık ki yargı araçsallaştırılıyor"
"Belediye başkanlarımız Ahmet Özer, Rıza Akpolat, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Sayın Suat Toktaş ve Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ'ı ziyaret ettik. Hepsinin öncelikle selamları var. Bir hukuksuzluk sürecini genel olarak özetlediler. Yaşadıkları mağduriyetlerden bahsettiler. Ama bir o kadar da mücadele azimlerini ve kararlıklarını yerinde görmüş olduk. Şunu söylemem gerekir. Gördüğüm tablo şu, Türkiye'de ne yazık ki yargı araçsallaştırılıyor. Ve bir adam adına karar verilmeye çalışılıyor. Oysa mahkeme kararlarının tamamı Türk milleti adına diye başlar. Gördüğümüz tablo şu bir kişi adına karar verme süreçleri var. Üstelik soruşturma süreçlerinin cezalandırma süreçlerine dönüştürdüğü bir süreci beraberce yaşıyoruz. Yani mahkemesi görülmeyen tutuklular var. Şimdi merak ediyoruz. Ahmet Özer tam 101 gün olmuş ve 101 gündür tutuklu.
"Aynı mahkemeler tam beş gün içerisinde Sayın Ekrem İmamoğlu'na ne yazık ki iddaname hazırlamışlar"
Henüz iddianamesi hazırlanmamış. Oysa hatırlayın daha ilk günlerde neydi? Ahmet Özer'in suçunu hemen böyle madde madde sayıyorlardı. Demek ki hazır değiller. Demek ki iddiaları çökmüş durumda. Demek ki soruşturmanın böyle kuvvetli bir kaynağı yok. Ve 101 gündür burada. Ne yazık ki iddianame hazırlamadan tutuluyor. Aynı mahkemeler tam beş gün içerisinde Sayın Ekrem İmamoğlu'na ne yazık ki iddianame hazırlamışlar ne yazık ki o kadar aceleci haldeler ki ne yazık ki mahkemenin kabulünü bile beklemeden bu iddianameleri toplumun göz önüne sermiş durumdalar.
"Suat Toktaş'ı bir gün bile yatarı olmayan bir soruşturmada günlerdir burada tutuluyor"
Hem Sayın Rıza Akpolat'ın herkese selamı var. Ayrıca Sayın Suat Toktaş'ın da bizlere selamı var. Bir gün bile yatarı olmayan bakın bir gün bile yatarı olmayan bir soruşturmada günlerdir burada tutuluyor. İddianame hazırlanması bekleniyor. Oysa itirazda bence salıverilmesi gerekir. Bu suçlardan Suat Toktaş ceza alsa bile bir gün yatarı yok ya. Bir gün bile yatarı yok. Bunun bir vicdanı o olabilir mi? Bu kabul edilebilir mi? Bir gün bile yatırılmayan bir suçla tutuyorsunuz.
"Antalya'daki ve Kayseri'deki başsavcı Cumhurbaşkanı'nı sevmiyor mu? Buradaki başsavcı kendine görev edinmiş"
Aynı şekilde Sayın Ümit Özdağ bir siyasi partinin genel başkanı, işlediği suçların Antalya'da, Kayseri'de olduğu söyleniyor. Şimdi merak ediyorum Antalya'daki başsavcı Sayın Cumhurbaşkanı'nı sevmiyor mu? Ya da çok mu tembel ki dava açmamış? Ya da Kayseri'deki başsavcı Sayın Cumhurbaşkanı'nı sevmiyor mu? Çok mu tembel ki buradaki başsavcı kendine görev edinmiş. Oradaki dosyları istemiş, olmayan raporlar istemiş. Üstelik Kayseri'deki olaylarda gözaltına alınmış, tutuklanmış bir tane bile Zafer Partili yok. Dolayısıyla neresinden bakarsanız bakın bir tutarsızlığın, bir hukuksuzluğun kol gezdiği bir ortamda yaşıyoruz. Ve soruşturmaların cezalandırılmaya dönüştüğü bu süreci kabul etmek mümkün değil. Türkiye açısından en kıymetli olan şey hukuk devletidir, hukuk sistemidir. Cumhuriyet ve demokrasidir. Buna kuvvet ihtiyacı vardır. Aksi Türkiye'yi fakirleştirir."