Samsun Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Havva Yurduseven Bayzat: “Samsun’da kokarca belası kol geziyor”

Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN) - Samsun Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Havva Yurduseven Bayzat, çiftçileri ve yetkilileri kokarca konusunda uyararak, "Bazı kışlaklardan haber alıyoruz, kışlaklar ilaçlanmadığı için istila edilmiş. Yani bu tür şeylerin milli mesele olarak düşünülüp bakanlık nezdinde yapılması gerekir. Çünkü istilacı bir böcek ve çok tehlikeli bir böcek. Bununla ilgili bölgemizde çok ciddi bir çalışma olduğunu düşünmüyorum" dedi.
Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Fakültesi'nde konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Havva Yurduseven Bayzat, kokarcanın bölgedeki etkisine ilişkin bilgi verdi.
Bayzat, "Samsun yöresinde kokarca belası var. Kokarca vaktinde Gürcistan'dan Doğu Karadeniz'den ülkemize girerken uyarıldığı halde bakanlık çok ciddiye almadığı için ürünler oldukça zarar ziyan oldu" dedi.
Türkiye genelinde 60 ilde etkili olan zirai don olayının da ürünlere ciddi şekilde zarar verdiğini belirten Bayzat, şöyle konuştu:
"Bizim bölgemize de çok büyük zararlar verdi. Don tespitleri bile bitmedi henüz. Yardımı bırakın, tespitler bile yapılmadı. Şu anda ise kokarcanın ilaçlamasının yapılması lazım. Kışlaklardan indi, bahçeye indi artık kokarca, ilaçlama yapılması lazım. Biz bunun araştırılmasını yapıyoruz, tespitleri yapıyoruz. Maalesef köylü şunu diyor, 'biz artık ilaçlama yapmak istemiyoruz. Don vurdu zaten, donduracak. İlaçlamadığı zamanda ne olacak? Bu kokarca belki üç beş misli de çıkacak. Daha da baş edilmez durumda olacak.
"İstilacı böcek çok tehlikeli"
Mesela bazı kışlaklardan haber alıyoruz, kışlaklar ilaçlanmadığı için istila edilmiş. Yani bu tür şeylerin milli mesele olarak düşünülüp bakanlık nezdinde yapılması gerekir. Çünkü istilacı bir böcek ve çok tehlikeli bir böcek. Bununla ilgili bölgemizde çok ciddi bir çalışma olduğunu düşünmüyorum. Bu çok önemli bir kayıp. Bunun haricinde bir kere çiftçiye destek mutlaka verilmeli. Mazot desteği verilmeli. Tohum desteği verilmeli, gübre verilmeli. Çiftçi bilinçlendirilmeli. Çiftçi kafasına göre ilaçlama yapıyor. Kafasına göre dikim yapıyor. Yani sen çiftçiyi bilinçlendireceksin. Onun önünde bir önder olacaksın. Zaten sıkıntılar çok aslında. Hayvancılık zaten yok. Çünkü meralarımıza da artık sanayiler yerleşti. Yani benim şöyle diyeyim, aslında çiftçi günü kutlaması diye bir şey artık kalmadı. Bu söz konusu değil. İnşallah kutlayacağımız, güzel kutlayacağımız günler de olur."