Seydişehirli çiftçilerden kurbanlık ve süt tepkisi: "Yüzde 100 maliyet arttı, biz ancak yüzde 25 yansıtıyoruz"

Haber: Taner ÖZAY - Kamera: Tunahan GÜLER
(KONYA) - Konya'nın Seydişehir ilçesine bağlı Taraşçı Mahallesi'nde yıllardır hayvancılıkla geçimini sağlayan Rayhan ve Meliha Cam çifti, yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde sektörün içinde bulunduğu zorlukları dile getirdi. Artan maliyetlere rağmen fiyatlara yeterince zam yapamadıklarını söyleyen çiftçiler, hem üreticinin hem de tüketicinin büyük bir çıkmazda olduğunu vurguladı.
Yaklaşık 40 yıldır baba mesleği olan hayvancılığı sürdüren Rayhan Cam, geçen yıla göre yem fiyatlarında neredeyse yüzde 100'e varan artış yaşandığını belirterek, "Geçen yıl kurban sezonunu 375 liralık yemle kapattık. Bu yıl en düşük kalite yem bile 650-700 lira. Ama biz bu artışı müşteriye tam yansıtamıyoruz. Kurbanlık fiyatlarına en fazla yüzde 25 zam yapabildik" dedi. Cam, önceki yıllarda 5-7 kişilik gruplarla kurban kesimlerinin yapıldığını, bu yıl ise grupların 2-3 kişiye kadar düştüğünü ifade ederek talepte ciddi bir düşüş yaşandığını ifade etti.
Rayhan Cam yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
"Yaklaşık 40 yıldır 50 yıldır baba mesleği işimizi devam ettiriyoruz. Hayvancılıkla, tarımla uğraşıyoruz. Yani, işimiz bu. Hayvancılıkla uğraşıyoruz genelde. Valla girdi maliyetlerini hesap edecek olursak Geçen sene yemin torbasını 375 lirayla kurbanı bitirdik. Bu yıl ise 650- 700 lira o da en kötü yemden bahsediyorum. Bu da artı ortalama yüzde 50-60 fark etmiş oluyor. Yüzde 100 fark etmiş oluyor. Biz kurbancılar bunu yansıtamıyoruz. Biz şu anda kurbancı ancaK emek kadar yüzde 25 kadar yansıtıyoruz. Şu anda kimse kurban alıp kesme şansı yok. Biz de elimizi taşın altına koyuyoruz. Emeğimizden fedakarlık yapıyoruz. Biz de bu şekilde müşterilerimize hizmet sunmaya çalışıyoruz. Kurbancılıkta milletin kurban kesim olayı yüzde 50'ye düştü.
"Kurbanlık fiyatı 120 bin lirayla 250 bin arasında"
Emeğinin karşılığına alamıyor. İşte bir olmuş hayvan bilmem ne kadar bir fiyat. Saman olmuş 3 lira, yem olmuş 700 - 800 lira. Bunun yanında süt olayımız var. Daha birinci aydan benim alacağım var şahsen. Her şey arttığı halde bizim süt fiyatlarımız geri geri gidiyor. Eğer varsa öyle bir şey varsa devlet de bizim yem fiyatlarını geri geri çeksin. Yemi de yani geçen sanki fiyatlar alsın. Benim sütümü 12 liraya alsın, 15'e de almasın. Kurbanlık fiyatı 120 bin lirayla 250 bin lirayla arasında dönüyor. Ortalama 25-35 bin lira arasında bir hisse düşüyor. Satabilirsek o da. Geçen yıllarda oranla yüzde 50 fark var en az. En az her maliyette, öldüm diyen en az yüzde 50 maliyet var. Ama biz bunu yüzde 50 yansıtabildik mi; yansıtamadık.
"Devlet eğer kendini kurtaracaksa 50 bini ben devlete vereyim"
Kesim fiyatları zaten bir inip bir çıkıyor. Bir istikrarsızlık var. Devlet diyor ki 'ben sana ithal getiririm'. Basıyor onu tepemize. Mecbur elimizde hayvanı iç piyasada tüketmeye çalışıyoruz. Destek olayı ya yüzde bir falan değil. Destek diyoruz ya devlet ben destek veriyorum diyor. Benim şu çiftliğimin maliyeti yıllıklara mesela 5 - 10 bin liradan döner. Benim çiftçiliğiyle aldığım maliyet elli bin lirayı bulmuyor. Bak yani benim şurada yüzde 200 hayvan besliyoruz. 200 - 300 dönüm tarla tapan bilmem ne diyor. Yani desteği niye veriyor? Benim de aldığım destek 50 bini bulmuyor. Bu işletmede devletin verdiği şey 50 bini bulmuyor. Yani hiç anlamı yok desteğin. Ben de diyorum ki devlet eğer kendini kurtaracaksa 50 bini ben devlete vereyim. Devlet hiç olmazsa kendini kurtarsın. Yani o desteği ben vereyim devlete. Yani 50 bin lira eğer bir para değil.
"Maliyetler çok yüksek"
Şimdi marketlerde et ve süt fiyatları pahalı. Doğru bu konuda. Ben bunun işletmeciliğini yapıyorum. Şimdi 450 liraya kesilen malı 700 liraya satıyorsun diyor. Adam orada kemikten çıkan attığı, çöpe attığı 200 liralık kemiğin hesabını yapmıyor, etin verdiği fireyi yapmıyor. Dükkan kirasını yapmıyor. Sigortasını, elektriğini yapmıyor. Tamam 450 liraya kesiyor, 700 liraya satıyor ama kasabın kazandığı para 20 lirayla 50 lira arasında. Çünkü maliyetleri yüksek. Markette etin 600 - 700 lira olması üreticiye yansımaz. Üreticinin olayı değil. Bunun bir sürü şeyleri var.
Süt olaylarında var bak o olay mesela senden 10 liraya alıyor markete 40 liraya satıyor sütü. Senden 10 liraya alıyor markete 40 liraya satıyor. Arada bunun uçurum olan bu olanlar bunlar kazanıyor. Yani bunun hayvancılık yapanın kazandığını ben zannetmiyorum. Kazansam ben kazanırım. Ben doğma büyüme diyorum ki çoluğumla çocuğumla bu işin içinden iki oğlum bir hanımım ben bir de elemanımız var. Biz bu işin içinden anca çıkıyoruz."
"Yedirttiğimiz yemi karşılayamıyoruz"
Hayvancılıkla uğraşan Meliha Cam ise şunları kaydetti:
"Yemi fazla yediriyoruz. Kazancımız az oluyor. Yedirttiğimiz yemi karşılayamıyoruz. Kurbanlık vakti geldi. Satışlar azaldı. Yani buradan kasap dükkanımız var. Et satıyoruz. Et de pahalı olunca millet azalıyor. Bayağı millet zor durumda. Alan da zor durumda, satan da zor durumda. Geçen yıl normal iyiydi yani. Bu sene bayağı düşük var. Destek görsek de yemi fazla verirsen mal olur. Destek az oluyor. Yani destek verirse de biz fazla yediriyoruz. Bir faydası yok yani. Kurbanlıklar şimdi grup grup kesiyorlardı. Gruplar dağıldı. Müşteri alıyor, zor durumda kalıyor da yine de alıyor işte. Onlar da emekli olunca beraber emekli parasını kiraya mı versinler, kurbana mı versinler. Onlar da zor durumda, bizler de zor durumdayız."