TBMM Genel Kurulu Özel Oturumu... Zekeriya Yapıcıoğlu: "Sapkın akımların saldırısı altındaki aile kurumunu koruyacak tedbirleri hayata geçirmeliyiz"

TBMM Genel Kurulu Özel Oturumu... Zekeriya Yapıcıoğlu: "Sapkın akımların saldırısı altındaki aile kurumunu koruyacak tedbirleri hayata geçirmeliyiz"

(TBMM) - Hür Dava Partisi (HÜDAPAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, TBMM'nin açılışının 105'inci yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Meclis Özel Oturumu'nda, "Hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği adil bir düzen kurmalıyız. Yeni yüzyılın da geride bıraktığımız yüzyıl gibi garip bir yüzyıl olmaması için, hukuka azami riayet, ehliyet ve liyakati öncelemeliyiz. Nesillerimizin manevi gelişimi, inançla yoğrulmuş bir ahlak anlayışıyla yetişmesi için canla başla çalışmalıyız. Sapkın akımların, örgütlü ve sistematik saldırısı altındayken aile kurumunu koruyacak tedbirleri bir an önce hayata geçirmeliyiz" dedi.

TBMM, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 105'nci yılı dolayısıyla özel gündemle toplandı.

Meclis Özel Oturumu'nda konuşan Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, konuşmasına, İstanbul’da yaşanan depremden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileyerek başladı. Yapıcıoğlu, şunları söyledi:

"105 yıl önce Meclisi Mebusan işgal altındaki payitahtta toplanma imkanı kalmadığında, bu millet inancından aldığı güç ve ilhamla Ankara’da dualar, tekbirler, tehliller ve hatm-i şeriflerle Büyük Millet Meclisini açtı. Millet iradesinin tecelligâhı olan bu meclis, İstiklal mücadelesinin öncülüğünü üstlendi. Allah’ın yardımı ve milletin cihadıyla işgal sona erdi. Ancak zamanla, bu aziz milletin iradesini temsil eden o kurucu irade maalesef tasfiye edildi. Batı hayranı seçkinlerin iradesi, milletin iradesinin yerine zorla ikame edildi. Darbelerle, cuntalarla, vesayet kurumlarıyla halkın iradesi baskılandı. Milletin inancı ve medeniyet değerleri hedefe alındı. Hâlen yürürlükte olan cunta Anayasasına rengini veren ve memleketin bütün temel sorunlarının kaynağını teşkil eden zihniyet, o kurucu iradeye nispet edilmektedir. Oysa ilk anayasa olan 1921 Anayasası da Cumhuriyet'in ilanından sonra 2. Meclis’in kabul ettiği 1924 Anayasası da böyle değildi.

"Anayasa yapmak, yeni yüzyılın ilk parlamentosu olan bizlerin sorumluluğudur"

Halkın iradesine, inancına ve etnik kimliğine yönelik müdahale ve yasaklamaların yol açtığı toplumsal travmalar; dindar-seküler, Alevi-Sünni, Kürt-Türk çatışması üretip beraberliğimizi zedeleyerek iç cephemizi zayıflattı. Diğer taraftan da emperyalist güçler için operasyon zemini oluşturdu. Yeni, adil, bütün vatandaşların hak ve hukukunu güvence altına alan, milleti ve onun değerlerini esas alan, toplumu kucaklayıcı bir Anayasa yapmak, yeni yüzyılın ilk parlamentosu olan bizlerin sorumluluğudur.

İç cephemizin tahkim edilmesinin yolu, adalet temelinde kardeşlik hukukunu ve sosyal adaleti tesis etmekten geçmektedir. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği adil bir düzen kurmalıyız. Daha adil yarınları inşa etmek, hepimizin ortak görevidir. Yeni yüzyılın da geride bıraktığımız yüzyıl gibi garip bir yüzyıl olmaması için, hukuka azami riayet, ehliyet ve liyakati öncelemeliyiz.

Bir yandan maddi kalkınma, ekonomik büyüme ve teknolojik hamlelerle dünya ile rekabet ederken, diğer yandan nesillerimizin manevi gelişimi, inançla yoğrulmuş bir ahlak anlayışıyla yetişmesi için canla başla çalışmalıyız. Sapkın akımların, örgütlü ve sistematik saldırısı altındayken aile kurumunu koruyacak tedbirleri bir an önce hayata geçirmeliyiz. Emperyalistlerin bir asır önce fiziki işgallerle başaramadığını kültürel işgal yoluyla başarmalarına da izin vermemeliyiz. Bu mücadeleyi sadece içeride değil, dışarıda da sürdürmek zorundayız. Emperyalizmin ve siyonizmin şekillendirdiği küresel düzene karşı Türkiye’nin tam bağımsızlığını savunmak, hem aziz milletimize karşı tarihsel bir sorumluluk hem de ülkemiz açısından hayati bir zorunluluktur.

Bu mücadelenin en ön cephesi de Gazze’dir. Siyonist terör rejimi Gazze’de 18 aydır kadın, çocuk, yaşlı demeden katliam yaparken, bu ateşi tüm bölgeye yaymaya çalışmaktadır. Gazze’de hedef alınan bütün insani değerlerle birlikte, İslam ülkelerinin de onur ve haysiyetidir. Bu noktada artık Gazze’ye daha somut ve caydırıcı adımlarla fiilen sahip çıkmak; bedeli ne olursa olsun kardeşliğimizi, onurumuzu ve insanlığımızı savunmak zorundayız. Gazi Meclisimizin açılış yıl dönümü vesilesiyle Meclis Başkanvekili Sayın Önder’e bir kez daha acil şifalar diliyor, aziz milletimizi ve kıymetli temsilcilerini hürmetle selamlıyorum."