TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu... Türkiye, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmenin yakında imzacısı olacak

TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu... Türkiye, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmenin yakında imzacısı olacak

(TBMM) -TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu'nda sunum yapan Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanvekili Yusuf Tancan, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ile çalışmaları neticesinde 25 üniversitede yapay zeka lisans programının bulunduğunu dile getirdi. Tancan, Türkiye'nin Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan ve yasal bağlayıcılığı olan ilk uluslararası sözleşme olan Yapay Zeka, İnsan Hakları, Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü Sözleşmesi'nin yakın zamanda imzacısı olacağını kaydetti.

TBMM'de kurulan Yapay Zeka Araştırma Komisyonu AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez başkanlığında toplandı. Komisyonda Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi yetkilileri sunum yaptı.

''Ekonomiden güvenliğe hayatın her alanına nüfuz eden bir teknolojik dinamik ile karşı karşıyayız''

Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanvekili Yusuf Tancan şunları söyledi:

''Kurulduğumuz 2016 yılından beri dört ana eksende çalışmalarımızı sürdürüyoruz, bunlardan birisi de yapay zeka. Geleneksel iş yapma biçimlerinde dijital teknolojiler lokomotif görevi görüyor. Siber uzayın da tıpkı fiziksel uzay gibi sürekli büyümesine şahit oluyoruz. Veri ise günümüzde ekonomik kalkınmanın kilit unsuru durumunda. Makinalar düşünebilir mi noktasından başlayan yapay zeka insan nefesinden hastalıkları anlayabilecek seviyeye geldi. Bu teknolojinin küresel ekonomi üzerinde etkisi olacağını biliyoruz. Ekonomiden güvenliğe hayatın her alanına nüfuz eden bir teknolojik dinamik ile karşı karşıyayız. Yapay zekanın elektrik gibi internet devrimi gibi büyük bir etki yaratacağı artık kabul görüyor. Bu devrime ayak uydurmak için 60’tan fazla ülke yapay zekaya ilişkin çalışmalar yapıyor, Türkiye de bunlardan birisi.

Yapay zekanın yakıtı veridir diyoruz. Küresel birçok teknoloji devinin müşteri verilerini toplamaktaki iştahı da buradan kaynaklanıyor. Veri, yapay zeka uygulamalarının en temel odağında yer alan bileşenlerden biri konumundadır. Bunun yanında modeli eğitecek yazılımlara ve bu yazılımları çalıştıracak bir donanım altyapısı gerekiyor. Yapay zekanın 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 15 trilyon dolar ek büyüme sağlaması bekleniyor. Aynı paralel de küresel yapay zeka pazarının da 2024 yılında 2277 milyar dolar değerle 2031 yılında 2.3 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor.

Dünya genelinde yapay zeka uygulamalarının hızla artması ve bu alanın büyük bir ekonomik ve toplumsal dönüşüm kapasitesi taşıması ülkemizi de pro-aktif bir yaklaşıma yöneltti. Bu doğrultuda 2021 yılında ülkemizin ilk yapay zeka stratejisini yayımladık. Strateji belgesi Cumhurbaşkanı Dijital Dönüşüm Ofisi ile Sanayi ev Teknoloji Bakanlığımız tarafından birlikte hazırlandı. Hazırlık sürecinde sektörün tüm paydaşları da dahil edildi. Stratejinin ana gayesi Türkiye’nin yapay zeka çağında sadece teknolojiyi kullanan değil bu alanda teknoloji üreten ve standartları da belirleyen bir ülkeye dönüştürmek. Belgede 6 strateji önceliğimiz var. Yapay zeka alanında ülkemizin teknik altyapısını ve uzman insan kaynağını geliştirmek, yapay zekanın yakıtı olan kaliteli veriye erişim imkanlarını attırmak, yapay zeka alanında girişimciliği beslemek, firmaların ve işgücünün yapay zeka ile çalışabilme yetkinliklerini geliştirebilmek, uluslararası işbirliğini arttırmak, mevzuat altyapımızı iyileştirmek. Bu öncelikler doğrultusunda 119 tedbir ve bunların sorumlu kurumlarını belirledik. Belirlenen tedbirler temelde yapay zekayı etkin bir şekilde kullanarak toplumsal refahı arttıracak girişimleri hayata geçirme ve riskleri yönetmeye yöneliktir.

''25 üniversitede yapay zeka lisans programı bulunuyor''

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ile çalışmamız devam ediyor. Bu çalışmalar neticelendiğinde üniversitelerde mesleki seçmeli ders olarak da kabul ediliyor olacak. Yapay zekanın Türkiye’deki sayılarla karşılığına baktığımızda yapay zeka ekosisteminin Türkiye’de hızla büyümekte olduğunu görüyoruz. Bugün itibariyle 25 üniversitede yapay zeka lisans programı bulunmaktadır. Yapay zeka alanında 357 lisans üstü programımız var ve bu alanda çalışan 1326 akademisyenimiz bulunuyor. Bu alanda 3301 tez ve 1552 proje üretilmiştir. Ülkemizde 1004 yapay zeka girişimi faaliyet göstermekte.

''Yapay zekaya ilişkin mevzuat hazırlıklarını sürdürüyoruz''

Avrupa Birliği’nin hazırlayıp uygulamaya koyduğu Yapay Zeka Tüzüğü son derece önemlidir. Yapay zekaya yönelik riskleri de ele alan ilk yasal çerçevedir. Yapay Zeka Tüzüğü, Avrupa Birliği piyasasına arz edilecek yapay zeka sistemlerinin risk temelli sınıflandırılması, genel amaçlı yapay zeka modellerine yönelik düzenlemeler ve yapay zeka aktörlerine getirilen yükümlülükler ile temel unsurları kapsıyor. Biz de Türkiye’de söz konusu tüzüğe uyum sağlamaya yönelik Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile birlikte mevzuat hazırlıkları çalışmalarını sürdürüyoruz. Söz konusu tüzüğe uyum ülkemizdeki üreticilerin Avrupa Birliği pazarına arz edeceği yapay zeka destekli ürün ve hizmet sistemlerinin sertifikalanıp, denetlenmesi açısından son derece önemlidir. Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan ve yasal bağlayıcılığı olan ilk uluslarası sözleşme olacak Yapay Zeka, İnsan Hakları, Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü Çerçeve Sözleşmesi, 5 Eylül 2024’te imzaya açıldı. Söz konusu sözleşmenin hazırlık aşamasında başkanlığımız Türkiye adına tüm müzakereleri yürüttü ve sözleşmenin nihai halini almasında ciddi katkı sundu. Türkiye’de bu çerçeve sözleşmesinin bir imzacısı olacak yakın zaman içerisinde.''

''Avrupa Birliği Yapay Zeka Tüzüğü’nü uyumlaştırma çalışmaları devam ediyor''

Komisyon Başkanı Dönmez'in, ''Yasa seviyesinde bir düzenlemeye yürütmenin ihtiyacı var mı? Bunun aciliyeti nedir?'' sorusuna kurum yetkilileri şu cevabı verdi:

''Şu an itibariyle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile birlikte üzerinde çalıştığımız Avrupa Birliği Yapay Zeka Tüzüğü’nü uyumlaştırma çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmanın iki boyutu var. Hızlı bir şekilde birtakım uyumlaştırmaları hayata geçirebilmek için yönetmelik seviyesinde bazı düzenlemeleri hızlıca hayata geçirelim şeklinde de bir görüş var. Bizim kurum olarak görüşümüz, bunun tabii ki yapılabilir ama bu Avrupa Birliği’nde yasa seviyesinde ele alınmış bir konu. Gecikmeden yasa seviyesinde ele alınması ve düzenlenmesi gereken konuların başında yer alıyor''