Uluova Birlik, Kültür ve Kalkınma Derneği Başkanı Toptaş: "Şu andaki en büyük sıkıntımız su sorunu"

Uluova Birlik, Kültür ve Kalkınma Derneği Başkanı Toptaş: "Şu andaki en büyük sıkıntımız su sorunu"

Haber: Serra TAYLAN

(ELAZIĞ) - Uluova Birlik Kültür ve Kalkınma Derneği Başkanı Celal Toptaş, yapımına 1977 yılında başlanan Uluova Sulama Projesi’nin bir an önce tamamlanması gerektiğini belirterek "Şu andaki en büyük sıkıntımız su sorunu. Üretimin maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı çiftçilerimizde büyük bir sıkıntı ve hayal kırıklığı var. Bunların çözümü noktasında imkanları daha elverişli olursa çiftçilerimiz daha umutlu olacaktır" dedi.

Uluova Birlik Kültür ve Kalkınma Derneği Başkanı Celal Toptaş, yapımına 1977 yılında başlanan ancak hala tamamlanamayan Uluova Sulama Projesi’ne ilişkin açıklama yaptı. DSİ Bölge Müdürlüğü ile yaptıkları görüşmelerde projenin 2028 yılında tamamen biteceği bilgisinin verildiğini kaydeden Toptaş, ekonomik kriz nedeniyle projenin 2. etabına henüz başlanmayan projenin bölgenin tarımsal kalkınması için çok önemli olduğunu ifade etti. Toptaş, şunları söyledi:

"Şu andaki en büyük sıkıntımız su sorunu. Şu andaki üretimin maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı çiftçilerimizde büyük bir sıkıntı ve hayal kırıklığı var. İnşallah bunların çözümü noktasında imkanları daha elverişli olursa çiftçilerimiz daha umutlu daha elverişli bir üretime ve daha bir kalkınmaya sebep olacaktır. Şu anda bizim gezdiğimiz noktalarda DSİ Bölge Müdürlüğümüzle görüştüğümüzde, Tarım Orman İl Müdürümüzle görüştüğümüzde bana denilen, 2028’e kadar inşallah tüm tamamen bitmesi bekleniyor. Ama bunun yanında eğer ödenekler, ekonomik faaliyetler canlanırsa, ekonomi düzelmeye giderse, ödenekler fazlalaştıkça daha erken biter diye bir beklenti içerisindeyiz. Hem DSİ hem de biz dernek olarak bu beklenti içindeyiz. Bununla birlikte önemli olan suyun gelmesi değil, suyun gelmesiyle birlikte ovamıza, Elazığ'ımıza ve ülkemize nasıl kazandıracağız, neler yapmamız lazım diye bir fikir alışverişinde bulunduğumuzda Elazığ’da zeytin üretimine başlanmasını, çam fıstığının Antep fıstığı, Siirt fıstığı gibi ürünlerden Elazığ’a kazandırabilirsek ekonomide büyük bir desteğimiz olacaktır. Orman Bölge Müdürümüz bize bu fikrin güzel olduğunu söyledi.

"Sulama projesi ekonomi düzelirse 2028'de tamamlanacak"

Bizim ovamızdaki bütün köylerde çiftçilik her geçen gün azalıyor. Merkeze taşınma olaylarında çoğalma başladı. Ülkemiz tarım ekonomisine dayanmaktadır. Tarımın verimi düştükçe, dışa bağımlı olmaya başladık. Şu anda devletimizin çiftçilerimize olan destek primlerinin yeterli mi değildir. Ama bunun yanı sıra her geçen gün fiyat yükselmesi olduğundan dolayı burada da az da olsa az da olsa kayıp oluyor. Maliyete göre kazanç az belli bir miktar kazanıyor ama hakkını alamıyor. Çiftçiler şimdi verim olsa bugün mazotu benzini 50 TL diyelim. Çiftçi kendi traktörü yoksa, komşusunun traktörünü aldığı zaman dönümüne beş liraysa 10 TL harcıyor. Zaten maliyet kaybı oradan başlıyor. Bu taraftan da verimin düşük olması nedeni ile verim olmadığı zaman orada ikinci bir zarar kısmına giriyor. Herkes tam anlamda gübrelemesini yapamıyor, sulamasını yapamıyor. Herkes artezyenlerle sulamaya çalışıyor ama bugün tabii ki hem ekonomi bazında hem maliyet bazında biraz sıkıntılar oluyor. Elektrik faturaları yüksek geliyor. Gübrenin inişli çıkışlı bir maliyeti var. Ürünlerin biçiminde, biçer geldiği zaman o dönem farklı bir maliyet yükseliyor. El ele baş başa kalıyor. O yüzden de insanlar artık üretimden yorulduklarından dolayı yapmamaya başlıyorlar. Ama zorunlu da olsa yapacaklar.

"Şu anda köyde üretim yok, insanlar Elazığ'dan alıp tüketiyor"

Maliyetlerin yükselmesinden ve yaklaşık 18 yıldır sulama olmamasından dolayı bölgemizde sorun yaşandı. Türkiye Cumhuriyeti ekonomisinde tarım ve hayvancılık çok önemli. Şu anda maalesef bunların tam tersine döndük, dışarıya bağımlı olduk. Köylerimizde büyükbaş, küçükbaş hayvan sayımız da fazla idi. Bunların alım gücü olmasa da imece usulü paylaşımlar oluyordu. Şu anda köyde oturanlar Elazığ'dan alıp da tüketmeye başladı. Çünkü maliyetlerden dolayı hayvancılık yapılamıyor. İnsanlar merkeze taşındığı için köylerimiz de boşaldı. Biz şu suların gelmesiyle devletimizin tekrar köye dönüş projesi ile köylülerimize katkı sağlayarak onlara destekleme olursa, yardımlaşma olursa tekrar ekonominin canlanacağına da inanıyoruz.''