Van Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan: "Yargı kumpaslarıyla bu halkın iradesine yeniden çökmeye çalışıyorlar"

Van Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan: "Yargı kumpaslarıyla bu halkın iradesine yeniden çökmeye çalışıyorlar"

(VAN) - Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan, "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek" suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmasına tepki gösterdi. Zeydan, "Bu halkla baş edemeyenler yargı kumpaslarıyla bu halkın iradesine yeniden çökmeye çalışıyorlar” dedi.

Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan’a "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek" suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası verilmesinin ardından Van Büyükşehir Belediyesi önünde yapılan açıklamaya, DEM Parti İl Eş başkanları Veysi Dilekçe ve Gülşen Kurt, DEM Parti Van Milletvekilleri Gülcan Sayyiğit Kaçmaz, Mahmut Dindar, Gülderen Varlı, Dem Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Kamaç, Dem Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez, ilçe belediye eş başkanları, STK temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.

DEM Parti İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi, şunları söyledi:

"Sizlerin de yakından takip ettiği gibi 8 yıldan bu yana AKP-MHP faşist iktidarı halkımızın iradesine dönük her dönem başvurduğu yöntem gasp olmuştur. Uyduruk davaları gerekçe yaparak her dönem bu halkın seçmiş olduğu iradeyi tanımamıştır. Ama halkımız da her defasında kendilerine ders verircesine, sandığa giderek iradesini koyuyor. Bunun en iyi sonucunu 31 Mart seçimlerinde Van özelinde 14 belediyenin 14'ünü de halktan yana, hakikatten yana, doğrudan yana partimizden yana tercih etmiştir. Ama AKP-MHP faşist iktidarı, daha seçinin üzerinden iki ay geçmeden Hakkari Belediyemize, sonrasında Esenyurt ve diğer birçok belediyeye kayyum atamış. Kayyum gerekçesi olarak da uyduruk davaları, rafa kaldırılmış davaları yeniden indirerek hukuksuz bir yola başvurmuştur. Biz burada bir kez daha ifade ediyoruz, bu halk hiçbir zaman iradesini bırakmadı bundan sonra da bırakmayacaktır. Bugün de yeniden Van halkının iradesini gasp etmek için bir uyduruk ceza verildi. Biz bu cezayı kabul etmiyoruz. Çünkü bu ceza hukuki bir ceza değildir. Van halkı da kabul etmeyecektir."

"Van halkının iradesini ve adaleti koruyacağız"

Abdullah Zeydan ise şöyle konuştu:

"31 Mart seçimlerinde demokratik yollarla, meşru yollarla sandıkta bu halkla baş edemeyenler, yargı tuzaklarıyla yargı kumpaslarıyla bu halkın iradesine yeniden çökmeye çalışıyorlar. 31 Mart'tan hemen bir gün önce mazbata gasbı girişinde hukuk, adalet, siyasi iktidarın emrinde bir karar vererek hem YSK'nın hem de Yargıtay'ın yok hükmünde gördüğü bir kararı vererek, Van halkının iradesini gasp etmeye çalışmışlardı. Buradan Türkiye haklarına, hukukun ne kadar siyasi iktidarın emrinde ve emelleri için kararlar verdiğini anlatmaya gerek yok. Adalet yok hukuk yok anayasa yok sadece ve sadece siyasi iktidarın isteklerini emirlerini yerine getiren bir yargıyla karşı karşıyayız.

Bizim hakkımızda açılan davaların kumpas bir dava olduğunu siyasi kararlarla talimatlarla bu davaların açıldığını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye hükümetini ağır bir şekilde mahkum ederek teyit etmiştir. Dolayısıyla bugün siyasi talimatla teşebbüsten verilen bu ceza da siyasi saiklerle verilmiştir. Bilirkişi raporları, askeri tanık beyanları bu davanın kumpas olduğunu teyit etmiştir. Buna rağmen yeniden Van halkının iradesine çökmek için buna zemin hazırlamak için siyasi iktidarın emriyle yeniden hukuksuz bir ceza verilmiştir. Bizim için önceki kararlarda olduğu gibi bu karar da yok hükmündedir. Van halkının utanmadan iradesine çökmeye çalışanlar, Van halkının 31 Mart'ta nasıl görkemli bir şekilde iradesine, hukuka, adalete sahip çıktığından ders çıkarmayanlar, sekiz yıllık kayyum döneminde bu halkın sadece ve sadece değerlerine hakaret eden, malına çöken, sadece kendi yandaşlarına Van halkının kaynaklarını peşkeş çeken bu siyasal iktidar bu kayyum bu hukuksuzluktan bu halkın iradesine darbeden utanmıyorsa biz Van halkı olarak demokrasiye, hukuka inanan milyonlar olarak gururla onurla Van halkının iradesini ve adaleti koruyacağız.

"Burada yapılan hukuksuzluk açıkça ortadadır"

Sekiz yıllık kayyum pratiğini hırsızlıklarını, yolsuzluklarını çarşaf çarşaf ilan ettik. 10 yıldır yapılmayan hizmetleri halkımızın emrine sunduk. Bütün kısıtlı imkanlarla hükümetin maddi olarak elimizi kolumuzu bağlamasına rağmen kayyum zihniyetinin 10 yılda yapamadığını biz 10 ayda yaptık. Avuçlarını ovuşturarak yeniden bu halkın iradesine çökmeye çalışanlara bir kez daha çağrı yapıyoruz. Sandıkta 1 milyon 200 bin Vanlı’nın iradesiyle baş edemeyen bu zihniyet, bu halkın iradesine çökmeye çalışan kayyum ve yandaşları buradan bir kez daha size sesleniyoruz. Siz eğer bu kadar kişinin iradesini gasp ederiz diye düşünüyorsanız, yanılırsınız. Bizler ilk günden beri söyledik, her halkın seçme ve seçilme özgürlüğü gibi Kürt, burada yaşayan Türk ve Arap halkının da seçme ve seçebilme hakkı vardır. Siz hukuku yargı kumpaslarıyla kullanarak bu halkın iradesine çökmeye çalışıyorsanız, bizler Van halkının iradesini ne pahasına olursa olsun koruyacağız.

Buradan vicdanlı, adalete ve hukuka inanan Türkiye toplumuna seslenmek istiyoruz. Burada yapılan hukuksuzluk açıkça ortadadır. Halkın iradesine, demokrasiye karşı gerçekleşen hukuk garabetinin hiçbir hukuki bir temeli yoktur. Hep söyledik bizim başımıza gelen hukuksuzluklar, adaletsizlikler ve zulüm yarın sizlerin de başına gelecektir. Onun için herkesin bu adaletsizlikler karşısında adaletin yanında olmasını bekliyoruz. Türkiye toplumu hukuka inanan 85 milyon yurttaş, biz bu zulümün karşısında el ele verirsek bu adaleti hukuku kendi siyasi emelleri için kullanan siyasal iktidarın önünü kesebiliriz. Onun için herkesi halkın iradesini sahiplenmeye demokrasiye çağırıyoruz.''

"Dünyanın hiçbir yerinde 'barış istiyoruz' demek suç değildir"

Van Büyüküşehir Belediyesi Eş Başkanı Neslihan Şedal ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir ki siyasetini halkların kanı üzerinden, halkların iradesi üzerinden yaşatmaya çalışsın. İşte AKP iktidarı Kürt halkının kanı üzerinden, Kürt halkının kazanımları üzerinden nefes almaya devam etmektedir. Kendini bu kirli politikalar üzerinden yaşatmaya devam etmektedir. Dünyanın hiçbir yerinde 'barış istiyoruz' demek suç değildir, hiçbir ahlakta ve kitapta barış istemek suç değildir. Ama AKP'nin kitabında, ahlakında, inancında savaş vardır, talan vardır, irade gasbı vardır. Uzun bir dönemdir halkların iradesini gasp ederek büyük bir hukuksuzluktan beslenen AKP bitme noktasına gelmiştir. Yıllarca Kürt halkına 'yoksunuz' dediler, bizi soykırımdan geçirdiler ancak hiçbir şey Kürt halkının iradesinin güçlenmesine engel olamadı. Bugün Kürt halkının iradesini ve kazanımlarını gasp etmek istiyorlar ancak bizler burada onlara geçit vermeyeceğiz."