Can Atalay'dan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı mesajı

(ANKARA) - Milletvekilliği düşürülen Can Atalay, "105 yıl önce nasıl 'milletin mukadderatını yine milletin azmi ve kararlılığı belirleyecektir' diye yola çıkıldıysa bugün de ülkemizin geleceğini her yaştan yurttaşın kararlı mücadelesi belirleyecektir. Demokratik ve Sosyal Cumhuriyet, 105 yıl önce başlayan yolculuğumuzun hem devamı hem de onun daha güçlü temeller üzerinde yeniden yükseltilmesi olacaktır. Nice 23 Nisan’lara" dedi.
Marmara Cezaevi’nde hükümlü Can Atalay, TBMM'nin açılışının 105'inci yıl dönümü ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla "Bugün 23 Nisan ancak demokratik ve sosyal bir Cumhuriyet'te neşe dolabilir insan" başlıklı yazılı açıklama yaptı. Atalay'ın, açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
"102 yıl önce ülkemizin en zor günlerinde 'milletin mukadderatını yine milletin azim ve kararlılığı belirleyecektir' diyenler Meclis’imizin ve Cumhuriyetimizin temellerini attılar. 105 yıl önce Meclis’i, 102 yıl önce Cumhuriyet’i kurdular.
100 yıl öncesinde ülkemizde çağdaşlaşmanın temellerini atan ve toplumsal değişim dönüşüm için önemli işler başaranları saygıyla anıyoruz Bugün Meclis’in etkisiz ve yetkisiz haline baktıkça 'Millî Mücadele'nin Meclis’le başarılmasının kıymeti daha da belirginleşiyor. 100 yıllık sürecin yarım kalan işlerini, başaramadıklarını, kusurlarını, yanlışlarını sıralamaya başlamadan önce o günlerde hedeflenenlerle günümüzde uğraşısını verdiklerimizin güçlü ortak noktalarına dikkat etmemiz gerekiyor.
Açıktır ki, Cumhuriyet’in elinin uzanmadığı, nefesinin yetmediği, hiç gündemine girmeyen çok alanlar oldu. Birçok alanda uygulamalarıyla yurttaşlar zorluklar yaşadı, bugüne uzanan olumsuz izler kaldı. Ancak ağırlıklı olarak Cumhuriyet’in kazanımları, bugün daha da iyisini başarmak adına yola çıkanlar için önemli dayanak durumundalar.
Ülkemizin bağımsızlığını gerçekleştirdiler. Ülkemizi bölgemizdeki bütün ülkelerden ayırt eden Anayasal yurttaşlığın temellerini attılar. Laik bir siyasal yapı oluşturmak için çaba gösterdiler.
Bugün bir bölümü kaybedilmiş ve önemlice bölümü de tehdit altında olsa da 105 yıl önce başlayan süreç, öncesinden devraldığı olumlu mirası da sahiplenerek toplumumuzda belirleyici izler bıraktı. Yurttaşlarımız, kazanımların değerini her geçen gün daha iyi kavrıyor, kaybettikleriyle de neleri yitirdiğini görüyor, yeniden kazanmak için çaba gösteriyor.
19 Mart’ta yurttaşlarımız, demokratik hak ve özgürlüklerine sahip çıkmaya, haksız hukuksuz gidişata boyun eğmemeye, halkımızın büyük çoğunluğunu yokluğa yoksulluğa mahkûm eden ekonomik işleyişe dur demeye kararlı olduklarını gösterdi. Farklı dertleri, farklı siyasal görüşleriyle meydanları dolduran milyonlar daha demokratik ve daha hakça bir ülke talebinde ortaklaştılar.
Milyonlarca yurttaşımızın elbirliğiyle; Meclis’i yeniden itibarlı bir kurum yapacağız. Cumhuriyetin başlattıklarını devam ettireceğiz. Eksiklerini zaaflarını tamamlayıp Cumhuriyeti bu ülkede yaşayan herkesin Demokratik ve Sosyal Cumhuriyeti’ne dönüştüreceğiz. Günümüzde tehdit altında olan anayasal haklar ve özgürlükler, laiklik, kurallı ve kurumlu bir devlet ve siyaset yapısı gibi kazanımlara sahip çıkıp, onlara yönelik tehditlere son vereceğiz.
Toplumsal ve siyasal çoğulculuk Demokratik Cumhuriyet’in temelidir. Cumhuriyetimizi her toplumsal ve siyasal hareketin özgürce örgütlenip sözünü söyleyeceği, her kimliğin çoğulculuğun bileşeni ve zenginliği olarak görüleceği bir Demokratik Cumhuriyet yapacağız. Yurttaşlık hukukunu eşit yurttaşlık hakları ile tamamlayacağız.
Cumhuriyet’in 102'nci yılında 14 yaşında bir çocuk, kolu makineye sıkışmasıyla yaşamını yitirdi. Bir daha çocuklarımız makinalara yem olarak atılmasın diye, Soma’da madenciler katledilmesin diye, Aladağ’da çocuklar yanmasın, Hendek’te patlamada işçiler ölmesin, Çorlu’da tren katliamında canlar yitirilmesin diye; çarklar sermaye için değil halkımızın özgürlüğü ve refahı için dönsün diye Cumhuriyetimizi Sosyal Cumhuriyet yapacağız. Demokratik Cumhuriyet’in güvencesi emeğiyle yaşayan halkın örgütlü gücüyle siyasete müdahalesidir. Demokratik Cumhuriyet, halkın örgütlü gücüyle bir Sosyal Cumhuriyet olma yönünde ilerletebildiği ölçüde güvencede ve kalıcı olacaktır. Hep birlikte, her rengiyle emeğiyle yaşayanların örgütlü hareketini yükselteceğiz.
105 yıl önce nasıl 'milletin mukadderatını yine milletin azmi ve kararlılığı belirleyecektir' diye yola çıkıldıysa bugün de ülkemizin geleceğini her yaştan yurttaşın kararlı mücadelesi belirleyecektir. Demokratik ve Sosyal Cumhuriyet, 105 yıl önce başlayan yolculuğumuzun hem devamı hem de onun daha güçlü temeller üzerinde yeniden yükseltilmesi olacaktır. Nice 23 Nisan’lara."