CHP Genel Başkan Yardımcısı Özçağdaş'tan iktidara atanmayan öğretmen tepkisi... "Ne diye atamıyorsunuz evlatlarımızı"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özçağdaş'tan iktidara atanmayan öğretmen tepkisi... "Ne diye atamıyorsunuz evlatlarımızı"

(BALIKESİR) - Balıkesir'de Savaştepe Öğretmen Okulunu ziyaret eden CHP Milli Eğitim'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, atanamayan öğretmenlerin yıllardır mağdur olduklarını belirterek, "Sayın bakana öğretmen okullarının kalbi olan yerlerden sesleniyorum, ne diye atamıyorsunuz evlatlarımızı. Madem atamayacaktınız, neden okuttunuz?" dedi.

Suat Özçağdaş, Balıkesir'de Savaştepe Öğretmen Okulunu ziyaret etti. Özçağdaş'a ziyaretinde, CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, Savaştepe Belediye Başkanı Ali Koyuncu, CHP Savaştepe İlçe Başkanı Ahmet Ali Atalay, eğitim camiası temsilcileri, akademisyenler ve partililer eşlik etti.

Ziyarette Özçağdaş, Savaştepe Öğretmen Okulları Mezunları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ünver Öztekin'den geçmişten günümüze yerleşkenin durumu hakkında bilgi aldı. Öğretmen okulları ve Savaştepe Köy Enstitüsü hakkında yapılan bilgilendirmenin ardından Özçağdaş, okul bahçesinde bulunan tarihi çınar ağacı altında açıklamalarda bulundu.

Özçağdaş, Türkiye'de modern eğitimin geçmişinin 200 yıldır süren bir çaba olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bu 200 yıl içerisinde ilk 100 yılı kabaca üçe bölünmüş medrese, mektep ve yabancı okullar. Bir birlikteliği olmayan, hedef ve amacı birbirinden çok farklı. Topluma, bilime ülkenin geleceğine katkısı sınırlı bir yol almış. Fakat o tartışmalar, o deneyim Cumhuriyet'in başlangıcıyla birlikte çok kısa sürede, bir çeyrek yüzyılda ülkemizi neredeyse yokluktan, kıtlıktan, açlıktan bambaşka bir seviyeye getirmiş. Ben geride kalan 177 yılda bu ülkenin evlatlarına bir harf öğretmiş olan bir nebze katkı yapmış olan tüm öğretmenlerimizi rahmetle, minnetle, saygıyla anıyorum. Başta başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu ülkenin bugün dünyanın saygın ülkelerinden biri olmasına katkı yapan bu öğretmenlerimizin hepsine şükranlarımı sunuyorum. Öğretmenlik toplumun en saygın mesleklerinden biriydi. Cumhuriyet kurulduğunda Meclis'te 30 öğretmen olduğunu dikkatinize sunmak isterim. Cumhuriyetin efsane Milli Eğitim Bakanları Mustafa Necati'nin, Vasıf Çınar'ın, Hasan Ali Yücel'in eğitim kökenli olduklarını öğretmen olduklarını hatırlatmak isterim. Ülkenin varlık ve yokluk savaşı verdiği bir dönemde Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Hamdullah Suphi Tanrıöver ve arkadaşlarının Ankara'da 15 Temmuz 1921'de muallimler ve muallimeler bir diğer adıyla Maarif Kongresi'ni toplamayı öne almış olduklarını hatırlatmak isterim. Bu kongrenin açılışında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kongreye gelen muallimlere ve öğretmenlere saygın bir seslenişi olduğunu hatırlatmak isterim."


"Yıkmayı marifet sayan bir Milli Eğitim Bakanlığı var"

Öğretmenlerin, bir toplumun geleceğinde en kilit devlet görevliler, toplum unsurları olduklarını vurgulayan Suat Özçağdaş, şunları kaydetti:

"Biraz önce Ali Bey '1 Eylül'de tahsisat geldi, 4 Eylül'de başladık. 7 Eylül'de genel müdür geldi' dedi. Dört ayda da binaları yapmışlar. Ben size acı bir şey söyleyeyim. Dört ayda binaları yapmışlar. İki senede o yıktıkları binaların molozlarını toplayamamışlar. Sanki bir düşman ordusu gibi. Cumhuriyet'in bu değerlerinin olduğu binaları kaşla göz arasında yıkmayı marifet sayan bir Milli Eğitim Bakanlığı var. Eğitime böyle bakınca bir rövanş gibi algılayınca Cumhuriyet'in değerlerine saldırmak ön planda olunca sonuçları da böyle oluyor. Burası köy enstitülerinin cuma günleri öğretmenlerini ve idarecilerini açıkça eleştirebildikleri, tartıştıkları bir ortam. Sizden önce arkamdaki çınar ağacıyla konuştum. 528 yaşında. Ağaç bana 'bu ülkenin büyük evlatlarını gördüm. Mustafa Kemal'i gördüm. İsmet Paşa'yı gördüm. Hasan Ali'yi, İsmail Hakkı'yı Saffet'i gördüm. Vasıf'ı gördüm. Mustafa Necati'yi gördüm' dedi. 'Başka ne gördün' dedim. 'Evladım, Yusuf'a seslen. Evladım Yusuf, ben çok bakanlar gördüm. O bakanların içinde hayırla anılanları gördüm. Hayırla anılmayanları gördüm. Sen onlar olma. Evladım Yusuf, bu binaları böyle talan etme. Bu binaları yıkma. Bu tarihi koru. Ben 528 yıldır buradayım, ne bakanlar, ne müsteşarlar gördüm. Sen de gelir geçersin. Ama arkanda hayırlı bir eser bırak' dedi. Ben de yaşına hürmeten dedim ki; 'ben bunları söylerim. Ama dedim öğretmenlerin durumu pek iyi değil. Öğretmenler ücretli, sözleşmeli, kadrolu, uzman öğretmen, başöğretmen şimdi diplomasının sayılmamasıyla aday öğretmen gruplara bölünmüşler, bölünüyorlar. Okullara yeterli ödenek gönderilmiyor. Memlekette biraz ekonomik buhran var. Her ne kadar Cumhurbaşkanımız bir iktisat profesörü olsa da öğretmenlerin su ısıtıcılarından tasarruf ediliyor' dedim. 'Yapmayın' dedi."

"Öğretmen okulları Türkiye'nin yüz akıdır"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özçağdaş, öğretmen okullarının Türkiye'nin yüz akı olduğunu, buradan yetişmiş çok kıymetli öğretmenler bulunduğunu anlattı. Özçağdaş, şu anda Türkiye'de öğretmenlerin gerek saygınlıkları gerek itibarları gerek can güvenlikleri gerekse ekonomik gelirleri açısından Cumhuriyet tarihinin en kötü durumunda olduklarını söyleyen Özçağdaş, "1.2 milyon Cumhuriyet öğretmeni maalesef Cumhuriyetin ilkelerini, Milli Eğitim Temel Kanunu, anayasayı mevcut Milli Eğitim Bakanlığına rağmen uygulamaya çalışıyor. Öğrencilerine bir aydınlık ışığı olmaya çalışıyor" dedi.

Ülkede yıllardır, Milli Eğitim Akademisi'nin tartışıldığını belirten Suat Özçağdaş, "1992'de kuruldu. 2005'te yine Sayın Yusuf Tekin gibi Adalet ve Kalkınma Partili bakan tarafından canlandırıldı. Oraya bir yönetici atandı. Üç sene durdu. Sonra bu Akademi'ye, Hasanoğlan'da büyük bir bina yapıldı. Bir yıl sonra yine başka bir Adalet ve Kalkınma Partili bakan geldi. 2011'de kapattı. Binayı da polis akademisine devretti. Bu adaletsiz ve kararsız arkadaşlar üç yıl sonra Milli Eğitim Akademisi'ni 19'uncu şurada yeniden açmaya karar verdiler" diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özçağdaş, iktidarın, bu ülkenin evlatları, atanmamış öğretmenleri, "Bize oy verin. Mülakatı kaldırıyoruz" diyerek kandırdığını ifade etti. Milli Eğitim Bakanlığı'nın hatasını görmemek için bunda ısrar ettiğini söyleyen Özçağdaş, şunları kaydetti:

"Ben buradan sayın bakana öğretmen okullarının kalbi olan yerlerden sesleniyorum. Gel, hatadan dön Yusuf Tekin. 23 bin 670 emekli öğretmen varken 'emekli öğretmen kadar öğretmen alacağız' dediniz. 20 bin aldığınıza Göre emekli öğretmen kadar öğretmen almamışsınız demektir. İki yıldan fazla bir süre öğretmen almayı başaramadınız. Demek ki bu 23 bin 670 öğretmen ki sayıları arttı. Tabii ki bu rakam 35 binleri geçti. 600 binin üzerinde öğrencinin öğretmeni emekli olmuştu. Yıllardır bu çocukları da mağdur ediyorsunuz. Yapmayın. Bunu yapmayın. 68 binken atanmayan öğretmen sayısı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep'ten Bülent Ecevit'e sesleniyordu. 'Ne diye atamıyorsun evlatlarımı' diye. Ben de soruyorum şimdi. Ne diye atamıyorsunuz evlatlarımızı. Madem atamayacaktınız, neden okuttunuz? Neden eğitim fakülteleriyle işbirliği yapmadınız? Buradan kamuoyunun bir konuda dikkatini çekmek istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK'ün göndermiş olduğu planlamayla ilgili yazıya dört yıl cevap vermedi. Bu ülkenin Milli Eğitim Bakanlığı YÖK'e dört yıl cevap vermedi. 'Verdik' desinler. 'Cumhuriyet Halk Partisi doğruları söylemiyor' desinler. Hepimiz biliyoruz ki YÖK'ü de iktidar partisi yönetiyor. Bakanlığı da iktidar partisi yönetiyor ve birbirleriyle konuşmayı beceremeyen bir liyakatsizlik, bir yeteneksizlik, bir iş bilmezlik hali var."

"Öğretmenlerin de öğrencilerin de hepsinin sözcüsü olmaya devam edeceğiz"

Öğretmenlerin yoksulluk sınırının altında maaşlara mahkum edildiğini, mülakat mağduru öğretmenler yaratıldığını, yeterince engelli öğretmen kadrosu verilmediğini, afet bölegesinde yaşayan öğretmenlerin sorunlarının görmezden gelindiğini anlatan Özçağdaş, "Bu ülkenin öğretmenleri size rağmen devam edecekler. Arkamdaki çınar şahidim olsun ki burada görmüş olduğunuz öğretmenler ve gençlerle ve Türkiye'nin dört bir yanındaki Cumhuriyet sevdalılarıyla beraber bu Cumhuriyet düşmanı rejim ülkenin başından gidene kadar öğretmenlerin de öğrencilerin de hepsinin sözcüsü olmaya devam edeceğiz. Son Cumhuriyetçi, son kuvvacı kalana kadar bu topraklar baş öğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hedefleri ve ilkeleri doğrultusunda yoluna edecek" şeklinde konuştu.

Açıklamanın ardından Özçağdaş'a Savaştepe Öğretmen Okulları Mezunları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ünver Öztekin, öğretmen okullarını anlatan bir tabak hediye etti. Özçağdaş, okul ziyaretinde Köy Enstütüleri’nde öğretmenlik yapmış olan Mustafa Öztekin’le de görüştü.