Depremde Adıyaman'da yıkılan Hasoğlu Apartmanı davasında kamu görevlileri ilk kez hakim karşısına çıktı

HABER: Mehmet OFLAZ
(ANKARA) - Adıyaman'da 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremlerde yıkılan Hasoğlu Apartmanı'nda 25 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin davada, 8 kamu görevlisi savunma yaptı. Adıyaman Belediyesi görevlisi sanık yapı kontrol müdürleri, suçlamaları reddetti, binanın inşası sırasında tüm yetki ve sorumluluğun yapı denetim firmasına ait olduğunu savundu. Mahkeme heyeti, müşteki avukatlarının, "binanın yıkılmasında sorumluluğu bulunan dönemin belediye başkan yardımcısının tespit edilmesi" talebini reddetti.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 25 kişinin hayatını kaybettiği, 3 kişinin yaralı kurtulduğu Adıyaman'ın Merkez ilçesinde bulunan Hasoğlu Apartmanı davasına devam edildi.
Müteahhitler Mahmut Nedim Evli ve Mahmut Portakal, müteahhit ve statik proje müellifi Ünal Gökbulut, şantiye şefi Adem Turan, yapı denetim şirket yetkilisi ve statik proje-uygulama denetçisi Serdar Selçuk, yapı denetim şirket yetkilisi Yusuf Kızılet, uygulama denetçisi Mehmet Öztürk, kontrol elemanı Yusuf Kılınç hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan açılan dava ile süreç içerisinde haklarında başka bir dava açılan 8 kamu görevlesinin dosyası birleştirildi.
Binanın inşası sırasında görev yapan Adıyaman Belediyesi yapı kontrol müdürleri Bekir Bilgin ve Ferhat Bülent Özer, yapı kontrol şefi İrfan Günay Çelik, mimar Hümeyra Taş, jeoloji mühendisi Fahri Yılancı, inşaat mühendisi Mehmet Fatih Boybey, inşaat teknikerleri Mahmut Sağlam ve Tulgay Sarıkaya'nın birleştirilen dosyada savunmaları alındı.
ANKA Haber Ajansı, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen hafta görülen Hasoğlu Apartmanı davasının üçüncü duruşma tutanağına ulaştı. Duruşmaya, tutuksuz 8 kamu görevlisi, depremde hayatını kaybedenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı.
"Binanın inşası esnasında bütün yetki ve sorumluluk yapı denetim firmasına aittir"
Sanık yapı kontrol müdürü Bekir Bilgin, savunmasında, 2011’de Adıyaman Belediyesi Fen İşleri'nde memur olarak göreve başladığını, 2020 şubat ayında ise yapı kontrol müdürü olduğunu belirterek, "İddianameye konu bina, göreve başladığımda tamamlanmıştı. 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu’na göre binanın inşası esnasında bütün yetki ve sorumluluk yapı denetim firmasına aittir. Yapı denetim firmasının herhangi bir aksaklık durumunda durumu bizlere üç iş günü içerisinde bildirme yükümlülüğü vardır. Yapı denetim firması binanın fen ve sanat kurallarına uygun olarak ve proje ile uyumlu olduğuna dair teknik raporu verdiğinde yapı kullanma izin belgesini düzenleyerek verdik" diye konuştu.
"Görev tanımımda araziye çıkmak ya da yerinde tespit yapmak yok"
Sanık yapı kontrol müdürü Ferhat Bülent Özer savunmasında, 2005 yılından bu yana Adıyaman Belediyesi'nde inşaat mühendisi olarak görev yaptığını, Eylül 2015 – Haziran 2019 arasında vekaleten yapı kontrol müdürlüğü yürüttüğünü söyledi. Özer, "Görev tanımımda araziye çıkmak ya da yerinde tespit yapmak yok. Biz sadece evrak işlemlerini yürütürüz. Söz konusu bina 2018’de belediyeden ruhsat aldı. İnşaat, yapı denetim firması sorumluluğunda yürütüldü. Firma inşaata başlamadan önce başvuru yapar, ekip projeleri inceler, ardından ruhsat verirdik" dedi.
"Belediye başkan yardımcısının bu işlemlerle bir ilgisi yoktur"
Savunma yapan sanık yapı kontrol şefi İrfan Günay Çelik de 1994’ten beri Adıyaman Belediyesi’nde inşaat mühendisi olarak görev yaptığını ve halen görevde olduğunu belirtti. Zaman zaman imar müdürlüğü görevinde bulunduğunu ifade eden Çelik, şu savunmayı yaptı:
"Yıkıma konu bina ile ilgili müdür olduğum dönemde herhangi bir şikayet gelmedi, saha taramalarında da bana bildirim yapılmadı. Yapı kullanma evrakında imzam var. Bu imzadan önce saha ekibimiz gözlemsel kontrolleri yapar, sorun olmaması halinde imza süreci başlar. Ben de gerekli kontrolleri yaptıktan sonra evrakı imzaladım. Benden sonra birim amiri evraka imza atmıştır. Belediye başkan yardımcısının bu işlemlerle bir ilgisi yoktur. Bu nedenle binanın yıkımında kusurum olduğunu düşünmüyorum."
"İnşaat sürecinde saha denetimi yapmadım"
Sanık mimar Hümeyra Taş, savunmasında Aralık 2016 – 2021 yılları arasında Adıyaman Belediyesi Yapı Denetim Kontrol Müdürlüğü’nde görev yaptığını belirterek, "İddianameye konu binanın mimari projesini, imar kanunu ve yönetmeliğe uygunluk açısından inceledim. Evrakta hata ya da eksiklik varsa düzeltilmesini istedim. Ancak inşaat sürecinde saha denetimi yapmadım. Bu dönemde tüm sorumluluk yapı denetim firmasına aitti. Bu nedenle üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" diye konuştu.
"Bir kusurum yok"
Sanık jeoloji mühendisi Fahri Yılancı da savunmasında, 2008-2022 yılları arasında Adıyaman Belediyesi'nin çeşitli birimlerinde görev yaptığını, şu anda Yapı Kontrol biriminde çalıştığını söyledi. Binanın yıkılmasında herhangi bir kusurunun olmadığını öne süren Yılancı, "Yapı ruhsatı başvuruları öncelikle belediyedeki ilgili mühendislerce teknik açıdan incelenir. Evraklarda eksiklik ya da teknik bir sorun bulunmazsa belgeler bana iletilir. Ben de yalnızca ruhsat için gerekli evrakların tam olup olmadığını kontrol ederim. Fenni denetimler benden önce yapılır, sorun varsa evrak zaten önüme gelmez. Bu nedenle binanın yıkılmasında bir kusurum olduğunu düşünmüyorum" dedi.
"Deprem yönetmeliğine uygunluk açısından bir yazılım kullanarak..."
Sanık inşaat mühendisi Mehmet Fatih Boybey, 2014 yılından itibaren Adıyaman Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü'nde görev yaptığını belirterek, "İddianameye konu yapının statik projesi, yapı denetim firması tarafından denetlendi. Kurumumuza yapılan ruhsat başvurusu sonrası sadece statik projeyi inceledim. Deprem yönetmeliğine uygunluk açısından bir yazılım kullanarak yaptığım kontrolde hata bulunmadığı için projeye onay verdim. Program hata verseydi onay vermezdim, manuel müdahale de mümkün değil. Bu nedenle üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" savunmasını yaptı.
İnşaat teknikerleri Tulgay Sarıkaya ve Mahmut Sağlam da üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmediklerini belirtti.
Bir sonraki duruşma 23 Eylül'de görülecek
Cumhuriyet savcısı, eksik hususların giderilmesini talep etti. Müşteki avukatı Uygar Ekinci, binanın yıkılmasında sorumluluğu bulunan dönemin belediye başkan yardımcısının tespit edilmesi için müzekkere yazılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, 8 kamu görevlisinin duruşmalardan vareste tutulmasına ve bilirkişi raporunun dönüşünün beklenmesine karar verdi. Müşteki avukatının talebini reddeden heyet, bir sonraki duruşmanın 23 Eylül’de yapılmasına karar verdi.