Eğitim Bir-Sen Yozgat Şube Başkanı Can: "Üniversite idari personeline, üniversiteler arası merkezi yer değişikliği imkanı tanınmalıdır"

Haber: Seyfi ÇELİKKAYA
(YOZGAT)- Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen) Yozgat 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Can, üniversitelerde görev yapan akademik ve idari personelin mağduriyet yaşadığını belirterek, ''Sorunlar çözülene kadar mücadele etmeye, taleplerimiz gerçekleşene kadar dile getirmeye devam edeceğiz'' dedi.
Yozgat Bozok Üniversitesi Erdoğan Akdağ Kampüsü Merkezi Yemekhane önünde bir araya gelen Eğitim Bir-Sen üyeleri, üniversitelerde görev yapan akademik ve idari personelin yaşadıkları sorunları gündeme taşımak amacıyla basın toplantısı düzenledi. Eğitim Bir-Sen Yozgat 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Can, şunları söyledi:
''657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak istihdam edilen üniversite idari personeli, kadro ve pozisyon unvanları itibarıyla her üniversitede aynı yeterliliğe sahip olup aynı işi yapmaktadır. Ancak bakanlık ve taşra teşkilatı bulunan diğer merkezi kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan idari personel gibi iller veya kurumlar arası merkezi yer değişikliği hakkına sahip değildir. Üniversite idari personelinin başka bir üniversiteye geçişi, kadrosunun bulunduğu üniversitenin muvafakatine bağlıdır. Ancak muvafakatin verilmemesi uzun dava süreçlerine yol açmakta; çoğu durumda yer değişikliği talep edilen üniversitenin personel ihtiyacı kalmadığından, lehe sonuçlanan muvafakat davaları dahi fiili bir sonuç doğurmamaktadır.
"Öğretim elemanları, mesleki itibar açısından da büyük kayıplar yaşamaktadır"
Eğitim-Bir-Sen’in gayretleri sonucunda, Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Kolu 6. ve 7. Dönem Kamu Görevlileri Toplu Sözleşmesinde idari personelin yükseköğretim kurumları arasında yer değişikliği konusunda taraflarca çalışma yapılması kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda YÖK ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde çalışmalar yürütülmüş olsa da henüz işleyen bir sistem oluşturulamamıştır. Üniversite idari personelinin üniversiteler arası yer değişikliği işlemleri, toplu sözleşme hükmüne dayanarak YÖK Başkanlığı nezdimde düzenlenmelidir. Bu düzenleme, üniversiteler arası merkezi yer değişikliğine imkân tanıyacak şekilde merkezi ve fiili bir çerçeveye oturtulmalıdır. Öğretim elemanları, ‘eşit işe eşit ücret’ uygulaması olarak bilinen 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname düzenlemesinde en fazla ihmal edilen kesimlerden biri olmuş; diğer meslek gruplarıyla orantılı bir ücret artışı alamayan nadir meslek gruplarından biri olarak kalmıştır. Bu durum, üniversite camiasında ve kamuoyunda kamu yönetimine ve adalet ilkesine olan güveni ciddi ölçüde zedelemektedir. Son yıllardaki enflasyonist ortamda mali haklarında reel bir artış yaşamayan, aksine gelir kaybına uğrayan öğretim elemanları, mesleki itibar açısından da büyük kayıplar yaşamaktadır. Akademik personelin maaşları, hem kendi içinde hem de diğer meslek gruplarıyla kıyaslandığında mağduriyet yaratan bir düzeydedir.
Üniversite daire başkanlarına da makam tazminatı hakkı tanınmalıdır. Daire başkanı kadro unvanına sahip kamu personeli, görev yaptığı kuruma bağlı olarak farklı ücretler almaktadır. Bu durum, Anayasa’nın 10. ve 55. maddelerine aykırıdır. Aynı işi yapan çalışanların farklı ücret alması, motivasyonlarını ve verimliliklerini olumsuz etkileyerek Anayasa’nın 49. maddesinde öngörülen çalışma barışını bozmakta, ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23. maddesindeki ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesine de aykırılık teşkil etmektedir. Üniversite daire başkanları, harcama sorumlusu olarak hukuki ve mali yükümlülük altındadır. Ancak özlük hakları, görev, yetki ve sorumluluklarıyla orantılı değildir. Bu nedenle, merkezî idare daire başkanlarına sağlanan makam tazminatı hakkı, üniversite daire başkanlarına da tanınmalıdır.
Araştırma görevlilerinin, en fazla dördüncü dereceye kadar yükselebilmeleri nedeniyle yeşil pasaport alma hakkına sahip olmadıklarını aktaran Can, "Araştırma görevlilerine yeşil pasaport hakkı tanınmalıdır. Araştırma görevlileri, en fazla dördüncü dereceye kadar yükselebildikleri için yeşil pasaport alma hakkına sahip değildir. Bu durum, araştırma görevlilerinin yurt dışındaki araştırma, çalışma, uluslararası çalıştay, sempozyum ve benzeri bilimsel toplantılara katılımını zorlaştırmaktadır. Yeşil pasaporttan yararlanamamaları, bilimsel çalışmalarını olumsuz etkileyerek uluslararası akademik faaliyetlerini sekteye uğratmaktadır. Bu nedenle, araştırma görevlilerine yeşil pasaport hakkı tanınmalıdır. 3600 ek gösterge vaadi yerine getirilmelidir. 3600 ek gösterge düzenlemesi, yıllardır kamu çalışanlarına verilen bir söz olup, milyonlarca memurun maaşını ve emeklilik haklarını doğrudan etkilemektedir'' diye konuştu.