Eğitim İş, Tekirdağ'dan Ankara'ya "Cumhuriyet ve Emek Yürüyüşü" başlattı... Kadem Özbay: "Bu düzeni değiştirmeye kararlıyız"

(ANKARA) - Eğitim İş Sendikası, Tekirdağ'dan Ankara'ya "Cumhuriyet ve Emek Yürüyüşü" başlattı. Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, "Eğitimde ve ülkede eşitlik istiyoruz, insanca yaşam istiyoruz. AKP iktidarı boyunca emeğin değeri ayaklar altına alındı, taşeron sistemle güvencesizlik dayatıldı, sendikal haklar yok sayıldı. Ama unutmasınlar ki biz buradayız, biz bir aradayız ve bu düzeni değiştirmeye kararlıyız" dedi.
Eğitim İş, Tekirdağ'dan Cumhuriyet'in kurucu değerlerine, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılıklarını vurgulamak amacıyla "Cumhuriyet ve Emek Yürüyüşü" başlattı. Eğitim-İş üyeleri yürüyüş güzergahında Çanakkale, Bursa, Eskişehir ve Polatlı'da etkinlikler düzenleyecek. Yürüyüşün 1 Mart'ta Ankara Tandoğan Meydanı'nda gerçekleştirilecek "Cumhuriyet ve Emek Mitingi" ile sona ermesi planlanıyor.
Eğitim-İş tarafından Cumhuriyet ve Emek Yürüyüşü'nün başlatılması dolayısıyla Tekirdağ Sahil Atatürk Anıtı önünde basın açıklaması yapıldı. CHP Tekirdağ milletvekilleri Nurten Yontar ve İlhami Özcan Aygun, CHP Tekirdağ İl Başkanlığı, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve 29 Ekim Kadınları Derneği temsilcileri ile çok sayıda vatandaş da açıklamaya destek verdi.
"Cumhuriyet öğretmenleri asla boyun eğmez"
Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"Bugün burada, büyük bir iradeyle aklın ve bilimin yolunda yürüyen Cumhuriyet’in evlatları olarak toplandık. Yolumuz, Atatürk’ün aydınlanma meşalesini yaktığı, harf devrimini ulusuna anlattığı Tekirdağ’dan başlıyor. Bu topraklar, bir devrimin izlerini taşır; bugün de bizler, o izlerin silinmesine asla izin vermeyeceğimizi haykırmak için buradayız.
'Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir' diyen Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkenin geleceğini aklın ve bilimin ışığında inşa etti. Harf devrimi, işte bu büyük hedefin en önemli adımlarından biriydi. Cehaletin zincirlerini kırmak, halkı karanlıktan aydınlığa çıkarmak için atılmış dev bir adımdı. Bugün buradan bir kez daha ilan ediyoruz: Laik ve bilimsel eğitim vazgeçilmezimizdir.
Ancak, tam da bu yüzden buradayız. Çünkü bugün Türkiye’de, Cumhuriyet’in en büyük kazanımlarına sistematik bir saldırı düzenleniyor. AKP iktidarı, eğitim sistemini bilimsellikten uzaklaştırarak, gerici müfredatlarla yeni nesilleri karanlığa mahkum etmeye çalışıyor. Eğitimi bir ticaret haline getiren, çocuklarımızı cemaatlerin kucağına atmak isteyen bu düzene karşı susmayacağız. Öğrencileri tarikat yurtlarında gericilerin, MESEM’lerde sermayenin kucağında kaderlerine terk edenler, halkı açlık sınırında yaşamak zorunda bırakanlar bilsin ki, Cumhuriyet öğretmenleri asla boyun eğmez.
"Bu düzeni değiştirmeye kararlıyız"
Emeğin hakkını savunanlar da burada. İşçiler, emekçiler, öğretmenler, sağlıkçılar, gençler, kadınlar, hep birlikte haykırıyoruz, eğitimde ve ülkede eşitlik istiyoruz, insanca yaşam istiyoruz. AKP iktidarı boyunca emeğin değeri ayaklar altına alındı, taşeron sistemle güvencesizlik dayatıldı, sendikal haklar yok sayıldı. Ama unutmasınlar ki biz buradayız, biz bir aradayız ve bu düzeni değiştirmeye kararlıyız.
'Efendiler, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz' diyen Atatürk’ün sözleri bugün de yolumuzu aydınlatıyor. Laik eğitime ve emeğe sahip çıkmak, bu Cumhuriyet’in evlatları olarak en büyük sorumluluğumuzdur. Tekirdağ’dan başlattığımız bu yürüyüş, yalnızca bir adım değil, bir direniştir. Bütün yurttaşlarımızı, aklın ve bilimin yolunda birleşmeye, Cumhuriyet’in aydınlanma mirasına sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Buradan yürüyeceğiz. Sokaklar aşınmayacak biliyoruz. Ama aşınacak yüzleri kaldıysa, Cumhuriyet değerlerini, laik ve bilimsel eğitimi aşındırmaya çalışanların, emeği sömürenlerin, halkı açlığa ve sefalete mahkum edenlerin, eğitimi gericileştirenlerin, eğitimi bir ticaret aracı sayanların, halkı cahil bırakarak ülkeyi sömürmek isteyenlerin suratları aşınacak. En gür sesimizle bağıracağız. İşitmezlerse, bizi işiten halkımız, onlara işittirmesini bilecek.
"Laik ve bilimsel eğitimin yok edilmesine karşı direnmeye devam edeceğiz"
AKP’nin emekçileri yoksulluğa iten, halkın alım gücünü yok eden, eğitimde eşitsizliği derinleştiren politikalarına karşı susmayacağız. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, iş güvencesizliğine, düşük ücretlere, diplomalı işsizliğe, liyakatsizliğe, sendikasızlaştırmaya ve okullarda tarikat-cemaat yapılanmalarına karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Eğitimde yaşanan eşitsizliklere, öğretmenlerin haklarının gasp edilmesine ve laik, bilimsel eğitimin yok edilmesine karşı direnmeye devam edeceğiz.
Cumhuriyetimiz ve Atatürk devrimleri, bizim en büyük rehberimizdir. Onun izinde her türlü gericiliğe, eşitsizliğe ve emeğin sömürüsüne karşı omuz omuza mücadele etmek, boynumuzun borcudur. Cumhuriyet değerlerinden asla vazgeçmeyecek, çocuklarımız ve emekçilerimiz için daha aydınlık bir Türkiye mücadelesini sürdüreceğiz. Eğitimde laiklik, eşitlik, bilimsellik ve emeğin onurunu savunan herkesi bu onurlu yürüyüşe davet ediyoruz. Gelin, sesimize ses, gücümüze güç katın. Cumhuriyet için, Atatürk devrimleri için, emekçilerin hakkı için, laik eğitim için, aydınlık bir gelecek için birlikte yürüyelim. Bu mücadele hepimizin."
Kadem Özbay'ın açıklamasının ardından, kortej sloganlar eşliğinde Şarköy'e yürüyüşe geçti.