Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması için yürümek isteyen gençlere polis engeli!

Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)- Bir grup genç Samsun’un Atakum ilçesi Cumhuriyet mahallesinde toplanarak Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması için yürüyüş yapmak istedi. Polis gençlerin yapmak istediği yürüyüşe izin vermeyince toplanan gençler basın açıklaması yaptı. Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması için toplanan Samsunlu gençler adına Diyar Dağ, yaptığı konuşmada şunları ifade etti.
"Bizi sindirmeye yıldırmaya çalışıyorlar!"
Atakum’dan Silivri zindanlarına selam olsun. Ekrem İmamoğlu’na selam olsun. Defalarca yürüyüş düzenledik, defalarca anayasal hakkımızı kullandık. Anayasanın 34. maddesi gayet açık. Şu anda hukuksuzluk yapan bizler değiliz. Şu anda gençlerin anayasal hakkı ellerinden alınıyor. Yürüyüşe müsaade etmemek hukuksuzdur. Biz mücadeleyi hayatının her alanında sürdüren gençler olarak slogan atamayacaksak yürüyemeyeceksek fikrimizi bağıra bağıra söyleyemeyeceksek o zaman hukuksuzluk yapan bizler değil hukuksuzluk yapan iktidardır. Mücadele her zaman buradaki arkadaşlarımın hiçbiri buraya siyasi bir parti için, siyasi bir inisiyatif için, sivil bir toplum için, hareket için gelmedi. Bağımsız öğrenciler olarak, bağımsız gençler olarak, hemşeriler olarak burada toplanıp, burada mücadeleyi büyütmek amacından başka hiçbir amacımız olmamasına rağmen burada yürüyüş yapma hakkımız elimizden alınıyor. Bizi sindirmeye, yıldırmaya çalışıyorlar. Bizler sivil öğrenciler olarak toplanırken, sosyal medyadan birbirimizi tanıyıp, birbirimizle buraya birleşip mücadeleyi büyütmeye çalışırken, Eğer iktidar bugün Filistin için yürüyüş düzenlediğinde hiçbir müdahale, hiçbir müdahale olmuyorsa ama Cumhuriyet Halk Partili üyeler ya da başka sivil inisiyatifler, diğer siyasi partiler Filistin için yürümeye karar verdiği zaman müdahale oluyorsa, orantısız güç kullanılıyorsa burada anayasa taraflı olarak icra ediliyor demektir.
"Buradan İstanbul'daki kardeşlerimize, mücadele arkadaşlarımıza selam olsun"
Buradan İstanbul'daki kardeşlerimize, mücadele arkadaşlarımıza selam olsun. Burada eğer bir hak bir taraf bir tarafın temsili yetiyle ortaya çıkıyorsa burada bir problem var demektir. Biz tam bağımsız hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasında 34. maddeyle beraber istediğimiz şekilde istediğimiz zaman fikrimizi bağımsız bir şekilde hiç kimseye zarar vermeden hiçbir kimsenin özgürlük anayasal hakkın sınırlarını çizgilerini aşmadan hakkımızla beraber hukukumuzla beraber adaletli bir şekilde yürümek istedik. Ankara'dan beş yüz kilometre uzakta toplandık ama görüyoruz ki saray bir şeylerden korkuyor. Saray gençlerin iradesinden korkuyor. Bugün kimden korktuğunu anlamadığımız şekilde saray Türk bayrağından mı korkuyor? Filistinli savunan gençlerden mi korkuyor? Hakkını hukukunu arayan gençlerden mi korkuyor? Silahsız, sivil bir şekilde birbirini tanıyan gençlerin topluluğundan mı korkuyor?
"Sokaklar korkulacak, çekinilecek yerler değil"
Sloganlardan mı korkuyor? Türkiye Cumhuriyeti'ni her zaman tam bağımsız bir hukuk devleti layık bir hukuk devleti olarak kalmasından mı korkuyor? Sokakta bağıramayacaksak sandık getirin sandığa oy verelim. Sandığa oyumuzu atalım. İstanbul'da Beylikdüzü Belediye Başkanlığı'nı beş sene İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını beş sene halkın isteği ve desteğiyle yoğun desteğiyle beraber tekrardan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmuş Ekrem İmamoğlu'na Eğer bugün Silivri zindanlarındaysa o zaman verdiğimiz oy da geçerli değil demektir. Verdiğimiz oy da anlamsız demektir. Verdiğimiz oyun anlamsız olduğunu görünce hep beraber sokaklara dökülmemiz de haktır. Sokaklar korkulacak, çekinilecek yerler değildir. Sokaklar devlete kafa tutulan yerler değildir. Sokaklar hakkın, hukukun bağırıldığı özgürlüğün, adaletin istendiği yerlerdir.Mücadeleyi her geçen gün büyüteceğiz. Mücadeleyi kuvvetlendireceğiz. Daha çok arkadaşımıza, daha çok hemşerimizle birlikte beraber güçlenerek mücadeleyi büyüteceğiz."