Trabzon Eğitim-Sen Şube Başkanı Muhammet İkinci: Eğitim büyük ölçüde özelleştirildi

Trabzon Eğitim-Sen Şube Başkanı Muhammet İkinci: Eğitim büyük ölçüde özelleştirildi

Haber: Esra Nur Pervan

(TRABZON) - Trabzon Eğitim-Sen Şube Başkanı Muhammet İkinci, "Sürekli değişen ve eğitimde esas kılınan sınav sistemleri temel amaç haline getirildi. Eşit, nitelikli, bilimsel, parasız, laik eğitim hak olmaktan çıkarıldı. Eğitim büyük ölçüde özelleştirildi" dedi.

Trabzon Eğitim-Sen Şubesi, "Çocuklarımızın düşleri, gençlerimizin geleceği için aklın ve bilimin ışığında halk iradesi için" yürüyüş düzenledi. Kahramanmaraş Caddesi’nden başlayan yürüyüş Atatürk Alanı’nda son buldu. Yapılan yürüyüşe CHP İl Başkanı Mustafa Bak ve çok sayıda vatandaş katıldı.Yürüyüş sonrası açıklama yapan Başkan İkinci şunları kaydetti:

"742 çocuğumuz iş cinayetlerinde yaşamını kaybetti"

"Yıllardır sermayeye teşvik üstüne teşvikler, vergi muafiyetleri, kurtarma paketleri çıkarılıyor. Ama 2025’in Türkiye’sinde her 3 öğrenciden 1’i okula gitmeden önce hiç kahvaltı yapamıyor. Her 5 öğrenciden biri haftada en az bir gün yatağa aç giriyor. Her 100 çocuktan 87’si yeteri kadar et, tavuk veya balık gibi protein kaynaklarını, her 100 çocuktan 42’si yeteri kadar peynir ve yoğurt tüketemiyor. Ülkemiz çocuk işçiliğinin hükümet marifetiyle teşvik edilip desteklendiği, çocuk emeğinin ucuz işgücü olarak sömürüldüğü bir ülke haline getirildi. Son 11 yılda okulda olup eğitim alması ve oyun oynaması gereken tam 742 çocuğumuz iş cinayetlerinde yaşamını kaybetti.

"Okullarımız nitelikli-niteliksiz-proje okul adı altında tasnif edildi"

Türkiye 'Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller' yetiştirme idealinden kindar ve dindar nesil yaratma yolunda tüm devlet olanaklarının kullanıldığı; çocuklarımızın tarikat ve cemaatlere ait vakıf yurt ve okullarında istismar edildiği ve yanarak can verdiği, bizzat MEB tarafından tarikat ve cemaatlerin STK olarak görüldüğü, aklın ve biliminin dışlandığı çağdışı bir anlayışın hâkim olduğu bir ülke haline getirildi. Okullarımız nitelikli-niteliksiz-proje okul adı altında tasnif edildi. Sürekli değişen ve eğitimde esas kılınan sınav sistemleri temel amaç haline getirildi. Eşit, nitelikli, bilimsel, parasız, laik eğitim hak olmaktan çıkarıldı. Eğitim büyük ölçüde özelleştirildi. Üniversiteler bilimsel bilgi üreten eğitim kurumları olma kimliğinden kadrolaşma anlayışına kurban edilerek uzaklaştırıldı. Gençler derin bir ümitsizlik, geleceksizlik, belirsizlik ve yoksulluk girdabına sokuldu. Bardak taştı! Halk iradesine, egemenlik hakkına sahip çıkıyor! 19 Martta Anayasal seçme ve seçilme hakkı gasp edilerek halk iradesine yönelik darbe karşısında toplumun hak, hukuk ve adalet arayışı kuvveden fiile dönüştü. Büyük ozan Nazım’ın dizelerinde dile getirdiği “Topraktan öğrenip, kitapsız bilen” Yozgatlı çiftçimiz “ Turp ile şalgam ile devlet yönetilmez. Devlet hukuk ile adalet ile yönetilir “ diyerek kimin efendi olduğunu gösterdi, asıl olanın halk olduğunu hatırlattı. Biliyoruz ki bu topraklarda umut bitmez. Halktan asla umut kesilmez!"