Emekli vatandaş: ''Devlet vatandaşına bakmak zorunda, bu bir lütuf değil bize. Bizi sadaka kültürüne alıştırdılar''

Emekli vatandaş: ''Devlet vatandaşına bakmak zorunda, bu bir lütuf değil bize. Bizi sadaka kültürüne alıştırdılar''

(ELAZIĞ) - Emekliler en düşük maaşın 14 bin 469 olmasına tepki gösterdi. Emekli vatandaş Erol Peçenek, "Bize o maaşı lütuf olarak gören kişiler çok değil, bizim paranın aynısı da değil, iki katıyla gelsinler bir ay kendileri geçinsinler. Şu an metropollerde, büyük kentlerde 20 ila 30 bin lira arasında kiralar" dedi. Başka bir emekli ise, "15 bin lirayı bile emekliye çok gören bu hükümeti sadece tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.

En düşük emekli aylığını 12 bin 500 liradan 14 bin 469 liraya yükseltilmesini düzenleyen kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Elazığ'da emekliler yaşam koşullarının gün geçtikçe zorlaştığını, aldıkları maaş ile kiralarını bile ödemelerinin mümkün olmadığını belirterek tepki gösterdi.

''Yaşamak dediğimiz yalnız karın doyurmak mı?"

Emekli vatandaş Erol Peçenek, şunları söyledi:

"Aldığım en düşük emekli maaşı 14 bin 500 lira oldu. Nasıl harcayacağımı düşünüyorum. Diyorum ki; acaba hangi tatil köyüne gideyim de artan parayı orada harcayayım. Tersinden soralım. Bize o maaşı lütuf olarak gören kişiler çok değil bizim paranın aynısı da değil iki katıyla gelsinler bir ay kendileri geçinsinler. Şu an metropollerde, büyük kentlerde 20 ila 30 bin lira arasında kiralar. En kötü yerde bile en kötü ev bile 25 binden aşağı değil. Siz aldığınız emekli maaşıyla daha kirayı karşılayamıyorsunuz. Peki aradaki bunun yemesi, içmesi diğer sosyal giderleri olmayacak mı? Ki bize şunu unutturdular; yaşamanın yalnız 'karın doyurmak olduğunu' söylüyorlar. Hayır değil, bu adamların sinema, tiyatro, torunlarını çocuklarını alıp bir yerde etkinliğe katılması gerekmiyor mu? Bunu bize unutturdular. Yaşamak dediğimiz yalnız karın doyurmak mı? Kendileri de acaba yalnız karın mı doyuruyor kuru ekmeğe mi talim ediyorlar?

''Emekli huzurevine gitmek istiyor ama alınmıyor. Çünkü maaşının iki katı''

Farz edin ki emeklisiniz. Huzurevine gitmek istiyorsunuz. Almıyorlar çünkü sizin aldığınız maaşın 2 katı gibi bir parayla alıyorlar. Burada bir sıkıntı var. Resmi kurum kendi kurumuna, ihtiyacı olan vatandaşını bile almıyor. Maaş artış oranları yüzde 15.75, memurlarda 11 küsur değil mi? Zam oranı yüzde 30 gibi bir rakam çıktı. Ama onun dışında rakamlara bakıyorsunuz kira oranı yüzde 60, diğer otoyol, köprü, araç bakım vs. ise yüzde 34 gibi bir rakam. Burada bir çelişki yok mu? Bize diyorlar ya 'bütçede para kalmadı', alakası yok çünkü emekli olan kişi primini peşin olarak ödüyor. O parayı kişiler kendisi işletseydi bu kadar büyük sorun olmazdı. Arada eksiklik varsa devletin temel görevi sosyal devlet olarak o farkı devlet ödemeli. Devlet vatandaşına bakmak zorunda. Bu bir lütuf değil bize. Bizi sadaka kültürüne alıştırdılar. Bu yanlış. Bunlar devletin yapması gerekenler."

"Emeklinin bir ekmeği vardı. TÜİK yoluyla ikiye böldüler"

Emekli Ali Fuat Gürgöze de aldığı maaş yetmediği için ek iş yaparak yaşamını idame ettirdiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Çiçeği burnunda bir emekliyim. 15 bin lirayı bile emekliye çok gören bu hükümeti sadece tebrik ediyorum. Bu tebrik bir eleştiri olarak alınmalı. Emeklinin bir ekmeği vardı, TÜİK yoluyla ikiye böldüler. Yarısı devletin kasasına geri alındı yarısı bize geldi ama yarım ekmekle karnımızı doyurmak istiyorlar. Doymuyoruz, açız. Emekliler aç. Yardımlaşma, sosyal yardımlaşmaya bütün emekliler muhtaç. Devletin bundan bilgisi var çünkü bütün kayıtlar elinde. Emekli vatandaş kahvehanelere bile gidemiyor. Bir çay 15 lira, içemiyor. Minibüse, otobüse binemiyor 65 yaşından küçükse. Bir minibüs 15 lira git- gel 30 lira aylık 900 lira para yapar. Bunların hiçbirini yapamıyor emekli."

"Tek bildiğim şey emekli olmak çok zor"

Emekli vatandaş Fahri Katılmış da 25 bin lira maaş aldığını ifade ederek, kendisini nispeten diğer emeklilere göre şanslı gördüğünü söyledi. Katılmış, şöyle konuştu:

"4 yıl önce emekli oldum. 4 yıl önce emekli olan şanslı insanlardan birisiyim. Neden; dört yıl önce burada bir ev 300 bin liraydı şu anda bir ev 3 milyon liraya çıktı. Bir evi alabilecek emekli yok. Başka bir birikimi yoksa ben bilemiyorum. Gidip bir kredi almak isterse yok emekliye çünkü bir milyon 2 milyon kredi vermezler. Dolayısıyla emeklinin bir birikimi yoksa ev de yok. Bunun dışında evi de alamayınca o insanın Elazığ'da bir ev kirası 15 bin lira. Bu insan, bu emekli aldığı ile ev alamaz. Benim 38 sene 9 ay hizmetim var. Dicle üniversitesinden emekliyim. Tek bildiğim şey emekli olmak çok zor. Şu anda emekliler çok acı şartlarda yaşadığını ve çocuğuna, torununa komşusuna bile gidemeyen emekliler var."