Kurtulmuş: Türkiye tarihi bir fırsat yakalamıştır

Aliekber METE- Canberk ÖZTÜRK/ ANKARA, (DHA)- TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "İmralı tarafından açıklanan; terör örgütünün artık faaliyetlerini bıraktığı, silahlarını ilanihaye terk ettiğini açıklaması önemlidir, kayda değer bir gelişmedir. Bu süreçte başından itibaren ifade ettiğimiz gibi; şeffaf, açık, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde sürecin yürütülmesine gayret ediliyor. Bu çerçevede de hiç kimsenin süreci zehirlememesi gerektiği kanaatindeyiz. Çünkü Türkiye tarihi bir fırsat yakalamıştır" dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis'teki Tören Salonu'nda, parlamento muhabirleri ile iftarda bir araya geldi. Kurtulmuş, Türkiye ve dünyanın çok zor bir süreçten geçtiğini ve pek çok belirsizliğin yaşandığını belirterek, "Bu belirsizliklerin yanı sıra Türkiye için yeni ve önemli fırsatların olduğu bir dönemi icra ediyoruz. Her şeyden evvel bir ramazan sofrasındayız, bu sofra; 'birlik, beraberlik ve kardeşlik' demektir. Bu ramazan sofralarında; ülkemizin her yerinde Rabbimize açılan ellerimizle birçok duayı yaptık ama ortak dualarımızdan birisi; birlik, beraberlik ve kardeşlik duasıdır. Ümit ederim ki; ülkemiz sarsılmaz bir duvarın parçaları gibi bir arada olabilmeyi başarır ve kardeşliğimizi sadece içimizde sağlamak bakımından değil başta bölgemiz olmak üzere yeryüzünde bu kardeşliğimizi örnek bir kardeşlik olarak ortaya koyabiliriz. Bu çerçevede son zamanlarda Türkiye'nin önemli gündemi olan İmralı süreciyle birlikte olan gelişmeler hepimizin takip ettiği gelişmelerdir. Biz bu topraklarda bin yıldır, bu topraklar bize vatan yapıldığından bu yana Türkler, Kürtler, Sünniler, Aleviler, farklı etnik kökenden insanlar bir arada birlikte yaşıyoruz. Aramıza zaman zaman ayrılık tohumları ekilmeye çalışılmasına rağmen hiçbir zaman başarılamamış ve bunların hepsi bertaraf edilmiştir" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE TARİHİ BİR FIRSAT YAKALAMIŞTIR'
Kurtulmuş, Türkiye'nin son 40 yılında terör örgütü vasıtasıyla milli bütünlüğün ortadan kaldırılmak istendiğini kaydederek, "Türkiye'nin ayaklarına pranga vurmak isteyenler, Türkiye'nin önünü kesmek isteyenler, terör örgütlerinden medet ummuşlar, onları vekalet savaşlarının unsurları olarak kullanmışlar. İşte tam da böyle bir dönemde özellikle bölgemizin Amerika'nın Irak'ı işgaliyle birlikte başlayan süreçte etnik ve mezhebi anlamda bölünmeler yaşadı. Ülkelerin paramparça hale getirildiği bu dönemde, Türkiye'nin iç bütünlüğünü sağlaması, iç kalesini diri ve canlı tutması her şeyin üstünde önem arz etmektedir. Bunun için, İmralı tarafından açıklanan; terör örgütünün artık faaliyetlerini bıraktığı, silahlarını ilanihaye terk ettiğini açıklaması önemlidir, kayda değer bir gelişmedir. Bu süreçte başından itibaren ifade ettiğimiz gibi; şeffaf, açık, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde sürecin yürütülmesine gayret ediliyor. Bu çerçevede de hiç kimsenin süreci zehirlememesi gerektiği kanaatindeyiz. Çünkü Türkiye tarihi bir fırsat yakalamıştır. Bölgesinde etnik ve mezhebi dini farklılıklar artık çatışma alanları haline dönüştürülmüşken Türkiye'nin var olan bu terör belasını tarihin çöplüğüne atması ve arasındaki var olan kardeşliği de ilanihaye, kıyamete kadar devam etmek iradesini ortaya koyması hepimizin ortak sorumluluğudur. Bunun için süreci hiçbir şekilde şahsileştirmeden, süreci bir siyaset pazarı haline getirmeden burada milletimizin menfaatlerini, birliği ve dirliğini sağlayacak bu süreci inşallah tamamlayacağız" diye konuştu.
'SURİYE'DE OLABİLECEK GELİŞMELERE KARŞI TEYAKKUZ HALİNDEYİZ'
Terör sorununun ortadan kaldırılmasının Türkiye ile birlikte bölge ülkelerini de etkileyeceğini vurgulayan Kurtulmuş, kardeşlik iklimini bölgeye yayma görevini Türkiye'nin üstlenmesi gerektiğini kaydetti. Kurtulmuş, Suriye'de yaşanan son gelişmeleri takip ettiklerini aktararak, şöyle devam etti:
"İlk andan itibaren Suriye'deki olabilecek gelişmelere karşı teyakkuz halinde olduğumuzu, bölünme ve parçalama senaryoları destekleyenlerin; Suriye'de güçlü bir yönetim oturana kadar alandaki boşluklarda istifade edebileceğini endişeyle takip ediyoruz. Aynı zamanda Suriye yönetimine ilk günden itibaren 3 konuda sürekli tavsiyelerimizi ifade ediyoruz. Bunlardan birisi Suriye'nin egemen bütünlüğünün sağlanması, Suriye'deki bütün toplum kesimlerinin temsil edildiği, demokratik olgunluk içerisinde yönetim süreçlerine hakim olan bir Suriye'nin kurulabilmesidir. Son olarak, Suriye'de hiçbir terör örgütünün yasa dışı hiçbir silahlı grubun kalmaması, mevcut grupların da tek bir Suriye ordusu altında toparlanmasını tavsiye ediyoruz. Bu tavsiyelerimizi sürekli dile getiriyoruz. Bunun benzer şekilde Suriye'deki yeni yönetimi tarafından dile getirilmesi, çeşitli platformlarda ifade edilmesi ise Türkiye bakımından ümit verici, sevindirici bir durumdur. Ancak sahadaki boşluklardan istifade eden grupların, bu sürecin iyi bir şekilde ilerlemesine zarar vermek için ellerinden geleni ortaya koyacakları da aşikardır. Özellikle son günlerde eski rejimin kalıntılarının tekrar derlenip toparlanarak yeni yönetime alan bırakmamak için bazı baskınlar yapması ve ardından mezhep çatışmalarını körükleyebilecek bazı saldırıları düzenlemesi kabul edilemez."