Nesli tehlike altındaki çizgili sırtlan görülen 2 alana koruma

Gizem CENGİL-Ali Oğulcan ARSLAN/ANKARA, (DHA)- ANKARA Üniversitesi'nin nesli tükenmekte olan ve korunması gereken hayvanlar kategorisinde 'kırmızı listede' yer alan çizgili sırtlanın popülasyonunun belirlenmesi amacıyla başlattığı çalışmada, bu hayvanın ilk kez tespit edildiği Adıyaman ve Şanlıurfa'daki iki alan korumaya alındı.
Ankara Üniversitesi ile Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğinde Haziran 2023'te 'Anadolu Yırtıcı Genomu Projesi Araştırma İzni' çalışması başlatıldı. Ankara Üniversitesi Teknokent bünyesinde yer alan Hayvan ve Bitki Genomik Araştırma İnovasyon Merkezi tarafından yürütülen çalışmada nesli tükenmekte olan ve korunması gereken hayvanlar kategorisinde 'kırmızı listede' yer alan çizgili sırtlanın Türkiye'de yaşadığı alanlar incelendi. Çalışma kapsamında Adıyaman ve Şanlıurfa'da iki alanda ilk kez çizgili sırtlanın yaşadığı tespit edildi. Fotokapan görüntülerinin yanı sıra, yaşam alanlarından alınan kıl ve dışkı örnekleriyle çizgili sırtlanların kesin yaşadığı saptanan iki alan korumaya alındı. İki bölgede çizgili sırtlanın popülasyon büyüklüğünün tespitine ilişkin çalışmalar ise sürüyor.
'YAŞAM ALANLARI GİDEREK AZALIYOR'
Merkez Müdürü Prof. Dr. Emre Keskin, dünyada benekli sırtlanla özdeşleşen çizgili sırtlanın, Anadolu’da çok ender görülen ve koruma altında olan bir tür olduğunu belirtti. Prof. Dr. Keskin, insan etkisiyle bu hayvanların yaşam alanlarının giderek azaldığına dikkat çekerek, "Özellikle günümüzde iklim değişikliği, küresel ısınma gibi çevresel şartların üzerine bir de insanların tarım faaliyetleri ve yaşam alanlarına yayılmasıyla beraber, yaşam alanları gittikçe azalıyor. Biz bu çalışmamızla Türkiye’deki çizgili sırtlan popülasyonlarının, önce korunması gereken bölgelerde fotokapanlarla tespitlerini yapıyoruz. Varlıklarını tespit ettikten sonra, bunların inlerinde kıl örnekleri, ya da dışkı örneklerini topluyoruz. Bu örnekleri, fotokapanla elde ettiğimiz görüntülerle eşleştiriyoruz ve bireyleri dışkılarındaki mikrobiyotayla ayırt edebiliyoruz" dedi.
'POPÜLASYON BÜYÜKLÜĞÜNÜ BELİRLİYORUZ'
Prof. Dr. Keskin, mikrobiyotanın aynı zamanda bu canlıların nelerle beslendiği yönünde de bilgi verdiğini anlatarak, "Bu, bizim için önemli bir bilgi. Çünkü sırtlanlar bilindiğinin aksine aslında sürülere saldırmayan, sadece ölmüş, hatta öldükten sonra kokuşmuş, leş dediğimiz canlılarla beslenen, doğadaki geri dönüşüm için çok önemli canlılardır. Bunların besin içerikleri içerisinde bulunan tüm türlerin de analizini yapıyoruz. Bu durum bize çevrede bulunan diğer türleri, böylece o çevredeki biyoçeşitliliği de ortaya koyuyor. Hem besin içeriğinden hem de mikrobiyotasında, yani midesinde bulunan mikroorganizmaların farklılığından biz bireyleri aynı parmak izi gibi birbirlerinden ayırabiliyoruz. Ayırdığımız bu bireyler sayesinde, oradaki popülasyon büyüklüğünü, yaklaşık olarak kaç tane birey olduğunu, bunlardan kaçının dişi, kaçının erkek olduğunu tespit edebiliyoruz" diye konuştu.
'BAKANLIĞIMIZ MÜDAHALE ETTİ'
Prof. Dr. Keskin, yapay zekayı kullandıklarını söyleyerek, "Günümüzde yapay zeka sistemine görüntü işleme çok yaygın olarak her alanda kullanılıyor. Biz de bunu fotokapan görüntülerimizde kullanarak bireyleri üzerlerindeki desenlerden, suratlarından, buradaki çeşitli izlerden ayırarak popülasyon büyüklüğünü diğer yöntemlere göre çok daha kesin bir şekilde belirleyebiliyoruz. Bu sayede popülasyon büyüklüğünü biliyoruz. Popülasyon büyüklüğünü bildiğimiz zaman da Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile ortak çalışmalar yürüterek, raporlar hazırlayarak hangi alanların korunmaya ihtiyacı olduğunu anlatabiliyoruz. Bu sayede, bu canlının nesiller boyu ülkemizde, bizim coğrafyamızda bulunmasına katkıda bulunmak için çabalıyoruz. Şu an Şanlıurfa ve Adıyaman tarafında çalışıyoruz. Lokasyonları gizli tutuyoruz. Sebebi ise insanların buraları keşfetmesini engellemek. Bu illerde tespitlerimiz üzerine 2 alanın korunması için bakanlığımız ivedi şekilde müdahaleleri gerçekleştirdi" dedi. (DHA)