Özgür Çelik: “İktidar, yönetim beceriksizliğinin üstünü örtmeye çalışıyor”

Özgür Çelik: “İktidar, yönetim beceriksizliğinin üstünü örtmeye çalışıyor”

(İSTANBUL) - 18 Şubat'ta gözaltına alınan gazeteci, sanatçı, sendikacı, avukat ve siyasi parti temsilcilerinin ifadeleri Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde alınmaya başlaması üzerine Emek ve Demokrasi Güçleri, adliye önünde 'Adalet Buluşması’ gerçekleştirdi. Buluşmaya katılan HDK Sözcüsü Meral Danış Beştaş “Hiç birimizin özgür olması onların işine gelmez. Tek bir söz, tek bir demokrasi beyanı gözaltına alınmanız için maalesef yeterlidir” dedi. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de “Zulüm öyle bir noktaya geldi ki haftanın 4 gününü Çağlayan Adliyesinde geçirmek zorunda kalıyoruz. 76 yaşında vatandaş sokakta röportaj yapıyor tutuklanıyor, sanatçılar, akademisyenler, gazeteciler tutuklanıyor. Devletin en temel görevlerini yerine getiremeyen iktidar her gün bir gözaltıyla, her gün bir baskıyla, yönetim beceriksizliğinin üzerini örtmeye çalışıyor” ifadesini kullandı.

18 Şubat'ta gözaltına alınan gazeteci, sanatçı, sendikacı, avukat ve siyasi parti temsilcilerinin ifadeleri Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde alınmaya başladı. İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri de, adliye önünde 'Adalet Buluşması’ gerçekleştirdi. Buluşmaya, Halkların Demokratik Kongre (HDK) Sözcüsü Meral Danış Beştaş, EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, SODAP Sözcüsü DEM Parti Milletvekili Kezban Konukçu, Sol Parti MYK Üyesi Alper Taş, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de katıldı. Katılımcılar "Gözaltılar, tutuklamalar bizi yıldıramaz” şeklinde slogan attı.

HDK Sözcüsü Meral Danış Beştaş konuşmasında şunları söyledi:

“Tek bir söz, tek bir demokrasi beyanı gözaltına alınmanız için maalesef yeterlidir”

"Yine bir gün ve yine adliye kapısındayız. Yine hukuksuzluk yine zulüm, yine zorbalığa karşı direnmeye çalışıyoruz. Her gün yeni bir hukuksuzlukla yeni bir saldırı dalgasıyla yüz yüze kalıyoruz. Şimdi de 2011 yılında kuruluşunu ilan eden HDP’yi kuran, milyonlarca oyu alan partilerin, derneklerin, vakıfların, fedarasyonların, hak savunucuların demokrasi mücadelesi yürüttüğü Halkların Demokratik Kongresi var. Neden 14 yıl sonra? Neden bu dönem? Bu sorunun cevabını herkes gayet iyi biliyor, bizler de biliyoruz. Onlar zayıfladıkça, güç kaybettikçe yeni yeni suçlular keşfediyorlar ve ilan ediyorlar. Tek bir dertleri var iktidarların bekası.

Şunu açıklıkla ifade ediyorum ki Halkların Demokratik Kongresi’nde çalışan mücadele eden hiçbir arkadaşımız suçlu değildir, suç işleyenler bu soruşturmayı yapan ve bu talimatı verenlerdir. Hedef demokrasidir, hedef barış hakkıdır, hedef kadın mücadelesidir, hedef gençliğin mücadelesidir, hedef çevre hakkı mücadelesidir, hedef depreme karşı mücadeledir. Bir bütün olarak aslında hedef bu ülkede demokrasinin bir daha gelmemecesine kırıntılarının da yok edilmesidir. Bir de büyük büyük laflar ediyorlar ya, dün Adalet Bakanı çıkmış bir televizyon kanalında konuşuyor. Bu aynı zamanda HSK’nin başkanı. HSK’nin başkanı olan bu zat önüne gelen herkesi suçlu ilan ediyor. TUSİAD’dan, muhalefet partilerine, HDK’ye, kayyum atamalarına kadar verilen kararlara kadar her şeyi savunuyor. Bu ülkede şunu da unutmayalım yargı tarafsız ve bağımsız değil ama yargı özgür de değil. Bunu aklımızdan çıkarmayalım. Bir hakime ne soruşturması açıldı, Ayşe Barım’ı neden tahliye ettin soruşturması açıldı. Hakimler de özgür değil, hakimleri de özgür bırakmak istemiyorlar. Hiç birimizin özgür olması onların işine gelmez. Tek bir söz, tek bir demokrasi beyanı gözaltına alınmanız için maalesef yeterlidir. Belediye başkanları daha kürsüden inmeden İstanbul Savcılığı soruşturma açıyor.”

'Adalet Buluşması'nda konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ise şunları söyledi:

"İktidar Türkiye'yi yönetme becerisini kaybetmiş"

"Yine bir hukuksuzluğu takip etmek üzere hep birlikte Çağlayan Adliyesi'nin önündeyiz. Kadim Anadolu toprakları tarihin her döneminde o zulümlere karşı da adalet arayışlarına tanıklık etti. Son 100 gündür bu topraklarda zulüm öyle bir noktaya geldi ki. Biz haftanın yedi gününün dört gününü Çağlayan Adliyesi'nde ya da Çağlayan Adliyesi'nin önünde geçirmek zorunda kalıyoruz son yüz gündür. Belediye başkanları tutuklu, Silivri zindanında belediyelere kayyumlar atanıyor. Gazeteciler, sanatçılar, siyasetçiler, gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. 76 yaşında vatandaş sokakta röportaj yapıyor bir gün sonra tutuklanıyor. Akademisyenler tutuklanıyor. Meclis üyelerimiz tutuklu vaziyette. Ve bugün de arkadaşlarımız şu anda Çağlayan Adliyesi'nde. İçlerinde gazeteciler de var, sanatçılar da var, siyaset insanları da var.

İktidar Türkiye'yi yönetme becerisini kaybetmiş, iktidar yönetim beceriksizliğinin üstünü örtmeye çalışıyor. Devletin en temel görevlerini yerine getiremeyen iktidar her gün bir gözaltıyla, her gün bir baskıyla, yönetim beceriksizliğinin üzerini örtmeye çalışıyor. İkinci amaçları topluma gözdağı vermek istiyorlar. Toplumu korkutmak istiyorlar ve toplumu susturmak istiyorlar. Şunu söylüyorlar ya benim arkama hizalanırsın ya da siyasallaştırdığım yargıyla siyasallaştırdığım kolluk güçleriyle seni gözaltına alırım. Seni tutuklarım ve seni sustururum. Yargı sopasıyla yargı taciziyle siyasallaştırdıkları yargısıyla önümüzdeki siyaset sürecini dizayn etmek istiyorlar. Muhalefeti birbirinden ayrıştırmak istiyorlar, muhalefeti bölmek istiyorlar. Siyasi partileri içeriden karıştırmak istiyorlar ve önümüzdeki siyaset sürecini de bu yöntemlerle dizayn etmek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Hep birlikte mücadele edeceğiz."