PKK’nın fesih kararı... Erkan Baş: “Ülkemizde silahların susmasını, barışın sağlanmasını ve buna hizmet edecek adımları destekliyoruz”

PKK’nın fesih kararı... Erkan Baş: “Ülkemizde silahların susmasını, barışın sağlanmasını ve buna hizmet edecek adımları destekliyoruz”

(ANKARA) - Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, PKK terör örgütünün fesih kararına ilişkin, “Ülkemizde silahların susmasını, barışın sağlanmasını ve buna hizmet edecek adımları, gelişmeleri son derece olumlu buluyor ve destekliyoruz. Asıl olan başta Türk ve Kürt halkları olmak üzere tüm bölge halkları arasında barışın sağlanmasıdır. Biz, hep barıştan, eşitlikten ve özgürlükten yana durduk. Buradaki duruşumuz son derece kararlılıkla devam edecektir” dedi.

Baş, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"İktidarın, Boğaziçi Üniversitesinin başına bir kayyum gönderdiğini, o gün bugündür Boğaziçi Üniversitesinin huzursuz, rahatsız, tepkili olduğunu" söyleyen Baş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dün ‘6-7 yaşındaki kız çocukları evlenebilir’ gibi aklımızın almayacağı cümleler kurmaya cürret eden gerici bir yobaz, bir fetih gösterisi yapması için okula getiriliyor. Öğrenciler de haklı olarak bunu protesto ediyor. Sonuç olarak da 15 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilmiş. ‘Biz nasıl bir ülkede yaşıyoruz, bu ülke nasıl bir ülke haline geldi’ sorusunu sormak dışında, buna karşı mücadele etmek dışında yapabileceğimiz bir şey yok.

"Bu memlekete sahip çıkanlar, iktidar tarafından hapislere, ölümle burun buruna yaşamaya mahkum ediliyor"

Çok açık bir şey söyleyeceğim; Türkiye’de sadece mahkemeleri takip etsek kimin hangi tarafta olduğu son derece net bir şekilde anlaşılabiliyor. Bir tarafta memleketi sömürenler, yaşamın karşısında ölüm tüccarlığı yapanlar, gericiler, yobazlar var, diğer tarafta da memleketi için mücadele edenler, üniversitesine, yurduna sahip çıkanlar var. Bu memlekete sahip çıkanlar bu iktidar tarafından hapislere, ölümle burun buruna yaşamaya mahkum ediliyorlar.

"Bu nasıl bir küstahlık, nasıl bir arsızlıktır anlamıyorum"

Dün, Hendek’teki patlamanın davası vardı. Orada işçiler hayatını kaybetti, yaralandı ve oradaki adalet mücadelesini aileler, işçilerin yakınları, dostları halkın desteğiyle sürdürüyor. Dün, her yurttaşın başını önüne eğdirecek, hepimizin onuruna, haysiyetine dokunacak öyle ifadeler mahkeme tutanaklarına geçmiş ki... ‘Sadece bu tutanaklar için bile bu düzeni başlarına yıkmak gerekir’ diyorsunuz. Patron diyor ki, ‘ben günah keçisi ilan edildim. Türkiye’deki patlayan fabrikalarının hiçbirinin patronu tutuklanmadı, ihale bana kaldı’. Diyor ki, ‘Soma’da 301 işçi öldü. Kimseye bir şey olmadı ama ben halen yargılanıyorum’. Bir de utanmadan diyor ki, ‘Ben işçilerin maaşlarını ödedim, hatta mesailerini bile ödedim’. Sanki bir lütufta bulunuyor. Bu nasıl bir küstahlık, nasıl bir arsızlıktır anlamıyorum.”

"Biz hep barıştan, eşitlikten ve özgürlükten yana durduk"

Baş, PKK terör örgütünün fesih kararına ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ülkemizde silahların susmasını, barışın sağlanmasını ve buna hizmet edecek adımları, gelişmeleri son derece olumlu buluyor ve destekliyoruz. Asıl olan başta Türk ve Kürt halkları olmak üzere tüm bölge halkları arasında barışın sağlanmasıdır. Biz hep barıştan, eşitlikten ve özgürlükten yana durduk. Buradaki duruşumuz son derece kararlılıkla devam edecektir.

Dolayısıyla Türkiye’nin barışa olan özleminin, mevcut rejimin devamı ya da herhangi bir biçimde sarayın küçük hesaplarıyla kendini güçlendirme çabalarına heba edilmemesi için istismar edilmemesi için de biz bu mücadeleyi zafere kadar sürdürme konusunda kararlıyız.

Saray iktidarı bir tarafta uluslararası ortaklarıyla faşizan, gerici, emek düşmanı politikalarını güçlendirmeye çalışıyorsa, biz de Türkiye’nin tüm demokratik, ilerici, yurtsever, sosyalist güçlerine, yurttaşlarımıza, halklar arasındaki barış umudunu güçlendirmek için bir araya gelme çağrısı yapıyoruz.”