Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması... Bakan Fidan: Rubio, Şeybani ve ben NATO toplantısından sonra bir araya geleceğiz

(ANTALYA) - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmasıyla ilgili, "Sayın Rubio, Sayın Şeybani ve ben Antalya'da NATO toplantısından sonra bir araya geleceğiz ve liderlerin çerçevesini çizdiği, uzlaştığı o mutabakatın detayını nasıl ilerleteceğiz, onunla ilgili çalışmalarımız olacak. Bu konuda tabii Amerika'da işte Kongre ayağı var, yönetim ayağı var. Ama tabii Sayın Trump'ın baştan koyduğu bir irade var. Bu irade çerçevesinde umuyoruz ki bizim de yapacağımız çalışmalarla bir an önce bu yaptırımlar büyük oranda kalkar ve başta finansal akış olmak üzere yatırımlar ve diğer altyapı hizmetleri ayağa kalkmaya başlar" dedi.
Dışişleri Bakanı Fidan, NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı'nın yapıldığı Antalya'daki NEST Kongre Merkezi'nde TRT Haber'e gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile yaptığı görüşmeye dair Fidan şunları kaydetti:
"Dün öğlen saatlerinde Sayın Genel Sekreter Cumhurbaşkanımız tarafından kabul edildi. Oradaki görüşmede NATO-Türkiye ilişkilerinin stratejik çerçevesi bir kez daha ortaya konuldu. Cumhurbaşkanımız bu konudaki görüşlerini ve iradesini bir kez daha sergiledi. Dün akşam çalışma yemeğinde Sayın Rutte ile bir araya geldik. Uzun bir görüşme oldu. Öğlen saatlerinde Cumhurbaşkanımızla çerçevesi çizilen stratejinin detaylarını teker teker görüştük. İttifakın ortak konularının Türkiye için hassas olan yönlerini anlattık. İttifak ile Türkiye ilişkileri ve İttifak’taki ülkelerle Türkiye'nin ilişkilerinin NATO Genel Sekreteri’nin farkında olması gereken bazı konular var, kendisinin müdahale etmesi gereken. Onları teker teker izah etme imkanımız oldu. Onun da görüşlerini, yorumlarını aldık. Daha sonra bu konuları beraber nasıl takip edeceğiz, hangi lider nezdinde nasıl konuşacağız, onunla ilgili bir genel fikir birliğimiz oluştu. Kısacası gerçekten çok verimli bir görüşmeydi."
"Hâlâ kesin format netleşmiş değil"
Bakan Fidan, İstanbul'da yapılması planlanan Rusya-Ukrayna görüşmelerine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"Şu anda inanılmaz derecede yoğun bir diplomasi trafiği var. Birçok taraf birbiriyle görüşme halinde. Yarın İstanbul'da yapılması planlanan görüşmeler var. Belli olan heyetler var, belli olmakta olan heyetler var. Hâlâ kesin format netleşmiş değil. Ama başından itibaren biliyorsunuz bizim durduğumuz yer bu savaşın bitmesi. Türkiye olarak biz sadece Ukrayna'daki savaşın değil, Gazze'deki savaşın, Afrika'daki savaşların, bölgemizdeki diğer savaşların, Suriye, Irak alanları olmak üzere, Balkanlar'daki gerginliğin, bütün bunların mücavir alanımızdaki gerginliklerin, savaşların bitmesini istiyoruz. Kafkaslara daimi ve kalıcı bir barışın, düzenin gelmesini istiyoruz. Bu bölgenin kalkınması, refahı, demokrasisi için olmazsa olmaz. Ama bunu yaparken de çok güçlü olmamız gerekiyor. İkisini beraber götürmemiz gerekiyor.
"Bizim için önemli olan sistemli barış müzakerelerine başlanması"
Ukrayna savaşıyla ilgili gelinen noktada Amerikan heyeti İstanbul'a geliyor, Rus heyeti İstanbul'a gelecek. Ukrayna Dışişleri Bakanı ile bugün tekrar bir araya geleceğim. Yoğun bir trafik var ve bu trafik içerisinde konu en son şeyde tıkanmıştı, Avrupalılar ve Amerikalılar hemen bir 30 gün süreli ateşkesin koşulsuz başlaması konusunda bir çağrıları olmuştu. 'Bu ateşkes başlasın, daha sonra görüşmeler başlasın' diyorlardı. Ruslar da 'İlk önce bir araya gelelim İstanbul'da, daha sonra ateşkesi hayata geçirelim' konusu vardı. Daha sonra Sayın Trump dedi, 'Öyle veya böyle bir araya gelelim de ateşkesle beraberinde gelir' diye başka bir orta yol çizdi.
Şimdi taraflar pozisyonlarını uyumlaştırmaya çalışıyorlar. Diğer taraftan da kamu diplomasisinde, stratejik siyasal iletişimde zemin kaybetmeden bunu yapmaya çalışıyorlar. Bunu da karşılıyoruz açıkçası. Çünkü herkesin kendi tabanı var koruması gereken. Ama bizim için önemli olan stratejik hedef ateşkesin bir an önce olması ve sistemli barış müzakerelerine başlanması. Bu bölgemiz için çok elzem bir husus."
"Bastırırsak umutluyum"
Fidan, "Bu noktada umutlu musunuz" sorusu üzerine şu yanıtı verdi:
"Ben geldiğimiz noktaya itibarıyla biraz daha aslında bastırırsak umutluyum. Artık her iki tarafta bu konuda bir niyetinin olduğunu, niyet önemli. Yani 'Ben bu savaşı durdurmak istiyorum' ama modaliteler var ve güven test edilmesi gerekiyor. İki tarafı yalnız bıraktığınız zaman güven testi biraz zor. Onun için kredisi yüksek, güvenilebilir aktörlerin devrede olması gerekiyor. Türkiye de bu aktörlerden şüphesiz başta gelenlerinden biri."
"Suriye'de Türkiye'nin oynadığı yapıcı rolün takdir ediliyor olması önemli"
ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye yaptırımların kaldırılacağına ilişkin açıklaması sorulan Fidan şöyle konuştu:
"8 Aralık'tan itibaren, Suriye'de yeni bir dönem başladığı günden itibaren Türkiye'nin ortaya koyduğu bir diplomatik çaba var ve bu çabayı yönlendiren bir vizyon var. Bu vizyonun içeriğinde sadece Türkiye'nin değil, bölgedeki bütün paydaşların Suriye meselesinin çözülmesinin içinde olması ve Avrupalıların, Amerikalıların bu konuda olumlu rol oynaması. Bu konuda yürütülen diplomasi çerçevesinde gerçekten ciddi mesafeler kat edildi bugüne kadar. Burada tabii bölgede başta Suudi Arabistan olmak üzere birçok ülkenin de oynadığı olumlu rol var. Onlarla yürüttüğümüz yoğun bir koordinasyona dayalı çalışma var.
Suriyeli kardeşlerimiz de başta Sayın Ahmed Şara olmak üzere Esad Şeybani de gördüğünüz gibi dünyayı turluyorlar. Yoğun diplomatik bir temas içerisindeler. Bu bir taraftan onların ne derece kabul edildiğini gösteriyor, onun için de açıkçası memnunuz. Diğer taraftan onlar da dünyanın kendilerinden beklediğini aslında ilk ağızdan dinleme imkanları oluyor. Ve şu ana kadar benim diğer aktörlerden dinlediğim, Dışişleri Bakanlarından, devlet adamlarından dinlediğim gerçekten Suriye'deki yeni yönetimin yürüttüğü diplomasi, verdiği mesajlar son derece olumlu karşılanıyor.
Bu aşamada Suriye'deki halkın geri dönüşünü sağlamak, ekonomiyi ayağa kaldırmak için Esad döneminde konulmuş olan yaptırımların ortadan kaldırılması gerekiyor. Bunun iki büyük tarafı var. Birisi Amerika, birisi Avrupa Birliği. Burada yürüttüğümüz çalışmalar önemliydi. Cumhurbaşkanımız, Sayın Trump göreve geldiği günden itibaren yaptığı görüşmelerde iki tane hususu çok istikrarlı bir şekilde hep gündemde tuttu. Bunlardan birisi Gazze'deki savaşa ve insani drama yönelik endişelerimiz ve Sayın Trump'tan beklentilerimiz. Diğeri de Suriye'deki durumun iyileştirilmesi, bu konuda beraber çalışmamız. Sayın Trump gerçekten bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın talebine, istirhamına büyük bir pozitif yaklaşımla yaklaştı. Bunu kendisi de defaatle ifade ettiler. Suriye'de Türkiye'nin oynadığı yapıcı rolün takdir ediliyor olması önemli. Bu aslında bir güven meselesi. Aynı zamanda bize de uluslararası toplum tarafından da yüklenen bir sorumluluk. Bu rolümüzü en iyi şekilde oynamamız gerekiyor.
"Son derece olumlu bir telekonferans oldu"
Dün akşam saatlerinde bu görüşmeye Cumhurbaşkanımızın telefonla katılması yönünde karşı taraftan bir talep geldi. Biz bunu Sayın Cumhurbaşkanımıza ilettik. Kendileri de kabul ettiler. Bu sabah itibarıyla bu görüşme gerçekleşti. Kendileriyle de bu sabah görüştüm Cumhurbaşkanımızın, içeriğini de öğrendim. Gerçekten son derece olumlu bir telekonferans oldu, dört liderin katıldığı. Sayın Şara, Sayın Trump, Sayın Muhammed Bin Salman ve Cumhurbaşkanımız da Ankara'dan telefonla. Bu önemli bir görüşmeydi, tarihi bir görüşme. Şimdi biz yarın üç Dışişleri Bakanı olarak Sayın Rubio, Sayın Şeybani ve ben Antalya'da NATO toplantısından sonra bir araya geleceğiz ve liderlerin çerçevesini çizdiği, uzlaştığı o mutabakatın detayını nasıl ilerleteceğiz, onunla ilgili çalışmalarımız olacak. Bu konuda tabii Amerika'da işte Kongre ayağı var, yönetim ayağı var. Ama tabii Sayın Trump'ın baştan koyduğu bir irade var. Bu irade çerçevesinde umuyoruz ki bizim de yapacağımız çalışmalarla bir an önce bu yaptırımlar büyük oranda kalkar ve başta finansal akış olmak üzere yatırımlar ve diğer altyapı hizmetleri ayağa kalkmaya başlar."