Yeni Yol grup toplantısı... Ali Babacan: "Aradan yıllar geçti yönetenler değişti ancak baskıcı anlayış geri geldi"

(ANKARA) - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, iktidarı eleştirenlere yargı sopasının gösterildiğini söyledi. İktidarın baskı altında ülkeyi yönettiğini vurgulayan Babacan, "Demokrasi, hukuk, insan hakları ayaklar altında değil mi şuan ülkede? Farklı düşünüyorlar diye gazeteciler, sanatçılar, iş insanları tutuklanmıyor mu? Aradan yıllar geçti yönetenler değişti ancak baskıcı anlayış geri geldi" dedi.
DEVA, Gelecek ve Saadet Parti'nin çatı partisi Yeni Yol’un grup toplantısında konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, vatandaşın kirasını ödeyemediğini vurguladı. İktidarı Türkiye’deki konut fiyatları üzerinden eleştiren Babacan, uygun fiyatlarla konut yapılması için çözüm önerilerini sıraladı. Babacan, şunları söyledi:
''Vatandaşlarımız en temel ihtiyaçlarından biri olan barınma ihtiyacını artık karşılayamıyor. Bu ülkede insanlar kiralarını ödeyemiyor, sokaklara atılıyor. Sayın Erdoğan ve iktidar çevresine seslenmek istiyorum, duyuyor musunuz haberiniz var mı bilmiyorum ama açın kulağınızı ve iyi dinleyin. En temel ihtiyaçları olan karın doyurmayı, barınmayı lüks haline getirdiler. Onlara soruyorum çözümünüz var mı? Çözümleri yok. 2025 yılını 'Aile Yılı' ilan ettiniz. Sayenizde gençler maaşlarıyla ancak ailelerinin ev kirasına destek olabiliyorlar, evlenip kendilerine ayrı bir aile kuracak imkanları yok şu anda. İktidara soruyorum çözümünüz var mı? Yok. Emeklilerden şanslı olanlar çocuklarının evlerine yerleşebiliyorlar çünkü muhtaçlar. İmkanı olmayanlarsa kiralarını ödemedikleri için sokağa atılıyorlar. Çözümleri var mı, yok. Vatandaşın derdi iktidarın umurunda değil. Halktan, milletten, toplumdan koptular.''
Emlak Konut’un hazırladığı "Kazançlı Yatırım Kampanyası"nı değerlendiren Babacan, memur ve işçinin konut taksitlerini nasıl ödeyeceğini sorduğu konuşmasında, şöyle devam etti:
''Yandaş basının manşetlerine bakın. 'Ev sahibi olmak isteyene cazip fırsat', 'konut sorununa neşter atıyoruz' manşetlere bakın. Bunlar artık Türkiye'de alın teriyle, bilek gücüyle çalışarak ev almayı imkansız hale getirdiler. Çözüm nerede diyeceksiniz. Çözüm bu iktidarda yok, olmayacak. Konut meselesinde çözüm burada. Hızlı bir şekilde bol ve ucuz arsa üreteceksiniz. Mesele Türkiye'de imar geçirmeyse, emsal değiştirmeyse, plan dip notlarıyla oynamaysa bunlar hemen rant gözlüklerini takıyorlar. Bu işleri yaparken ucuza arsa üretelim demiyorlar, 'kime ne kadar rant sağlayacağız' hesabı yapıyorlar. İki, Konut Finansmanı Kurumu, namıdiğer KFK. Türkiye, konut üretimi için milyarlarca dolar kaynak oluşturacak Konut Finansmanı Kurumu'nu derhal harekete geçirmek gerekiyor.''
Çiftçinin desteklenmesi durumunda gıda enflasyonun düşeceğini kaydeden Babacan, "Türkiye'de gıda pahalıysa faizi artırarak siz bunu çözemezsiniz. Türkiye'de gıda enflasyonunu düşürmenin yolu çiftçiye destekten geçiyor. Diyecekler ki 'Paramız yok, nereden bulacağız parayı da çiftçiye bu desteği vereceğiz' ya siz bu yılın bütçesinde 2 trilyon faize vereceğiniz parayı nereden buluyorsunuz? Sıkıştığınızda kur korumalı mevduat için 800 milyar lirayı Merkez Bankası'ndan karşılıksız bastırmıyor musunuz? 2 trilyon faize 800 milyarı bulan hükümet çiftçiye, 'para yok' diyor. Bu iktidarın 'Para yok' dediğine bakmayın, bütçe var ama bunlar yanlış yerlere harcıyorlar. Kötü yönetimleri yüzünden Türkiye'de enflasyon oluyor" dedi.
"Aradan yıllar geçti yönetenler değişti ancak baskısı anlayış geri geldi"
28 Şubat'ın 28. yıl dönümünde iktidarın baskı altında ülkeyi yönettiğini vurgulayan Babacan, şunları kaydetti:
''Bunlar ülkedeki her türlü sorununun tartışma zeminini yargıyı kullanarak yok ediyorlar. Bu ülkeyi fikri bir çöle çevirmeyi adeta kendilerine hedef olarak seçmişler.
İktidarı eleştirenin vay haline. Fikir beyan ettiler diye iş dünyasına yargı sopasını göstermiyorlar mı? Demokrasi, hukuk, insan hakları ayaklar altında değil mi şuan ülkede? Farklı düşünüyorlar diye gazeteciler, sanatçılar, iş insanları tutuklanmıyor mu? Aradan yıllar geçti yönetenler değişti ancak baskıcı anlayış geri geldi. Bu uzun süre iktidarda kalmanın getirdiği sonuç. AK Parti'nin kurulduğu 2001 ruhunu kaybettiler. 2 gün sonra 28 Şubat. Bir dönem koca bir nesle bir ideal, ruh kazandırma iddiası ile yola çıkan AK Parti, 28 Şubat'ın 28. yıl dönümünde menfaat şebekeleri tarafından sarılmış durumda. 28 Şubat'tan 28 yıl sonra davası için yola çıkanların değil, yolunu bulmayı davası haline getirenlerin yığıldığı bir adres oldu. Bu iktidar haklı olmaktansa gücü kullanmayı tercih ediyor. Bunlar ülkedeki her türlü sorununun tartışma zeminini yargıyı kullanarak yok ediyorlar. Bu ülkeyi fikri bir çöle çevirmeyi adeta kendilerine hedef olarak seçmişler fakat istedikleri kadar güçlü olsunlar, haklı hakkından vazgeçer mi? Üniversite kapılarından alınmayanlar haklarından vaçgeçtiler mi? Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nde yargılananlar bir gece vakti ansızın evleri basılanlar haklarından vazgeçtiler mi? Güçlü karşısında haklı olanlar haklarından hiç vazgeçti mi? Biz de vazgeçmeyeceğiz. Ayrıştıranlara inat buradayız. Çıkar için duruşlarına zarar veren, çıkar için duruşlarını değiştirenlere karşı buradayız. Yolunu bulmak için görüşlerini değiştirenlere inat buradayız."