Boyabat maden sahasına yönelik ÇED sürecine, vatandaşlardan 310 itiraz dilekçesi

Haber: Mustafa USTA
(SİNOP) -Boyabat'a yapılmak istenen maden sahasına yönelik konuşan Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, “Bir kaç madenci şirket kâr sağlayacak, rant sağlayacak diye binlerce, on binlerce, yüz binlerce yurttaşın sağlığıyla oynayamazsınız. Biz haklı bir mücadele yapıyoruz. Anayasal haklarımızı kullanıyoruz ve bundan sonra da kullanmaya devam edeceğiz. Doğanın talanına izin vermeyeceğiz” dedi.
Boyabat Çevre Platformu ve Bileşenleri, Boyabat İlçesi Ardıç Köyü’nde planlanmakta olan bakır madeni ocakları ve sondaj çalışmaları izin taleplerine dair faaliyetin kabul görmesi durumunda çevreye olan etkilerini anlatabilmek ve karara itiraz etmek için Öğretmen Evi bahçesinde toplanarak hazırladıkları dilekçeleri imzaladı. Platform, daha sonra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi ve ÇED sürecinin itirazı için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne giderek 310 itiraz dilekçesi verdi.
Vatandaşlar basın açıklaması sırasında, ''Direne direne kazanacağız'' ve ''Boyabat’ta talana geçit yok'' sloganları attı.
''Doğanın talanına izin vermeyeceğiz''
Boyabat Çevre Platformu ve Bileşenlerine katılan Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, şöyle konuştu:
''Uzun yıllardır Türkiye’nin dört bir yanında maden ocakları vasıtasıyla doğa talan ediliyor. Özellikle, Karadeniz’de son yıllarda tarım arazileri başta olmak üzere fındıklıklar, çay tarlaları, çay ekilen ve hasat edilen yerlerde bir madencilik faaliyeti ile karşı karşıyayız. Bu olaydan 14 köy etkileniyor. Ama sadece 14 köy etkilenmiyor. Gökırmak, Kızılırmak’ın bir kolu. Gökırmak’ta ki su oradaki bir kimyasal, oradaki bir ağır metal Kızılırmağa, Kızıkırmak’tan da Altınkaya barajı ve derbent barajı ile bütün Bafra ovasında tarımsal su amaçlı kullanılacak. Sadece tarımsal su amaçlı değil, Altınkaya barajında da çok ciddi anlamda balıkçılık yapılıyor. Derbent barajında ise kültür balıkçılığı yapılıyor. Dolayısıyla bu tüm Karadeniz’i etkileyecek madenle karşı karşıyayız. Doğanın talanına izin vermeyeceğiz. Tüm Türkiye’de olduğu gibi yurttaşlarımız anayasal haklarını kullanarak zorbalıklara karşı, hukuksuzluklara karşı, kopyala yapıştır yöntemiyle hazırlanan ÇED süreçlerine karşı, ÇED dosyalarına karşı çığlıklarını, isyanlarını, itirazlarını dile getiriyorlar. Son derece de haklılar.
''Biz haklı bir mücadele yapıyoruz''
Siz Gökırmak’ı zaten Hanönü’nde kirletiyorsunuz. Bir de Kovaçayırı üzerinden Gökırmağ’a tekrar alıcı ortama salacağınız atık sularla, ağır metallerle hem insanların sağlığını hem insanların yüzlerce yıllık, binlerce yıllık ikamet ettikleri ata topraklarını terk ettireceksiniz. Biz bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Bir kaç madenci şirket kâr sağlayacak, rant sağlayacak diye binlerce, on binlerce, yüz binlerce yurttaşın sağlığıyla oynayamazsınız. Biz haklı bir mücadele yapıyoruz. Anayasal haklarımızı kullanıyoruz ve bundan sonra da kullanmaya devam edeceğiz. Doğanın talanına izin vermeyeceğiz.''