CHP’li Deniz Demir'den cezaevlerinde 'işkence' iddialarına ilişkin araştırma önergesi: “İşkence bir insanlık suçudur ve zaman aşımı yoktur”

CHP’li Deniz Demir'den cezaevlerinde 'işkence' iddialarına ilişkin araştırma önergesi: “İşkence bir insanlık suçudur ve zaman aşımı yoktur”

(ANKARA) - CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir, protestolarda gözaltına alınan ve tutuklanan gençlere işkence ve kötü muamele yapıldığı iddialarını araştırma önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Demir, “İşkence bir insanlık suçudur ve zaman aşımı yoktur. Bugün mevcut iktidarın gücünü arkasına alıp bana bir şey olmaz zannedenler, günü gelir yaptıklarının hesabını verir” dedi.

CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir, protestolarda gözaltına alına vatandaşlara karakollarda ve cezaevlerinde işkence yapıldığı iddialarının araştırılması için TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi sundu.

“Biz bu insanlık suçunun peşini bırakmayacağız”

İddiaların titizlikle araştırılması gerektiğini belirten Demir, şunları kaydetti:

“Gözaltına alınan gençlerin ifadelerinde işkence ve kötü muamele gördüklerine dair beyanlar var. Öğrencilerden bazıları aç bırakıldıklarını, bazıları çıplak aramaya maruz kaldıklarını, bazıları ise darp edildiklerini söylüyor. Bunlar çok ciddi ifadeler. İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığının bu iddiaları araştırması ve suça karışmış isimleri en hızlı şekilde teşkilattan uzaklaştırması gerekiyor. Ancak Adalet Bakanı, hiçbir ön inceleme yapmadan ‘işkence yoktur’ diyerek olayların üstünü örtme derdinde. İşkence bir insanlık suçudur ve zaman aşımı yoktur. Bugün mevcut iktidarın gücünü arkasına alıp bana bir şey olmaz zannedenler, günü gelir yaptıklarının hesabını verir. Biz bu insanlık suçunun peşini bırakmayacağız.

İzmir Barosu, Menemen Cezaevinde yaşanan işkence ve kötü muamele eylemlerini rapor altına aldı ve suç duyurusunda bulundu. Bununla birlikte Ankara’da gözaltına alınan üniversite öğrencisi bir kadın çıplak aramaya maruz kaldığını ifade etti. Çıplak arama insanlık onuruna aykırı bir muameledir, kanunlarımızda da yeri yoktur. Ne yazık ki kanunda olmayan bu uygulama yaygın bir baskı aracı olarak özellikle muhalifler üzerinde uygulanmakta. Tüm bu iddiaları şeffaf ve derinlemesine araştırmalı ve gerekli cezaların alınmasını sağlamalıyız."

Araştırma önergesinin gerekçesinde şu ifadeler kullanıldı:

“İşkence ve kötü muamele iddialarını araştırması gereken Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yaptığı açıklamada, işkence, kötü muamele ve çıplak arama gibi uygulamaların kesinlikle olmadığını ve bu söylemelerin kara propaganda olduğunu söyleyerek şikayetleri göz ardı etmiştir. İşkence ve kötü muamele yasağı, AİHS ve 1982 Anayasası ile koruma altına alınmış bir insan hakkıdır. İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Muamele ya da Cezaya Karşı Sözleşme de 1984 senesinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiştir ve 26 Haziran 1987 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye 1988 yılında sözleşmeyi kabul etmiş ve geçmişten bu yana pek çok mevzuatta işkence ve kötü muamele yasağına yer vermiştir Gözaltına alınan ya da cezaevlerinde tutuklu bulunan gençlerin işkence kötü muamele ve cinsel saldırıya maruz kaldıkları yönündeki şikayetleri ülkemiz için en önemli gündemdir.”