CHP’li Gürer: “Vahşi sulamadan bir an önce vazgeçilmelidir”

(ANKARA) - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, içme ve sulama suyu konusunda yeterli bilincin oluşturulması için daha çok çaba gerektiğini belirterek, ''Araştırmalar ile farklı kaynaklarda 650'ye ulaşan obruk varlığından söz ediliyor. Her obruk oluşumu tarım alanında ortadan kalkması demek. Hem suyu hem tarım alanları yönetimini sorunlu kılan süreç için başta salma (vahşi) sulamadan bir an önce vazgeçilmelidir'' dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaptığı yazılı açıklamada, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin başlamasına karşın geniş kesimlerin sorunun farkında olmadığını belirtti. Gürer, ''Su planlaması yalnız kamunun değil, tüm yaşayanların sorun olarak görüp sahiplenmesi ile olasıdır. Bu bilince toplumu taşıması gereken ise kamunun soruna planlı ve geleceği sahiplenen çalışmaların her noktaya erecek düzeyde kapsamlı yaygınlaştırması ile olasıdır'' dedi.
Yeraltı sularının her yıl daha derinden temin edildiğine dikkat çeken CHP’li Gürer, şunları kaydetti:
''Yağmur, kar yağınca su sorunu bitmiyor. Sürekli ve düzenli bir mevsim etkisi oluşmuyor. O nedenle suyu doğru, bilinçli ve israf etmeden tüketmeliyiz. İçme suyunda baraj doluluğu önemli olsa da biriken su tüketimle kısa sürede seviyesi düşüp risk oluşturmaktadır. Keza tarımda önemli üretim alanlarında daha çok yeraltı suyu tüketilmektedir. Özellikle Orta Anadolu tarımı daha çok yeraltı suları ile gerçekleştiriyor. Yeraltı suları da her geçen yıl daha çok çekiliyor. 2021 yılında Bakanlığın soruma verdiği yanıtta yalnız Konya Kapalı Havzası'nda 175 adet belirlenen obruk yanında, tahminen ülke genelinde 250 civarında obruk varlığı ifade ediliyordu. Derine inen sular ile obruk oluşumları da artmaya devam ediyor. Araştırmalar ile farklı kaynaklarda 650'ye ulaşan obruk varlığından söz ediliyor. Her obruk oluşumu tarım alanında ortadan kalkması demek. Hem suyu hem tarım alanları yönetimini sorunlu kılan süreç için başta salma (vahşi) sulamadan bir an önce vazgeçilmelidir.”
''Su kuyularının ruhsatsız olması nedeniyle vahşi sulama zorunlu olarak yapılıyor''
Gürer, yeraltındaki suyun çıkarıldığı kuyuların yüzde 95'inin ruhsatsız olduğu ifade edildiğini belirterek, ''Su kuyularının ruhsatsız olması nedeniyle salma (vahşi) sulama zorunlu olarak yapılıyor. Bankalar, modern yöntemlerle sulama için krediyi kuyu ruhsatın varsa veriyor. Kuyu ruhsatı yoksa kredi kullanımı olası olmuyor. O durumda da daha çok su tüketildiğinden sular daha derine çekiliyor ve obruklar oluşuyor, sorunlar katlanıyor. Olması gereken, bu bağlamda kaçak kuyu sayılan yerlerin su kullanımında modern yöntemlerle sulamanın sağlanabileceği uygulamalara kapı aralamaktır. Eğer bu kapı aralanmazsa bölgenin sorunları da katlayacaktır” ifadesini kullandı.
''30-40 yıla kadar içme su kaynaklarının daralacağını bilim insanları ölçümlüyor''
Suyun tüm canlılar için yaşamın sürdürülebilirliği adına olmazsa olmaz olduğuna dikkati çeken Gürer, ''İçme suları için kaynakların daralması suya erişimi daha zorlaştıracaktır. Gelecekte hesaplamalara göre 30-40 yıla kadar bu sorun derinleşeceği bilim insanları ölçümlüyor. Sulu tarım ise artan nüfus ve gıda talebinde çok önemli etkisi vardır. Gelecekten bu süreç doğru yönetilmesinden öte zorunluluktur. Susuz yaşam açlığı da tetikler'' dedi.
''Fiilen en az 20 yıldır kullanılan ruhsatsız kuyular var''
Gürer, İç Anadolu'da kuru tarım alanında bir dönümden buğday TÜİK’e göre ortalama 270 kg alınabileceğinin belirtilmesine karşın bölgede 140 kiloya kadar buğday veriminin düştüğünü söyledi. Kuraklık olduğunda tarlaya da biçerdöverin girmediğini belirten Gürer, şunları kaydetti:
''Tarla ekili hali ile sürülmek zorunda kalınıyor. Sulu tarım yapıldığında ise 550 kg'dan başlıyor, 800 kiloya kadar verim çıkıyor. Onun için bu kuyuların doğru kullanılması gerekiyor. Bu kuyuların doğru kullanılması da banka kredilerinin modern yöntemlerle sulama yapılabilmesine olanak sağlayacak düzenlemeler sağlanmalıdır. Kuyu kullanılıyorsa kaçak olup olmadığına bakmadan bu konuda bir düzenleme gerekiyor. Fiilen en az 20 yıldır kullanılan ruhsatsız kuyular var. Bu suyun doğru yönetilmesi için modern yöntemlere geçişi sağlayacak kredi verilmesi sağlanmalıdır.''