CHP Manisa’dan gazetecilere destek… Manisa Milletvekili Başevirgen: İktidar bütün tuşlara basmış vaziyette

CHP Manisa’dan gazetecilere destek… Manisa Milletvekili Başevirgen: İktidar bütün tuşlara basmış vaziyette

(MANİSA) – CHP Manisa Milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bekir Başevirgen ve Selma Aliye Kavaf ile CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, Manisa Gazeteciler Cemiyeti ziyaretinde basına yönelik baskılara ve gazetecilerin gözaltına alınması ve tutuklanmasına tepki gösterdi. CHP heyeti, özgür basın vurgusu yaparken gazetecilere destek mesajı verdi. Başevirgen, "AKP iktidarı, tüm tuşlara basmış vaziyette. Basın emekçileri gözaltına alınıyor. Herkes susturulsun isteniyor. Karşıt söylem, aykırı söylem, farklı bir söylemin konuşulmamasını istiyor iktidar" dedi.

CHP Manisa Milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Selma Aliye Kavaf ve Bekir Başevirgen ile CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, Manisa Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti.

Cemiyette, geçtiğimiz ay düzenlenen kurultayda Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı seçilen Önder Aydın ve yeni yönetim ile bir araya gelen CHP heyetinin gündeminde gazetecilerin yaşadığı sorunlar yer aldı.

İl Başkanı Özalper ile CHP Manisa Milletvekilleri Bakırlıoğlu, Başevirgen ve Kavaf, son dönemde gazetecilere yönelik iktidar baskısı, gözaltı ve tutuklamalara tepki gösterirken gazetecilere destek mesajı verdi.

Özalper: “Yeni Doğan çeteleri unutuluyor, Bolu unutuluyor”

Gazetecilerin tutuklanmasının altında, iktidarın yaşanan faciaların konuşulmaması için gündem değiştirme çabası olduğunu ifade eden Özalper, şunları söyledi:

“Tutuklu gazetecilerle ilgili söylenecek çok şey var. Ülkede söylenecek çok şey var aslında. Ama o kadar sık gündem değişiyor ki… Bir dakikada gündem değişiyor ve aslında gündemi değiştirmek için yapılan bir hareket olarak görüyoruz. 78 can gitti, çocuklar öldü, daha fazla konuşulmasın daha fazla dendi. 78 can gitti, çocuklar öldü. Daha fazla konuşulmasın istendi. Bir sürü tutuklama oldu. Yani bu ülkede iyi bir şey olmaya çalıştığı anda da kötü bir şey olmaya çalıştığı anda tepkisel olarak gazetecilere saldırı oluyor. Maalesef çok kötü, karanlık günlerden geçiyoruz. Çürümüşlüğün dibini bulmuş durumdayız Türkiye olarak. Hiç bu kadar kötü olmamıştık. Hiç bu kadar yaralanmamıştık. Hiç bu kadar derinden acıları hissetmemiştik. Her şey unutuluyor. Yenidoğan çeteleri unutuluyor, Bolu unutuluyor. Çünkü hep gündemi meşgul edecek başka şeyler buluyorlar. Atılan tweetlerden dolayı, yapılan açıklamalardan dolayı gazetecilere saldırıyorlar ve sürekli gündemi değiştirmeye çalışıyorlar. Ancak özgür basın diyoruz. Asla ve asla basını susturamazsınız. Halkın haber alma özgürlüğünü asla kısıtlayamazsınız. Her şey çok güzel olacak. Hep birlikte çok güzel günler göreceğiz. Hep birlikte karanlıklardan aydınlığa çıkacağız."

Kavaf: “Vatandaşın haber alma özgürlüğünü, gazetecileri tutuklayarak engelleyemezsiniz”

Geçtiğimiz hafta DEVA Partisinden istifa ederek CHP’ye geçen Manisa Milletvekili Kavaf, gazetecilere yönelik baskıya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Vatandaşın en doğal hakkı, haber alma özgürlüğü. Haber alma özgürlüğü de basın mensupları vasıtasıyla gerçekleştiriliyor. Bu açıdan basının haber yapma özgürlüğünün mutlaka yasalarda belirlenmiş olan çerçeve gözetilerek sağlanması gerekir. Suç unsuru oluşmayan eylemler, söylemler ve ifadeler için gazetecilerin tutuklanması ve hakkında bir yargı kararı olmadan, bir iddianame dahi düzenlenmeden uzun tutukluluk hallerinin devam ediyor olması asla kabul edilemez. Bu demokratik teamüllere uygun değil. Kaldı ki vatandaşın haber alma özgürlüğünü, gazetecileri tutuklayarak basının ifade özgürlüğünü engelleyerek engelleyemezsiniz. Basını engelleyerek ya da soruşturarak bunu engelleyemezsiniz. Haksız tutuklamaları kınıyoruz."

Bakırlıoğlu: “Yasama, yürütme, yargıdaki tek elde toplama eğilimi basın için de söz konusu”

Bakırlıoğlu, basın özgürlüğü endeksinde Türkiye’nin en kötü durumdaki ülkeler arasında yer aldığını belirterek şöyle konuştu:

"Normalde bir batı demokrasisinde gelişmiş bir ülkede bir yılda tartıştığı olayları biz ne yazık ki bir hafta içerisinde tartışıyoruz. Bu konuda hem biz siyasetçiler gündemi takip etmekte çok ciddi zorluklar çekiyoruz hem gazeteciler aynı zorluğu çekiyorlardır. Bir haber yapana kadar başka bir şey çıkıyor, başka gelişme çıkıyor. Çok rahat ifadeye çağrılıp davet edildiği zaman gelecek ve ifadesini verecek durumda olan üç gazeteci akşam üzeri biri çalıştığı kanaldan, Serhan Asker meclisin kapısında gözaltına alınıyor. Seda Hanım spordan evine geliyor. ‘Üzerimi değişeyim. Çocuğumun yaş günü yarın ifadeye geleyim’ diyor. Tüm bunlara rağmen gözaltına alınıyor ve boyunca gözaltı süre işletiliyor. Daha sonra iki gazeteci daha gözaltına alınıyor ve 24 saat boyunca gözaltı süreci işletiliyor. Daha sonra iki gazeteci daha gözaltına alınıyor. En sonunda Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklanıyor. Esasında bu tutuklama kararı en son başvurulması gereken, kaçma şüphesi varsa şayet bir tedbir amacıyla başvurulması gereken bir yöntemken artık bu iş sıradanlaşmaya başladı. Ve şu anda Halk TV Genel Yayın Yönetmeni, yapmış oldukları bir haberden yani habercilikten dolayı tutuklanmış durumda. Tutuklama olmadan o soruşturma devam edebilirdi. Yasama, yürütme, yargı artık modern zamanlarda bunun yanında bir de medya ile dört tane kuvvet var. Ve ne yazık ki yasama, yürütme, yargıdaki tek elde toplama eğilimi basın için de söz konusu. Şu anda çok ciddi şekilde basını merkezileştirme ve tek elde toplama, aykırı ses çıkartan çoğularının muhalif diye adlandırdığı ama bence bağımsız habercilik yapmaya çalışan gazetecilerimiz yayın kuruluşları şu anda ne yazık ki çok ciddi kuşatma altında. Basın özgürlüğü olmayan bir ülkede demokrasiden bahsetme imkanımız yok. Yıllar içerisinde Basın Özgürlüğü Endeksindeki erime aynı zamanda demokrasi endeksinde de gözüküyor. İfade özgürlüğü endeksinde de gözükmekte. Yolsuzluk ve algı endeksinde de gözükmekte. Biz dün olduğu gibi bugün de tarafsız ve bağımsız haber yapmak isteyen ve bu yüzden cezalandırılmak istenen tüm basın emekçilerimizin yanındayız.”

Başevirgen: “Bu ülke geçmiş dönemlerde bu kadar yaşamamıştı”

Başevirgen iktidarın ‘panik halinde olduğu’ mesajını vererek şunları söyledi:

“Tarafsız basının her zaman olduğu gibi bugün de yanındayız. Basın özgürlüğü çok sıkıntılı bir süreçte. Geçmiş dönemlerde aynı şekildeydi ama şu an had safhada. Şu an AKP iktidarı, tüm tuşlara basmış vaziyette. Basın emekçileri gözaltına alınıyor. Sanatçılarımız gözaltına alınıyor, menajerler gözaltına alınıyor. Siyasetçiler gözaltına alınıyor. Herkes susturulsun isteniyor. Karşıt söylem, aykırı söylem, farklı bir söylemin konuşulmamasını istiyor iktidar. Basında yaşadığımız, teğmenler olayında yaşadığımız şeyleri bu ülke geçmiş dönemlerde bu kadar yaşamamıştı. Bu ülke demokrasi yönünden, adalet yönünden, hukuk yönünden dünya endekslerinde arka sıralarda. Biz her zaman söylüyoruz. CHP iktidarında hukuk, adalet, özgürlük gelecek, insan hakları olacak ve biz hiç kimseyi kutuplaştırmayacağız. Hiç kimseyi ayrıştırmayacağız. Önümüzdeki dönemlerde her şey çok güzel olacak.”