Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'dan 'ABD ile gümrük müzakeresi' yanıtı: Belirsizliğin bir an önce ortadan kalkmasını temenni ediyoruz

(TBMM) - ABD'nin gümrük tarifesi sorununun müzakere yolu ile çözümü hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "ABD ve Türkiye arasında Ekonomide belirsizlik son derece zarar verici bir durum. Bu belirsizliğin bir an önce ortadan kalkmasını temenni ediyoruz. Dünya ekonomisinin sıhhati açısından öngörülebilirlik çok önemli. Bu müzakereler sonucunda daha öngörülebilir bir uluslararası ekonomik konjonktürün oluşmasını bekliyoruz. Ama şunu da söylemek durumundayız. Bu yaşananlardan sonra artık dünyada yeni bir ticaret rejiminin başladığını söylememiz lazım" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) açılışının 105’inci yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Meclis'te resepsiyon düzenlendi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da resepsiyona katılanlar arasındaydı. Yılmaz burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı. ABD Başkanı Donald Trump’ın Nisan ayı başında yaptığı açıklamada ABD'nin diğer ülkelere karşılıklı tarifeler uygulayacağını, asgari gümrük vergisi oranının yüzde 10 olacağını açıklaması ve sonrasında Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Çin Başbakanı Li Çiang ile yaptığı telefon görüşmesinde ABD Başkanı Donald Trump'ın duyurduğu yeni gümrük tarifelerinin yol açtığı sorunlara müzakere yoluyla çözüm bulunması çağrısında bulunmasına yönelik gelişmeler sorulan Yılmaz, şu yanıtı verdi:
"Avrupa Birliği gibi çok büyük ekonomilerle nasıl bir denge kurulacak. Bunlar da yine belirsizliğini koruyor. Belirsizlik ortamının getirdiği şeyler var dünyada büyüme ölçeğinde bakarsınız. Büyüme tarafında aşağı yönlü riskler maalesef daha güçlü. Dünya enflasyonu açısından baktığımızda özellikle de emtia fiyatlarında bir düşüş söz konusu. Bu tabii emtia ithal eden ülkeler açısından olumlu bir durum. Türkiye bu durumda; petrol ve emtia ithal eden bir durumda. Dolayısıyla bu yeni konjonktür bu anlamda Türkiye gibi ülkelerin enflasyon açısından lehine bir durum oluşturuyor. Ama büyümenin aşağı yönlü revizyonu da dış talebi aşağı çekmek suretiyle ihracat üzerinde tabi baskı oluşturuyor. Bu dengeler içinde artısına eksisine bakmak gerekiyor. O yüzden tüm bakanlarımızla birlikte yakından takip ediyoruz bu süreci. Hem müzakereleri, hem sonuçları hem de dünya ülkelerine etkilerini takip ediyoruz. Türkiye olarak şöyle bir durumumuz da var; bizim iç piyasamız daha ağırlıklı ekonomimizde dolayısıyla bu dönem nispeten bu anlamda daha az etkisi olacak diye düşünüyorum. Bir taraftan da ihracatçılarımızı destekleyici politikaları sürdürüyoruz. Dolayısıyla bu süreçte ihracatçılarımızın en az etkilenmesi yönünde tedbirler alıyoruz, politikalar geliştiriyoruz. Daha geçtiğimiz gün Giresun’da Ekonomi Koordinasyon Kurulumuzu topladık, bu konuları tartıştık. Türkiye olarak da biliyorsunuz müzakere süreci başladı. Ticaret Bakanımız şahsında kendi muadilleriyle birlikte karşılık gelen kurumlarla telefonla olsun, önümüzdeki süreçlerde yüz yüze olsun bir takım görüşmeler planlanıyor. Bu görüşmelerin neticelerini bekliyoruz.
"İki tarafın da kazançlı çıkacağı şekilde, kazan-kazan anlayışı şeklinde yaklaşıyoruz"
Bize ilk aşamada biliyorsunuz yüzde 10 gibi bir tarife uygulandı. Bu en düşük tarife, nispeten daha olumlu bir tarife çiziyor bu. Bir taraftan da müzakere ediyoruz. Ama müzakere ederken de bir taraftan da geçmişte Sayın Trump’ın ilk döneminde Cumhurbaşkanımızın da belirlediği bir hedef vardı, 100 milyar dolarlık bir ticaret hacmi. Bir taraftan da bu hedefi ortaya koyuyoruz yeniden. Dolayısıyla ticaret hacmini artırmak istiyoruz. İki tarafın da kazançlı çıkacağı şekilde, kazan-kazan anlayışı şeklinde yaklaşıyoruz. Bizim ticaretimize bakarsanız ABD ile bu 100 milyar doların üçte birindeyiz aşağı yukarı ve dengeli bir yapı arz ediyor. Dolayısıyla aramızda dengesiz ticaret tartışması yok. Daha rahat bir şekilde yeni hedefler ortaya koyabileceğimiz bir çerçeve olduğunu söyleyebilirim. Biz de müzakere ediyoruz. Bu müzakerenin sonucunu beklemek gerekir.
"Artık dünyada yeni bir ticaret rejiminin başladığını söylememiz lazım"
Demir-çelikte yine bir tarife artışı yaptı ABD. Bize daha önce bu uygulanmıştı zaten. Dolayısıyla diğer ülkeler bizimle eşitlenmiş oldu. O anlamda da bir avantaj olduğunu ifade edebiliriz. Fakat en olumsuz durum belirsizlik. Ekonomide belirsizlik son derece zarar verici bir durum. Bu belirsizliğin biran önce ortadan kalkmasını temenni ediyoruz. Dünya ekonomisinin sıhhati açısından öngörülebilirlik çok önemli. Bu müzakereler sonucunda daha öngörülebilir bir uluslararası ekonomik konjonktürün oluşmasını bekliyoruz. Ama şunu da söylemek durumundayız. Bu yaşananlardan sonra artık dünyada yeni bir ticaret rejiminin başladığını söylememiz lazım."